Canberk

340 3 0
                                    

Sabah çalar saat kurulmuş gibi 8 de kalktım. Hemen siyah sortumu beyaz gömleğimi ve beyaz tom's larimi giyip aşağı indim. Geçen sabah yaptığım kapkeklerden yiyip dışarı çıktım. Arda elleri cebinde dış kapıda beni bekliyordu. Gergin görünüyordu. Yanına gidip;

"Niye beni aramadın?"

"Yeni telefon numaran bende yok." Haklı. Telefon numaramı verdim.

"Tek arabayla gidelim. Sen bakarken ona bende araba sürerim. "

" Daha Dna testinin sonucunu beklemeliyiz. "

"Onu unuttum ben. "

"Pet shop dan hayvan almıyorsun. O bir bebek. Seni inceleyecekler bile. Çocuğa kim annelik yapacak derlerse biz sözlüyüz , tamam mı?" Sırıttı.

"Memnun kalırım Aşkım."

"Orada başlarsın rolüne. " deyip arabaya bindim. Arda da sırıtarak yanıma.

Yetimhanenin bahçesinde çocuklar vardı. Bahçeye girince hepsi yanıma koştu. Küçük sevgilim kaşlarını çatıp;

"O yanındaki kim?"

"Arkadaşım hayatım." Kızlar Ardanın çevresine doluşmuşlardı. Sapık bunlar ya. Yetimhanenin müdiresi yanıma geldi.

"Hoşgeldiniz Ada Hanım."

"Hoşbulduk. Sizinle özel birşey konuşabilir miyiz?"

"Tabi." Odasına çıkardı bizi. Deri koltuklara oturduk.

"Sizi dinliyorum. "

"Burada Canberk adında bir bebek olmalı. Annesi öldüğü için burada."

"Evet Canberk Temiz."

"Ben onun babasıyım." dedi Arda.

"Siz çok küçüksünüz."

"Kazara olmuş birşey. Ben oğlumu almak istiyorum. "

"Bekarsınız. "

"Hayır. Adayla sözlüyüz."

"Dna testinin yapılması gerekiyor. Ancak o zaman verebiliriz Küçük Canberki."

"Görebilir miyim onu?" diye araya girdim.

"Tabi." deyip bir telefon açtı. 10 dk. sonra bakıcılar getirdiler Canberki. Kanım ısındı görür görmez. Arda kucaklamadan ben kucakladım. Bir sn. bu çocuk Arda gibi kokuyor. Ardaya bakıp gülümsedim.

"Sana benziyor. " deyip alnını öptüm Canberkin. Çok tatlı! Ardanın kucağına verdim. Arda korkarak kucakladı. Sonra öptü. Korkuyordu bebekten.

"Çocuğu senin eline bırakmayacağıma emin olabilirsin. Bildiğin korkuyorsun." Canberki geri aldım. O da gülümsedi. Çenesinden alnına kadar öptüm. Gülüyor çok tatlı. Bu çocuğun Ardanın olduğuna emin misiniz?

"Eline çok yakışıyor."

"Senin tam tersine. "

Bakıcı almak isteyince boynuma sarıldı. Kokusunu doya doya içime çektim. Sapık gibi görünmüyorumdur inşallah. Benden ayırdıklarında ağlamaya başladı.

"Yarın görüşürüz ufaklık." deyip burnunu öptüm. Odadan çıktığında Ardaya döndüm. Huzurlu bir şekilde gülümsüyordu. Ellerimi ellerinin üzerine koyup;

"Arda ben senin hep yanındayım. Bunu asla unutma. "

"Biliyorum. Canberkle nasıl ilgilendiğini gördüm."

"Çocukları severim. Onlar da beni."

"Tabi severler Ada Hanım. Onlara sürekli sürprizler yapıp oyunlar oynuyorsunuz."

"Onun şeytani yüzü bana özel zaten." dedi Arda.

"Beni o hale sen sokuyorsun." diye mızmızlandım.

"Dna testini ne zaman yapabiliriz?" dedi Arda

"Canberkten saç örneği almalıyız öncelikle. Sonra bir hastaneye gidip sizde kendi örneğinizi vermelisiniz. Sonuçlar 1-2 güne çıkar."

