NUR
Hilal'i biraz da olsa ayıltabildiğimizde karakolun önüne çıktık.Gecenin üçü olduğu için ne taksi ne de dolmuş vardı.Zaten ev karakolun altı sokak aşağısındaydı yani o kadar da uzak sayılmazdı değil mi?Sudeyle beraber Hilal'in koluna girdiğimizde yavaş yavaş yürümeye başladık.Son üç sokak kalmıştı ki önümüzü kesen sarhoşlarla durmak zorunda kaldık.
"Kızlar üşüdüyseniz bize gidebiliriz."kızıl saçlı adam pis pis sırıtarak bize doğru geldi tabi arkasında olan üç adamla.Doğru bildiniz dört kişiler ve biz üç kişiyiz yani bu durumda iki kişi oluyoruz. Sude sinirle bağırdı
"Çekin gidin belanızı benden bulmayın lan!"Adamlar sırıtmaya devam ederken Sude sinirle öne atılınca tüm yükü bende olan Hilal'i bırakıp Sude'nin koluna yapıştım.Yere yapışan Hilal'i umursamadan Sude'yi çekmeye çalıştım.O sırada adamlardan biri Sude'ye tokat atacakken bir el onu tuttu.Sudeyle ben aynı anda o elin sahibine döndük.Sude kavga ettiği çocuğun kendisini kurtardığını görünce şaşırmıştı.O anda beni kendine çeken bedene baktığımda çocuğun karşı komşumuz olduğunu gördüm.Ben bunları düşünürken bizim yan komşularımız o adamları halletmişlerdi.Ortalık sakinleşince bir eksiklik olduğunu fark ettim.Sude de fark etmiş olacak ki benimle beraber Hilal'i bıraktığım yere bakıyordu.O sırada sarışın olan yan komşumuz kaldırımın kenarına gidip bizim fark etmediğimiz Hilal'i kucağına alıp yanımıza geldi.İlk defa Sude'yi bu kadar sakin görüyordum.Sanırım yaşadığı şokun etkisindeydi hala.Sakince sarışın çocuğa dönüp
"Kardeşimi ben taşırım zahmet etmene gerek yok."dediğinde sarışın çocuk kaşlarını çatarak
"Ben taşırım sorun yok."dedi ve eve doğru yürümeye başladık.
HİLAL
Burnuma dolan kahve kokusuyla gözlerimi açtım.Etrafıma bakınca odamda olduğumu anladım.Ayağıma tavşanlı pandiflerimi geçirip salona gittim.Salona baktığımda çöp atmaya giderken önüne düştüğüm sarışın ve iki kişi daha vardı.Önce evden şüphe ettim acaba yanlış evde miyim diye
"Eşyalar aynı olsa bile çatlattığım pencerede aynı olamaz bu benim evim"dediğimde sesimle birlikte bana döndüler.Yanıma Nur gelince ona döndüm
"Nur ben iyi değilim."Nur kaşlarını çattı ve
"Niye noldu ki"dedi.
"Çöp maceramda gördüğüm çocuğu ve iki çocuk daha görüyorum.Lan siz yoksa eve erkek mi attınız?"Nur gülümsemeye çalışarak
"Onlar yan eve taşınan yeni komşularımız..."kısaca tüm olayları özet geçtikten sonra olayları kavramıştım.Çocukların adını da öğrenmiştim.Hatta bizimle aynı üniversitedelermiş.Sarışının adı Akın,Sude'nin kafa attığı Emir ve siyah saçlı çocuğun adı Tuna'ymış.Bizim kızlarda teşekkür amaçlı kahveye davet etmişler.Herkes kahvelerini içerken ben çikolatalı sütümü içiyordum.Evde aşırı derecede rahatsız eden sessizlik hakimdi.Ve ben üstüme düşen görevi yerine getirerek sessizliği bozdum.
"Saat kaç?"Sude duvardaki saate bakarak cevap verdi.
"Beş noldu ki?"
"Kızım bugün üniversitenin ilk günü uykusuz mu gitmek istiyorsunuz.Hadi herkes evine,sizde odalarınıza naş naş."
"Sen napıcaksın ki"anlamayarak sordu Nur.
"Bende Gumball izlicem hadi hadi kalkın."Herkes ayaklandığında misafirlerimizi yolcu etmiş ve kızları yataklarına göndermiştim.Aslında bu yaptığıma çok kızarlardı ama uykuları olduğundan bi şey dememişlerdi.
