Bu Güney!
"Senin burada ne işin var? " dedik aynı anda.
"Tanıştın mı Adayla abi?"
"Abi mi ? Güney Senin Abinin mi ?" diye bağırdım.
"Abim. Siz nereden tanışıyorsunuz ?"
"Hem hastam hem de çakma sevgilim.Yoksa şu meşhur Adan bizim Ada mı?"
"Çakma sevgilim ?"
"Bugün abinle Ardaya oyun oynadık. Beni kırmayıp teklifimi kabul etti."
"O teklifi bana da edebilirdin!"
"Yekta biz ayrıldık ve ben ayrıldığım biriyle bir daha sevgili olmam. Bunu tüm okul biliyor. Gitmiyor muyuz?"
"Nereye gidiyorsunuz ?"
"Yektayı depresyondan çıkarmaya. Yani önce yemek yeriz sonra bowling , sinema ..." Güney sözümü kesti ;
"Bende sinemaya gidip Lucy yi izleyecektim zaten beraber gidelim. 15 dk. sonra gelirim." deyince Yekta göz devirdi;
"Abi biz ikimiz gidebiliriz. Öyle planladık , sen kendine birilerini bulursun."
"Ada bende sinemaya sizinle gelebilir mıyım?"
"Bana sorma . Depresyonda olan ben değilim. Yekta ne derse o abisi." deyip yanağından makas aldım.
"Felek bana zaten vurmuş siz de vurun!"
" Niye ? Noldu ki?"
"Gözüme kestirdiğim hatun sahipli çıktı. "
"Kim?"
"Seeeen" dedi sırıtarak. "Dünya ahiret bacımsın. "
"Acıdım. Hadi sende gel." deyince
"Bacıların bir tanesi." deyip sarıldı. Sonra Yektanın gazabından kaçtı.
1 saat sonra ancak gelebildik Burger Kinge . 3 Big King alıp yanımıza geldi Güney .
"43. Hamburger yeme yarışmasına hoşgeldiniz !" dedi Yekta . Alkışladik
"Bu yarışmamıza özel biri daha katılıyor. Ada Korkut !Ödül ise... Ödül ne olsun lan?!"
"Kazananla yemeğe çıkacağım. Hemde geçen günkünden daha güzel bir şekilde ."
"Kabul ama ben o günü bilmiyorum ." dedi Yekta . Güney telefonunu masaya koydu. Bunlar benim dün akşam çekilmiş fotoğraflarım! Yemek yerken, yürürken , Ardaya küfrederken, el hareketi çekerken ...
"Güney yememiş icmemis beni çekmişsın! "
"Kızım hep midem mi doyacak birazda gözüm bayram etsin. Ben de kabul ediyorum. "
Yarışma başladı. Ben hemen patates kızartmasını kafama diktim. Bitirdim diye sevinirken Yekta tepsisini itip;
" Bitti! Bu akşam görüşürüz Adacım."
" Bunun insan olduğuna emin misiniz?"
"İnsandır herhalde. Baksana bize benziyor "dedi agzi dolu Güney.
"Elbisenin akşam elinde olur.Ben seçeceğim."
Film muhtesemdi! Filmde Yekta ve Güneyin ortasına oturdum.
"Çok saçmaydı. Bir kadına birşeyi enjekte ettiler kadın değişik bir şey oldu ve beyninin tamamını kullanmaya başladı."
"Science fiction sevmiyor olman bu filmi kötü yapmaz. Bence film muhtesemdi!"
"Sana katılıyorum Ada. " dedi Güney.
"İyi hepte beni ezin zaten. Bowling oynamak isteyen ?"
İkimide onaylayınca bowling salonuna girdik. Onlar Arda ve grubu mu?!
"Siktir. Arda burada!"
" Sorun yok. Oynumuzu oynayıp gideceğiz. "
" Noldugunu bana ne zaman anlatacaksınız. " dedi Yekta. Ona herşeyi anlattım. Yerinde zor duruyordu.
