Sürtük! Tahmin etmeliydim başka kim olacaktı zaten. Ah benim salak kafam nasıl da aklıma gelmedi her şeyi düşünen Hande bunu nasıl düşünemedin sen, geberteceğim o veleti "Hande kim o bir şey söyle korkutuyorsun beni".
Kızda sike sürülecek akıl yok bana kafa tutuyor zengin züppesi, şımarık senin baban kral olsa kaç yazar be ay şimdi çıldıracağım Eunmi. "Ben de hande BEN DE ne oldu mi cha kim anlatacak mısın artık!"
Cafede anlatmıştım ya üzerime saldıran bir kız vardı diye o işte, bütün bunları yapan. "Hassiktir, ne yapacaksın şimdi?"
Ne yapacağım gidip konuşacağım o kadar da laftan anlıyordur herhalde ne yapabilir en fazla. Neyse içim rahatladı en azından mesajları artık kimin attığını biliyoruz çoluk çocukla uğraşıyoruz ya şaka gibi. Erkenden ortalığı ayağa kaldırmak istemedim ama mesele çözüldüğüne göre bundan Jimin'e bahsetmeliyim. Neyse şu an benim için en önemli şey Yoongi ama yine de önce Mi cha aptalıyla konuşmam gerekiyor.Mi cha problemini çözmüş telefonda Jimin'e bahsedince Mi cha'yı hatırlamamıştı. Yine de anlattıktan sonra biraz daha rahatlamıştım bir nebze olsun kafamı rahatlatmak adına odamda müzik dinlerken telefona aniden gelen mesaj sesiyle irkilmiştim. BU NE YA, Niye şimdi söylüyorsun bunu Yoongi ? Yoongi'nin gece yarısı attığı mesajla içime aniden bir korku yayılmıştı çünkü kapının önünde beni bekliyormuş, niye böyle yapıyor bu çocuk diye düşünürken iyi ki soyunmamışım diye dua ediyordum, sadece yanıma cüzdanımı alarak çıkmıştım evden.
" Merhaba Hande, kusura bakma biliyorum çok alakasız bir saat fakat önümüzdeki 1 hafta tamamen dolu ve bu konuşma senin için önemli gözüküyordu ertelemek istemedim." Yoongi'ye kibar düşüncesi için gülümseyip "Sorun değil ve unutmadığın için asıl ben teşekkür ederim' dedim.
Yoongi ile bir parka geçip oturduğumuzda iyice elim ayağım dolanmıştı Yoongi konuşmamı bekliyor fakat ben konuya nereden gireceğimi bilemiyordum, bu konuşma benim için çok zordu.
"Yoongi biliyorum söyleyeceklerim sana mantıksız gelecektir fakat beni sadece anlamaya çalışmanı istiyorum ve lütfen çok sorgulama.. Benim birisiyle hesabımı kapatmam gereken bir konu var ve Türkiye'den buraya gelirken herşeyi arkamda bırakıp gelmiştim ama Jimin'le tanıştıktan sonra işler çok değişti ve benim o kişiyi bulmam ve aramdaki meseleyi tamamen kapatmam gerekiyor fakat onun hakkında bildiğim tek şey nerede oturduğu. Farkındayım, sana her şey saçma geli- "TAMAM YARDIM EDECEĞİM"
Yoongi'nin lafımı bile daha bitirmeden söylediğim şeyi kabul etmesi beni şüphelendirse de çok sorgulamadım ama bu tavrına bakarak ekstra dikkatli olacaktım çünkü Yoongi'yi azıcık tanıdıysam teklifimi boşuna kabul etmemişti. Yoongi ile bu konu hakkında biraz daha konuştuk ve bulmasını istediğim kişi hakkında biraz daha bilgi verdikten sonra bunu asla kimsenin bilmemesi gerektiğini özellikle Jimin'in bundan asla haberi olmaması gerektiğini üstüne basa basa defalarca söylemiştim. Yoongi tamam dese de içimde hala biraz şüphe vardı fakat bu son şansımdı ve ona güvenmekten başka bir çarem de yoktu. Parkta biraz daha konuşup beni gelişmelerden haberdar edeceğini söyledikten sonra eve bıraktı.
Eve girdiğimde kızlara baktım saat gece 02:00'dı ve Haneul hala yoktu, öldüreceğim bu kızı deyip telefonla aramaya başladım. Birkaç defa daha aramama rağmen açmıyordu. Hemen Defne'nin odasına gittim, Defne'yi uyandırıp Haneul'u soracaktım.
'Defne uyan! Haneul eve gelmedi hala arıyorum ama açmıyor sen nerede olduğunu biliyor musun?'"Nee manyak mısın sen ya şarjı bitmiştir, Woojin'le buluşmuştur o benim telefonumda kayıtlı, ara benden ve beni rahat bırak" Defne'nin uykulu sitem dolu sesine karşılık gözlerimi devirdikten sonra telefonu alıp odadan çıktım. Woojin'i aradığımda telefon açılmıştı, "Woojin misin nesin bilmiyorum ama Haneul'u 20 dakika içinde eve bırakmazsan ikinizi de bulduğum yerde sabaha kadar bıkmadan döverim, "Haneul'un tamam anneee" dediğini duyduktan sonra daha fazla sinirlensem de içim rahatlamış telefonu kapatmıştım. Münasebetsize bak dalga geçiyor bir de sen eve gel ben göstereceğim sana anneyi. Ben kendi kendime söylenirken gülmeye başladım gerçekten de şu anki tavrım bir anneninki gibiydi ve Haneul gerçekten de 20 dakika içinde eve gelmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mo chuisle
Fanfiction"Seninle uyanma hissini ne denli özlediğimi bilemezsin. Ellerin şafağın rengi, ellerin güneşin sıcaklığı ve bir bebek kadar merhametli gülüşün. Seni kaybetme korkumun ölüm korkusunu yok ettiği gün anladım, sen benim ruhumun uzanmak istediği o yeşil...