SUDE
Sabah kalktığımda saatin on bir olduğunu gördüm.İki saat sonra üniversiteye gidecektik.Banyoya girip duş aldım ve kahvaltı hazırlamaya başladım.Bu sırada Nur uyandı ve bana yardım ettikten sonra duş almaya gitti.En zor görev yine bana kalmıştı koltukta uyuyan Hilal'i uyandırmak.Yaklaşık on beş dakikanın sonunda Hilal'i uyandırmış ve banyoya sokmuştum.Beş dakika sonra o da duş alarak yanımıza gelmiş ve kahvaltımızı yapmıştık.Saat on iki buçuk olduğunda hepimiz hazırdık.Ben siyah kot pantolon ve beyaz tişört giymiş saçımı açık bırakmıştım.Nur'un üzerinde dizlerinin üzerinde biten bebek mavisi bir elbise giymişti saçlarını ise açık bırakıp elbisesiyle uyumlu bir taç takmıştı.Hilal ise beyaz kot pantolon ve kırmızı salaş bir tişört giymiş,saçlarını örmüştü.Ayakkabılarımızı giydikten sonra okula yürüyerek gitmeye karar verdik zaten on beş dakikalık uzaklıktaydı.Okulun bahçesine geldiğimizde çok fazla kalabalık değildi.Nur'la ayrıldık ve Hilal ile beraber sınıfımızı öğrendikten sonra sınıfa gittik.Sınıfa girince ufak çaplı bir şok yaşadım.Şok sebebim bizimle aynı sınıfta olan Emir'di.Demek ki o da psikoloji okuyordu.Telefonu ile ilgilendiği için beni fark etmemişti ve büyük ihtimalle arkasında ağzı sulanarak bakan kız kümesini de.Onu takmayıp Hilal'in yanına oturdum.Saat şu an birdi ve dersin başlamasına yarım saat vardı.Hilal acıktığını söyleyip kantine gitmek için ayaklandı.Kız kümesinden birinin bana baktığını hissettiğimde o tarafa doğru döndüğümde nefretle bakan gözlere karşılık verdim.Kendisi liseden beri kavgalı olduğum Büşra'ydı ve Emir'e hayranlıkla bakan kızların arasındaydı.Sırf ona inat olduğum ve dün için hem teşekkür hem de özür dilemek için ayağa kalktım.Ona doğru yürümeye başladığımda Büşra'nın ve diğer kızların bana sinirle baktığını gördüm.Emir'in yanına oturduğumda gözlerini telefondan benim yüzüme çevirdi ve "Ne oldu?"dercesine tek kaşını havaya kaldırdı.Gülümsemeye çalışarak
"Merhaba"dedim.
"Şey ben dün için özür dilerim kafa atmama gerek yoktu ve bizi o adamlardan kurtardığınız için tekrar teşekkürler.Aslında siz halletmeseydiniz ben hallederdim."
"Tabi tabi kesin hallederdin" dediğinde gülmeye başladık.Arkadaki kızların kıskanç dolu bakışlarını sırtımda hissediyordum.Zilin çalmasıyla yerime geçtim.Hilal'de yanıma gelip oturduğunda hoca sınıfa girdi.İlk ders olduğu için zorlukları anlattı ve tanışma faslıyla dersi bitirdi.Bütün gün böyle geçmişti.Okuldan çıkmak için hazırlanırken Hilal Nur'u sınıfından almak için önden çıktı.Uyuşuk hareketlerle çantamı toplarken üzerime dökülen suyla yavaşça arkamı döndüğümde Büşra'yı ve iki kızı daha gördüm.Sınıfa baktığımda kimsenin olmadığını gördüm.Büşra'nın saçını tuttuğum gibi kafasını sıraya gömdüm ve yere fırlattım.Diğer kızları da hallettikten sonra bir alkış sesi duydum.Sese doğru döndüğümde Emir olduğunu gördüm.Çantamı omzuma alıp gidecekken Emir kolumdan tuttu.Ona
"Ne var"dediğimde gözleriyle üzerimi işaret etti.Üzerime baktığımda beyaz tişörtümün sırılsıklam olduğunu ve içimdeki beyaz iç çamaşırının göründüğünü fark ettiğimde artık çok geçti Emir her yerimi görmüştü.Üzerindeki siyah ceketi çıkarıp bana giydirdi.Fermuarı yukarı doğru çekerken
"Kırmızı tercihim"dedi.Utançtan yüzüne bakamadan sınıftan çıktım.Bahçede kızları beklerken Emir yanıma geldi.
"Gel üstün çok ıslak arabayla bırakayım hasta olursun okulun ilk gününden,zaten evlerimiz karşı karşıya"dediğinde itiraz etmeme izin vermeden beni arabaya bindirdi.Nur'un telefonuna olayları kısaca özetleyip mesaj attığımda üzerim ıslak olduğu ve hava da estiği için birşey dememişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEPİMİZ DELİYİZ
Teen FictionLiseden beri arkadaş olan 3 kızın hayatındaki değişimlerle hayatı anlamaları ve birbirlerine sıkıca bağlanıp birbirlerinin aileleri olmasıyla başladı herşey;