ANONİM:DEFUZ 2

1.0

Elimle akan göz yaşımı silip burnumu çektim. Çalan telefonumu elime aldım.

"Efendim?"

"Ya Defne nerdesiniz?! Sizi arıyoruz hiç bir yerde yoksunuz. Neredeyseniz çabuk gelin yarış başlamak üzere."

"Seren bitti..."

"Ne bitti kızım? Hem senin sesin neden ağlıyormuş gibi çıkıyor? Dur, dur. Düşündüğüm şey değil değil mi Defne?"

"Evet Oğuz ile bitti. Söyle o Berene alsın Oğuzu ne yapıyorsa yapsın umrumda değil artık!"

"Defne ne diyosun ken-" sinirle telefonu kapatıp yere fırlattım. Ekran tuzla buz olurken daha çok ağladım.

Dizlerimin üstüne yere çöküp ellerimle yüzümü kapattım. Sinirle karışık ağlamaklıydım. Aynı zamanda her şeyi parçalamak isterken niye parçaladım ki diyip ağlama modundaydım.

Ağlamam bitince telefonumu attığım yerden alıp, inceledim. Açılmıyordu. Ne bekliyordum ki zaten paramparça olan telefonun sorunsuz bir şekilde açılmasını mı? Hah.

Ayağa kalkıp yavaşça yürümeye başladım. En sonunda ağlamam dinmişti. Sahile gitmeye karar verdim. Biraz deniz havası iyi olacaktı sanırım. Otoyola çıkıp nerede olduğuma baktım. Sahile 15 dakikalık bir yol vardı. Yürümeye başladım.

Arkamdan yükselen korna sesiyle yerimde sıçradım. Adam camdan çıkıp,

"Ne yolun ortasında yürüyosun be?! Millet iyice delirmiş!" diye bağırmıştı. Adam demeseydi yolun ortasında yürüdüğümü bile bilmiyordum. Kenara çekildiğimde araba hızla yanımdan geçip uzaklaşmıştı.

Bugün hava güzeldi şanslıydım. Aksi takdirde orada kötü havada ağlasaydım, hasta olabilirdim.

Sonunda sahil görünmüştü. Etrafı incelediğimde tektük sevgililer hariç kimse yoktu. Boş olan banklardan birine oturdum. Biraz denizin dalgalanışını seyrettim. Ben sessizce denizi izlerken yanımdaki banktaki sevgilililerin kıkırdaşmaları, birbirlerine iltifatları bitmeyince sinirlendim.

"Cidden... sinir bozucu." diyip hışımla ayağa kalktım.

"Pardon bir şey mi dediniz?" kızın sorusuyla yalancı gülümsememi takınıp konuştum.

"Ah, hayır, hayır. Yanlış duymuş olmalısınız." dediğimde onaylayıp birbirleriyle ilgilenmeye devam ettiler. Onlara gözlerimi devirip kayalıklara doğru yol aldım. 

Umarım, umarım orada kimse olmazdı.

Sonunda kayalıklara geldiğimde etrafa bakındım. Şanslıydım ki kimse gözükmüyordu. Denize yakın kayalıklara oturdum.

Oğuz ile az önceki yaşadıklarımızı düşündüm. Ben ona bir akşam geçirelim derken seksten bahsetmemiştim ki. Birlikte bir şeyler yapalım anlamında demiştim. Ve o benim seks yapmak istediğimi sanmıştı tabii ki o salak Mert yüzündendi.

Evet Mert ile öpüşmüş olabilirdim o zamanlar benim  sevgilimdi sonuçta ve ona aşıktım. Hem temas olmazsa sevgililiğin ne anlamı kalırdı ki?

Oğuzla geçirdiğimiz anları düşündüm. Onun yumuşacık sarı saçlarını, dudaklarını, karın kaslarını.

"Ah!" diye saçlarımı karıştırıp başımı sağ sola salladım. Bunalmıştım. Oğuzu düşünmekten bunalmıştım.

Ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. Denize girsem bir sorun olmazdı değil mi? üstümdeki ceketide çıkarıp denize atladım.

Denizin soğukluğuyla ürperdim. Başımı hızla dışarı çıkardım. Derin bir nefes alıp geri başımı soktum.

Gözlerimi kapatıp denizi hissettim.  Belimde hissettiğim elle gözlerimi hızla açtım. Gözlerimi açtığım gibi yukarı çekilmem bir oldu.

Nefes nefese kalıp beni çıkaran kişiye baktım.

"Mert?" dediğimde alnımı alnına yaslayıp "Öldün sandım." dedi nefes nefese. Ellerimi omuzuna koyup onu ittim.

"İntihar edecek kadar salak mıyım sence?"

"Potansiyelin var." dedi gülerek.

"Ahahah komik şey seni." diyip denizden çıktım. Ürperince hızla ceketimi üstüme geçirdim. Ayakkabılarımı da alıp yürümeye başladım.

"Defne! Konuşmamız lazım." durup arkamı döndüm.

"Beni nasıl kandırdığını mı anlatacaksın? Ya da dur, nasıl aldattığını? Yok almayayım ben. Yalanlara karnım tok!" geri önüme dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Bileğimden tutup hızla beni kendine çevirdi. Önce bileğimi tutan eline sonra ona baktım. Rahatsız olduğumu anlamış olacak ki bileğimi hemen bıraktı.

"Bak, her şeyi anlatacağım o yüzden benimle gel. Arabam hemen şurada."

Merak ediyordum o yüzden gidecektim. Ve bu ıslaklıkla üşümek istemiyordum. Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Tamam o zaman arabam şurada."

allahım aşşşırı derecede defne ile merti tekrar sevgili yapmak istedim bu bölümde.