"Size iyi günler müdire hanım." deyip dışarı çıktım. Canberkin kaldığı yere gidip biraz saç örneği aldık. Sonra hastaneye gidip Ardanın saçından bir örnek verdik. Sonuçlar yarına çıkarmış. Çok heyecanlıyım. Arda birden önüme geçip;

"Ada bebek çok büyük bir sorumluluk. Emin misin?"

"Evet tabi. Sana sadece bebeğin için katlanacağım."

"Peki nerede büyüteceğiz?"

"ABD de tabiki. Başka nerede bize yadırgamadan bakarlar ki?"

" İstediğin zaman bizi terk edebilirsin."

"Sende. Benim bizimkilere tatilin iptal olduğunu söylemem gerekiyor. " deyip toplu mesaj attım.

+Elimde olmayan nedenlerden dolayı tatil iptal oldu :-(

Cevaplara bakmamaya karar verip Ardayı takip ettim. Arabaya binince;

"Eee alışverişe ne zaman çıkacağız?" Arda elini alnına vurup;

"O tamamen aklımdan çıktı. Ada biz çocukla beraber direk Amerikaya gitsek. Burada insanlar pek iyi karşılamayabilir."

"Canberkle beraber tatile çıksak?"

"Sen ben ve Canberk. Belkide Canberk bizim için bir hediyedir. "

"Kim bilir. Bizim düzelme biletimiz bile olabilir. "

"O zaman kıyafet almaya gidiyoruz."

deyip Avmye sürdü arabayı. Gereksiz bir heyecanla koştuk mağazaya. Girer girmez kıyafetlerin yanına gittim. Çok tatlılar! Açık mavi tulumu elime aldım. Bunun içine sığacak kadar küçük mü? Ardaya baktığımda köşedeki takım elbiselere bakıyordu. Yanına gidince;

"Şu iğrenç şeyleri giydirmeye bu yaşta mı başlıyorlar?" dedi igrenir bir sesle.

"Bir kere takım elbise tüm erkeklere yakışır."

"Hepsi severek giymese de."

"Arda içimde bir his var. Bu his 7 yaşındayken annem ölmeden öncede olmuştu."

"Hiçbir fikrim yok. Belkide hâlâ emin değilsindir."

"Eminim Arda." Daha fazla tartışmak istemediğim için kıyafet bakmaya gittim.

Avmden sa.21 gibi çıktık. Herkes kendi evine gidip valiz hazırlayacaktı. Özenle valizimi hazırlayıp uyumaya çalıştım.

Heyecandan sabah 6 da kalktım. Güzel bir duş alıp yeşil dizimin 1 karış üzerinde eteğimi ve açık kahverengi topuklu sandaletlerimi giydim. Sadece eyeliner sürüp aşağı indim. Ağzıma birşeyler attım. Dün kapının önüne koyduğum valizimi alıp dışarı çıktım. Arda kapıda beni bekliyordu. Beni görünce koşarak yanıma gelip;

"Gözlerini kapat." dedi heyecanla. Heyecanına ortak olup kapattım gözlerimi. Elimi tuttu. Saniyeler içinde yüzük parmağımda bir soğukluk hissettim. Yüzük! Gülmemek için kendimi tutarak;

"Bu ne için?"

"Unuttun mu? Biz sözlüyüz. " Arda hayal kırıklığıyla bana bakıyordu. Yüzüğe baktım. Wooov! Antika ve değerli olduğu belliydi. Gülümsedim. Ben gülünce o da güldü.

"Annenin yüzüğü müydü?"

"Babam anneme evlenme teklifi ederken takmış." deyip utanarak kafasını eğdi. Alnını öpüp arabaya bindim. O da valizimi arabaya koyup alnını tutarak yanıma. Yol boyunca sırıttı. Hastaneye gelip belgemizi almak için laboratuvara gittik. İçeri girince Arda adını söyledi;

"Negatif." dedi görevli. İçimdeki kötü hissin nedenini öğrendim. Yere yığılmak üzereyken Arda kucakladı. Gerisi karanlık.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin