Yeni Okul

Uyan

Hatırlatma
Hızlıca aşağı indim benden biraz sorna kizlarda geldi. Arabamin anahtarını aldim ve evden çıktım. Garajdan hızlıca BMW mi alıp kizlarla arabaya bindik.
Hatirlatma bitti

"Arabaya bindik ama nereye gidiyoruz?"dedi Asi.

"Torpakin sirketine gidiyoruz. En son bizimkiler orada toplanti yapacaklarını söylemişlerdi "dedim kizlar anladım derecesinde kafalarını salladilar. Arabayı son süratte sürüyordum.

Şirkete geldigimizde herkes bize selam veriyordu ama onalra cevap vercek durumda degildim. Bir anda yanımıza koşarak Torpak'in sekreteri Defne geldi. Defne zararsız evli ama genc bir kızdı. Evli kelimesinin altını çizmek isterim.

"Niye böyle koşuyorsun birşey mi oldu?"dedi Asi. Defne soluk almaya çalışarak

"A-ahu hanım To-toprak beyler saldırıya uğramış şuan sizin olan has-hastanedelermis" dedi Defne. Birsey demeden koşarak arabaya gittik.

Kızlarda arabaya binince kemerlerini takmalarının söyleyip arabayi 290 da sürmeye başladım. Bütün arabaları solluyordum. Arabayı biraz daha zorlayarak 300 de sürmeye basladim.

Bir saat uzaklikta olan hastaneye on bes dakikada gelmiştik. Hızlıca bir görevliyi durdurup

"Topraklar buraya getirilmiş nerde?!?!"dedim .

"3. kat yoğun bakım"Dedi kiz ve uzaklaştı yanimizdan. Kzialr asansöre koşarken ben merdivenlerden hızlıca 3. kata çıktım. Harap olmuş Emir,Bulut ve Merti görünce olduğum yerde kalakaldım. Onlar buradaysa yogun bakım daki Toprak miydi?!

"Mert" dedim nefeslerimi düzenlemeye çalışırken. Kizlarda o sırada gelmişti. ben dubara yaslanmış hafif hafif yere doğru düşerken hepsi başıma toplanmıştı.

"Me-mert o nasil?"dedim ağlarken. Canım yanıyordu.

"Bilmiyoruz"dedi. Kisa ve net bir sekilde. Hızlıca koridor daki bir doktoru durdurdum.

"Durumu nasil?"dedim göz yaşlarımın arasından.

"Durumu 24 saate daha net bir sekilde belli olur. Hayati tehlikesi halen devam ediyor"dedi doktor.

"Girebilir miyim yanına?"dedim. Doktor halime acımış olmali ki

"Sadece bes dakika"dedi. Ve benim üstüme ve saçıma takmam için kıyafetler verdiler. Hızlıca onlari giyip Torpakımın odasına girdim.

Yüzünde oksijen maskesi ile gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu. Yanındaki sandalyeye oturdum ve elini tuttum

"Toprakım, milka ineğim nolur uyan. Bak hani son sesini duyduğumda bana demistin ya artık evlenelim futbol takımı kadar çocuk yapalım demiştin ya iste uyanir uyanmaz evlenenme işlerini başlatalım.
Futbol takımı kadar çocuk olmasada iki çocuk yapalim. Biri kiz biri erkek.Kızımız benim kadar güzel oğlumuz senin kadar yakışıklı olsun. Sornada onlarda evlensinler. Kızımızi sen oğlumuzu ben evden gitmemesi icin vermemek icin ısrar edelim. Sorna torunlarımız olsun bir sürü. Ve hayatimi sekiz ihtiyar arkadaş olarak devam edelim"Dedim

O sırada Toprak'in parmağı oynadi. Hızlıca doktorları çağırdım. Doktorlar odaya girerken benide çıkartıyordu.

Bir süre sonra uyandi. Benim milka ineğin uyandi. Beni bu dünyada yalnız başıma bırakmadı.