nf - why
Ağlayan bir kadın gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?
Ben kalbimde bir ağırlık hissediyorum. Kendimi suçlu hissediyorum. Hatta şimdi olduğu gibi konunun benimle alakası olmamasına rağmen kendimi fena halde suçlu hissediyorum. Aniden, ağlayan kişinin her istediğini yapan bir makineye dönüşüyorum. Normalde de pek tembel ya da ricaları kıran biri değilimdir zaten.
Endişeyle bakan gözlerimi kırpıştırıp, "İyi misiniz Bayan Kim?" Diye sordum. Başını ufak bir hareketle onaylarcasına salladı ve elindeki boş bardağı bana uzattı. Ardından anneme hitaben acıyla konuşmaya devam etti. "Yıllar oldu... Gözlerini kaybedeli yıllar oldu, bunun hakkında konuşmamaya uğraşıyoruz ama o kadar zor ki. Bize iyi olduğunu kanıtlamak için elinden geleni yapıyor. Şimdiye kadar sadece iki arkadaşı oldu; biri aşçının oğlu, diğeri ona her öğle kitap okuyan biri zaten."
Konunun ne olduğunu pek anlamıyordum ama dinlemeye devam ediyordum. İçimdeki bir ses bunu yapmamı söylüyordu. Bu kabalık olsa bile...
Annem Bayan Kim'in ellerinden tutup hafifçe gülümsedi. "Sen de dedin. Eğer intihar etmek falan isteseydi bunca zaman yapmak için eline fırsatlar geçmişti, değil mi?"
Bayan Kim daha çok ağlamak ister gibiydi. "Geçen hafta kendisine okunan kitaplardan birini gördüm. Kitabın başrolü bedenini kullanamayan bir adam ve sonunda intihar ediyor..." Bayan Kim tekrar göz yaşlarına boğulurken dudaklarımı birbirine bastırdım. O kitabı ben de okumuştum. Evimize yakın olan kitapçıdaki çocuk, o kitabı okumam için çok uğraşmıştı. Nedenini anlayamamıştım ama gerçekten de sonunda intihar eden bir adam vardı. Kadının endişesini o kadar iyi anlıyordum ki...
"Aklında gerçekten öyle bir şeyler varsa ben ne yaparım? Youngjo benim tek varlığım." Bayan Kim gözlerini tekrar kurulayıp anneme daha çok yaklaştı. "Buraya bu yüzden geldim. Eğer daha çok arkadaşı olursa, eğer ona birileri yaşamanın her şeye değer olduğunu gösterirse, aklındaki her şey silinir değil mi?"
Annemin bakışları bana dönünce hafifçe güldüm. "Üniversiteye girmeyi bile başaramamış birini arkadaş olarak mı seçiyorsunuz?"
"Hayatındaki her şeyi şu saçma sınava bağlama Hwanwoong." Yanağımın içini ısırırken anneme kendimi anlatmak istercesine baktım. Demesi kolaydı ama yıllardır üniversiteye başlayamamış olan bendim, o değildi. "Üstelik Youngjo yabancı biri değil. Küçükken birlikte oynadığınızı biliyorum. Hani, bir yere tatile giderdik sürekli, hatırladın mı?"
"Orada yengeçleri evcilleştirmeye çalışan biri vardı."
"Evet, öyleydi. Youngjo ile birlikte o çocuğu izlemeye giderdiniz. Hatırlıyor olman lazım."
Derin bir nefes verip başımı iki yana salladım ve acımasızca söylendim. "Küçüklüğümde kör birisiyle oynadığımı hatırlamıyorum."
Bayan Kim'in irkildiğini görünce kurduğum cümledeki 'kör' kelimesine alındığını fark ettim. Kendimi suçlu hissederken fısıltıyla konuşmuştu. "O zamanlar görebiliyordu." Geldiğimizden beri oğlu için bir kez bile 'kör' dememişti. Kör demek hakaret gibi mi geliyordu ona?
"Üzgünüm." Diye mırıldandım verdiği bilgiyle ilgilenmezken. "Bana göre kör kelimesini söylemek sorun değil, size hakaret gibiymiş geldiğini bilmiyordum."
Bayan Kim'in gözlerinde bir ışıltı gördüm. Annemin elini daha sıkı tutarken bana dikkatli baktı. Kaşlarımı çatarak anlamsızca bakışlarına karşılık verdim. "Lütfen... lütfen oğlunu ikna et, canım arkadaşım. O tıpkı Youngjo gibi konuşuyor. Onunla iyi anlaşabilir, onunla arkadaş olabilir. Lütfen, lütfen..."
Dudaklarımdan 'benim gibi konuşuyorsa cidden intihar etmek istiyordur' cümlesinin çıkmasını engellemek için birbirine bastırdım. Bu hem Bayan Kim'i daha çok üzerdi, hem de annemi endişelendirirdi.
İntihar etmek isteyen kör birisiyle arkadaşlık kurmak istediğimi sanmıyordum. Ama ikna olup, oraya gideceğimi biliyordum. Fakat yaşamanın her şeye değer olduğunu göstermek yerine, bunu görmeye gideceğimi bilmiyordum.
Bu hikayedeki yaşam belirtisi göstermeyen kişi Kim Youngjo değildi, bendim. Bu hikayedeki ölmek isteyen bendim: Yeo Hwanwoong.Kim Youngjo büyüleyici bir adamdır ve size bunu kanıtlamak için ciltlerce metin yazabileceğimi biliyorum.
Ve inanın hiçbiri abartı değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevin ağlayabiliyorsan, rawoong🌙
Fanfiction"Benim sırrım bu işte Hwanwoong. Çocukluğumdan beri göremiyorum. Ben de görmek istediklerimi karanlığıma çiziyorum." [mini fic] 🌙 art: starry night over the rhone