3

283 26 20
                                    


"Ben geldim~" Jaehyun kapıyı aralayıp konuştu ama karanlık evi görünce gülümsemesi soldu. Temkinli adımlarla eve girip kapıyı ardından kapattı. Çantası ve ceketi eş zamanlı olarak portmantoyu bulmuştu. Başını sağa sola kırıp gömleğinin kollarını sıvadı. Cesaretli adımlarla karanlık eve doğru yürüdü ve salona ilerledi. Tam kapıdan girecekken sırtına gelen ağırlıkla dengesini kaybeder gibi oldu ama sonra ikinci bir kişinin onu tutmasıyla tekrar ayağı kalktı.

"Yakaladık seni kötü canavar!" ışıkların açılması ve sırtındaki oğluyla onu tutan eşini görmesiyle sırıtmasını sakladı ve onlara katıldı.

"Beni yakalamak öyle kolay mı sanıyorsun sen küçük fare!" Minseok babasının boynuna biraz daha sıkı sarılıp konuştu.

"Kaçışın yok iş adamı! Kurabiye adam kostümlerini alsın da gör!" Doyoung oğlunun kendisi için kullandığı tabire kıkırdadı.

"Tavşan çocuk gidip kurabiyeleri getir, onu etkisiz hale getirmemiz lazım." Minseok hevesle, Jaehyun'un da yardımlarıyla, babasının sırtından indi. Jaehyun tam o sırada Doyoung'un dudaklarına küçük bir öpücük bırakmış ve şaşkınlığından yararlanarak elinden kaçmıştı. Babasının kaçtığını gören Minseok heyecanla çığlık attı.

"Yah Jaehyun!" Jaehyun sırıtırken çoktan salonda bir kovalamaca başlamıştı.

"Kurabiye adam yakala onu, AAA!" Jaehyun peşinde Doyoung koltuktan koltuğa atlarken önüne çıkan Minseok'u bir anda omzuna attı. Küçük çocuk hala çığlık atıyordu. "BABAA!" Doyoung hırsla Jaehyun'a doğru koşunca Jaehyun da Doyoung'a doğru koşup boş olan koluyla da onu kucakladı ve Minseok'un tepinmeleri yüzünden üstünde iki sevgilisiyle birlikte koltuğa düştü. Aynı zamanda ikisini de öpücüklere boğuyordu. 

"Ahaha! Tamam yeter bu kadar oyun- yah Jaehyun boynumu öpme gıdıklanıyorum!" Jaehyun sırıtarak koltukta daha rahat bir pozisyon aldı ve üstünden koltuğa düşmüş olan eşinin şakağına bir öpücük kondurdu. Oğlunun da huysuzca kollarını bağladığını görünce sırıtarak tombul yanaklara dudaklarını bastırdı. 

"Özledin mi babayı?" Minseok hevesle başını salladı.

"Çiko çiko getirdin mi?" Jaehyun başını olumlu anlamda sallayınca Minseok yerini bildiği çikolatalara doğru sevinç çığlıklarıyla koşmaya başladı. 

"Minseok yavaş git lütfen! Yah, sanki evde senden başka yiyebilecek biri varmış gibi neden koşuyorsun küçük velet?!" Jaehyun sırıtıp Doyoung'a sokuldu.

"Yok mu?" Doyoung gözlerini kıstı.

"Bozmasana beni." Jaehyun tekrar kıkırdarken kapı çalmıştı. 

"Baba kapı çalıyor~" Doyoung oğlunun direk kapıyı açacağını bildiği için hızlıca ayaklandı ve dış kapıya gitti. Jaehyun da paytak adımlarla onu takip etmişti. 

"Biz geldik!" Minseok hemen hemen her gün gördüğü Taeyong'u boş verip Mark'ın boynuna atıldı.

"Baba prenses gelmiş~" Mark kıkırdayıp çocuğu kucağına aldı. 

"Ne prensesi?" Minseok tek kolunu onun boynuna doladı.

"Benim prensesim." Taeyong öfkeyle baktı.

"Hey, o benim prensesim!" Minseok Taeyong'a dil çıkardı.

"Hayır benim! Baba, onu kötü cadıya vermeyeceğiz dimi?" Taeyong hayretle baktı.

"Sırf Jongdae'yi öpmene kızdım diye bunu yapıyor olamazsın!" Mark kahkaha attığında Doyoung Minseok'a kötü kötü baktı.

"Neler duyuyorum küçük bey? Ne yaptın sen okulda?" Minseok hemen kafasını Mark'ın boynuna gömdü. Jaehyun ortamı yatıştırmak için kollarını Doyoung'un beline doladı.