"Sakin ol." dedim hala sinirli. Bu her zaman işe yarar. Elimi uzatıp saçlarını okşadım.
"Sakin ol koca adam." deyip alnına masum bir öpücük kondurdum. Sakinleşince ayakkabılarımızı alıp giydik. İlk atış Güneyin .Tek bir lobut bırakınca uzun bir küfür etti. Sıra bende! Tam onikiden !
"Kapak!" diye bağırdım Güneye. Bu arada Ardaların masasından da alkış topladım. Eğilip onları da selamladım.
" Bu kızın herşeyi mükemmel. Ama hala neden ayrıldığımızı bilmiyorum." dedi Mert.
"Doğru kişi olmadığın için. Adanın doğru kişiyi arama yöntemi bu biliyorsun. " dedi Arda.
"Benden uzak dur dan ne anlıyorsun? Eee Arda iddiada ne kazandın ?"
"Motor. Ayrıca ben senden uzak duruyordum. Siz buraya bizden sonra geldiniz. "
"Ada boşver uğraşma şunlarla. " dedi Güney.
"Haklısın. Yekta attı mı?"
"Attı. Bir lobut kaldı onda da. Bende attım. Hepsini devirdim. Şimdi sıra sende. " Dedi Güney. Elime aldığım 10 kg lik topu attım. Hepsini devirdim ve koşarak ilk bulduğum kişinin boynuna yapıştım. Karşımda Güney ve Yekta bana garip garip bakıyorlardı.
"Siz ordaysanız bu kim?"
"Bir bak ıstersen." dedi Yekta. Kollarımı açtığımda .... Kahretsin ! Mert kocaman sırıtarak bana bakiyordu. Hemen bir kaç adım geriledim.
"Gülme lan. Yektayla Güneye çok benziyorsun ben napayım ?"
"Beni bu kadar çok özlediğini bilmiyordum."
"Siktir git bi Mert ya. Biz oynumuza devam edelim. " deyip Yektayla Güneyın ellerinden çekiştirdim.
"Sıra bende ." deyip topunu aldı Güney. Tam topu atacakken öptüm yanağından masum bir şekilde. Topu ayağına düşürünce kahkaha atıp Yektanın arkasına saklandım.
" Ulan Ada. Senin yüzünden zeminle birleşti ayağım. " deyip yaklaşmaya başladı. Yektayı belinden Güneyin üzerine itip kaçtım . Küçük oluşumu kullanarak insanların arasından sıyrıldım. Saknabilecek tek bir yer var! Arda ve grubunun masasının altı ! Ayaklarını itip masanın altına girdim.
"Nerede o?"
" Kim ?" dedi Alper.
"Ada."
"Niye kovalıyorsun ?" diye araya girdi Arda.
"Topu atacakken öptü. Top ayağıma düştü ve ayağımın pestili çıktı. "
"Masanın altına." dedi gülerek. Güney kolunu uzatıp bacağımı çekti. Sonra beni kucağına aldı.
"Ada öyle öpüp kaçmak olmaz. Öpeceksen tam öp. "
Orta parmağımı çekip dilimi çıkardım.
"Öpmem ki!Daha sabah öptüm. Hem ben senin bacınım ki, unuttun mu ?"
" Beni öperken düşünecektin."
"Masum bir öpücüktü. Beni affetsen?"
"Olmaz. "
"Ne istiyorsun?"
" Akşamki yemeğe bende geleceğim."
" O Yektanın ödülü. Ondan izin al."
" Orada devreye sen giriyorsun. Onu sen ikna edeceksin."
"Nasıl ?"
" Yekta seni seviyor.Örneğin; öp onu , birkaç gün daha sevgili ol , cilve yap. Ne biliyim? Böyle şeyleri kızlar daha iyi bilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
RomanceHer aşkın bir adı vardı ; Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Romeo ve Juliet... Peki bizim aşıklarımız kimler ?