Uyandığımda sa.14 e geliyordu. Siyah elbiseyle uyuduğum için koşarak banyoya girdim. Banyodan sonra dizimde biten mavi kalın askılı beli dar eteği bol elbisemi giyip ayaklarıma kırmızı tom's larımı giydim. Güney hala uyuyordu. Bende bi not bırakıp alışverişe gittim. Markette ne bulduysam arabama doldurdum. Cips reyonunda biri omzuma dokundu. Elini çevirdim ve duvara dayadım. Gülüyordu. Kim lan bu? Bardaki adam. Elini bırakıp alışverişe devam ettim.
"Sen ciddi misin? Benimle neden konuşmuyorsun?"
"Tanımadığım insanlarla konuşmam. Şimdi ızin verirsen abimin yanına dönmeliyim."
"Yeme beni. Tek kardeşsin. "
"Abim. Hem doktorum hem eski sevgilimin abisi hem de manevi abim." Kolumu tuttu.
"Teklifim hala geçerli. Seni orada görmeyi isterim. "
"Ben orada olmayı istemiyorsam kimse beni orada tutamaz. " deyip kolumu kurtardım. Birden beni duvarla kendi arasına aldı.
"Ben istersem olur. " dedi dudaklarıma bakarak. Sinirden dudaklarımı ısırdım . Gülerek baktı dudaklarıma. Sonra aklıma hala duvarla onun arasında olduğum gelince ittim. Hayvan gücü var çocukta. Çekilmedi. Tekme atmaya çalıştım. Yok, çekilmiyor. Biri üzerimden alıp yerre attı. Salim!
"İyi misin?"
"İyiyim Salim. Teşekkür ederim. "
"Benim görevim sizi korumak. Dikizlemek değil." dedi ve gözden kayboldu. Malzemeleri ödeyip arabama doğru ilerledim. Arabamın içi gül yapraklarıyla doluydu. Beyaz bir not vardı üzerlerinde.
Seni unutmadım Birtanem ...
-Arda
Güney anlatmış olmalı. Pislik! Yüzümdeki aptal gülümsemeyi silmeye çalıştım. Ama işe yaramadı. Eve kadar gülerek sürdüm arabayı. Evin önüne gelince gece yan komşulardaki kalabalık geldi. Eve girip onlara götürmek için tatlı yaptım. Güzel bir tabağa koyup evden çıktım. Hanım kız gülümsememi takınıp kapılarını çaldım. Adının Hulusi olduğunu öğrendiğim evin sahibi açtı kapıyı.
"Oooooo Adacım hoşgeldin. Arkadaşın da daha yeni geldi zaten. Geç içeri. " Hazır mıyım? Hayır.
"Hayır benimde abim geldi zaten. Ona tatlı yapmıştım. Özlemişsinizdir diye."
"Ozlemez miyiz kızım? Burnumuzda tütüyor. "
"O zaman yarın ki akşam yemeğine gelirsiniz Hulusi amca?"
"Tabi geliriz güzel kızım ."
"O zaman yarın görüşürüz Hulusi amca." deyip evime doğru ilerledim. Kapıyı açar açmaz Bugs üzerime atladı. Bugs benim köpeğim. Diğer 2 yavrunun annesi. Bahçede oynamaya başladık. Yan evden bir pencere açılma sesi geldi. Kafamı kaldırınca oynayan perdeleri gördüm. Omuz silkip eve girdim. Güney tatlı yiyordu.
"Birsürü şey aldım. Niye tatlı yiyorsun?"
"Ne aldın?" deyip yerinden kalktı.
"Dolaba bak. " dedim ve pastaneden aldığım donut ları masaya koydum. İcetea leri
açıp masaya bıraktım. Ben bunları yaparken Güneyde dolaptan kahvaltı malzemelerini getirdi. Sa.16.30 da kahvaltı yaptık. Sonra ben odama çıkıp piyano çalmaya başladım. Yan evden keman sesi yükseldi. Bu o. Çocukluk aşkım. Şarkı bitince üzerime spor şortumu Adidas büstiyerimi ve nike larimi geçirip Bugs'ı yürüyüşe çıkardım. Kulağıma kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Telefonum çalmaya başladı. Arayan Arda. Kalbim...
"Alo?" dedim mesafeli bir sesle.
"Ada nasılsın?"
"İyiyim. Sen?"
"Bende aynı. Geldim işte. Duyduğuma göre yarışlar da birinci olmuşsun. "
"Evet. Bir ferrari verdiler. Arda bugün senin sayende bir sapığın elinden kurtuldum. "
"Sapık?"
"Salim anlatsın. Arda iyi akşamlar !" deyip kapattım telefonu. Kalbim acıyor.Hemde çok! Bir banka oturdum. Sesi son ses açıp Bugsla oynamaya başladım. Bugs sanki beni anlıyormuş gibi uslu uslu durdu. Yanıma biri oturdu. Lanet bardaki adam! Ona bıkkın gözlerle baktım. Siyah dobermanıyla oynuyordu.
"Alışveriş merkezindeki adam kimdi?".
"Çok mu merak ettin? Sevgilimin benim için tuttuğu koruma." deyip ayağa kalktım.
"Bak adını bile bilmiyorum..."
"Harold."
"Bak Harold. Benim bir sevgilim var ve psikopatın teki. Benden iyiliğin için uzak dur." deyip yürümeye başladım. Eve gelince koşarak odama girdim. Beyaz bikinilerimi giyip havuza girdim. Rahatlamaya ihtiyacım var. Suya girip uzun süre yüzeye çıkmadım. Biri belimden tutup çekti. Salim!
"Salim sadece yüzüyordum."
"Siz uzun süre çıkmayınca birşey oldu zannettim." dedi vücuduma bakmamaya çalışarak.
"Benim birşeyim yok. Masaya senin için birkaç şey hazırladım. Afiyet olsun." deyip suya geri daldım. Uzun süre yüzdüm. Üşümeye başlayınca sudan çıktım. Kısa bir duş alıp uyudum.
...
1 saat sonra yemek başlayacak. Ben daha hazır değilim. Kısa bir duş alıp dolabımın karşısına geçtim. Buz mavisi dizimin bir karış üzerinde biten bebe yakal
elbisemi giyip altına kahverengi sandaletlerimi giydim. Saçlarımı doğal bırakıp sadece eyeliner sürdüm. Güneyi dolma tenceresinin başında görünce kovaladım. Menü şöyle;
Çorba :Yayla Çorbası
Ana yemek :Sarma dolma
Salata: Özel salatam
Tatlı : Baklava(kendim açtım)
Burnuma mangal kokuları gelmeye başladı. Güney! Ona mangalı yaşlı insanların yiyemeyeceğini söylemiştim.Ama madem pişirmek istiyor pişirsin. Masadaki herşeyi kontrol ettim. Herşey tamam! Biraz sonra elinde etleri koyduğu tencereyle Güney geldi.
"Onu mutfağa koy. " Kapı çalıyor... Heyecanla kapıyı açtım. Hulusi amca ve eşi Nurten teyze girdi içeri. Benim çocukluk aşkım nerede?! Kapıyı kapatacakken;
"Torunum heyecandan çiçeği evde unutmuş. " dedi Nurten teyze. Kapıyı açıp;
"Salim sende yemeğe gel." dedim. Salim çatıdan kayarak indi. Onu da içeri buyur ettim ve kapıyı kapattım. Masaya oturup arkadaşımı bekledik. Adını bile bilmiyorum. Kapı çaldı. Benden önce Güney kalkıp kapıyı açtı. Allahım! Tam arkamı dönecekken önüme bir çiçek geldi. Üzerindeki not ağlamama sebep olacak cinstendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
RomanceHer aşkın bir adı vardı ; Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Romeo ve Juliet... Peki bizim aşıklarımız kimler ?