"Taeyong siz Minseok'la içeri geçin biz geliyoruz." Taeyong onlara imalı bakışlar atarak iki bebeğiyle birlikte içeri geçti. Doyoung sorarcasına Jaehyun'a döndü.

"Ne?" gözlerini kıstı.

"Bir şey mi yaptın?" Jaehyun omuz silkti.

"Yoo, sadece üstümü değiştirirken bana eşlik et istedim." Doyoung tek kaşını kaldırdı. 

"Emin misin? Ya da bir şey mi isteyeceksin?" Jaehyun kaşlarını çatıp dudaklarını kocasının dudaklarına bastırdı. 

"Çok konuşuyorsun hayatım, kendini kocanın huzurlu kollarına bırak." Doyoung yorgun bir gülümsemeyle başını Jaehyun'un göğsüne yasladı. 

"Oğlun beni delirtiyor Jaehyun. Sabahtan beri oynamadığımız oyun kalmadı resmen. Okulda bile enerjisini atamıyor üstünden." Jaehyun Doyoung'un başının üstüne bir öpücük kondurdu. Onu gayet iyi anlıyordu.

"Enerji yönünden bana benzememesi gerekiyordu. En çok enerjimden şikayet etmene rağmen böyle olması komik." Doyoung kızararak yüzünü gizledi. Jaehyun'un bahsettiği enerjinin Minseok'un enerjisiyle alakası bile yoktu.

"Aptal." Jaehyun kıs kıs gülerken Doyoung'u kucağına aldı ve hiç zorlanmadan -belki birazcık zorlanmıştı ama azıcık- merdivenleri tırmandı. 

"Eve gelmeden önce Jeno bana yazdı." Doyoung kaşlarını çattı.

"Ne istiyormuş yine o velet?" Jaehyun derin bir nefes aldı. 

"Yok, öylesine yazmış. Biraz üzgündü ve birkaç şey söyledi." Birazcık pembe yalandan zarar gelmezdi herhalde?

"Ne gibi bir şey?" Jaehyun odanın kapısını araladı.

"O eskiden ona bebekmiş gibi davrandığını ama Minseok doğduktan sonra ondan uzaklaştığını falan söyledi." Doyoung ona dehşetle baktı. O esnada Jaehyun kucağındaki Doyoung ile birlikte yatağa oturmuştu.

"Ne saçmalıyor o? Şimdi de beni yeğeninden mi kıskanıyor yani?" Jaehyun dudağını ısırdı.

"Ben de aynı şeyi söyledim. O da boş ver falan deyip konuyu kapattı. Ben de moralinin ne için bozuk olduğunu sordum ve Jaemin ile kavga ettiklerini öğrendim. Tatile gideceklermiş ama Jaemin Karamel'i götürmek istemiyormuş. Jeno da bırakacak kimse olmadığı için peşinde götürmek istiyor. Ben de dedim ki..." Bıkkın bir nefes aldı.

"Karamel'e onlar dönene kadar biz bakalım." Başıyla onu onayladı Jaehyun. 

"Bakarız değil mi?" derin bir nefes koyverdi Doyoung. Kocasının ona sakin sakin bakması onu etkiliyordu ama eve kedi almak kesinlikle istemiyordu.

"Jaehyun... Biliyorsun korkuyorum ve o tüyleri her yerden toplamak... Çok tiksinç!" Jaehyun dudak büzdü.

"Peki, öyle diyorsan öyle olsun." Doyoung gözlerini yumarak kısık bir küfür savurdu.

"Şöyle yaptığın için hep vicdan azabı çekiyorum Jaehyun. Lanet vicdanımı aldırmak için hangi doktora gitmem gerek?" Jaehyun sırıttı.

"Yani bu Karamel'e bakacağımız anlamına mı geliyor?" Doyoung dudaklarını büzdü.

"Sanırım, evet." Jaehyun burnunu diğerinin boynuna gömdü.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni. Minseok bizi basmadan üstünü değiştirsen iyi olur." Jaehyun sırıttı ve biraz daha Doyoung'a sokuldu.

"Hazır Taeyong ve Mark onu oyalıyorken-"

"BABAAAAA!"

***

minseok favorimsin flkşasd

inş sıkıcı değildir öyle bi hisse kapıldım şu an

neyse sonra kaos olcak zaten

şarkı sözlerine göre ilerliyo hikaye :dd

tm bb


the water fountain ♬ dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin