nf - can you hold me
Herkesin bir kurtuluş kapısı vardır. Annem böyle demişti bir keresinde. Herkesin bir kurtuluş kapısı vardır, yok diye kendini yıkıp geçsen bile. Göremeyecek kadar yorulduğunda, vazgeçtiğinde, görmemekte inat ettiğinde bile.
Ve kimsenin yaşadıklarını küçümseyip o kapıyı yüzüne kapatma hakkın yoktur. Ruh ikizim diye yanında gezdirdiğin arkadaşının senden gizlediği bir yarası elbette vardır. Küçümseyeceğinden endişelendiği için ve takma kafana laflarıyla geçiştireceğini düşündüğü için sana göstermediği bir yarası vardır.
Demek istediğim herkesin yarasını sarmaya çabala, herkese iyi davran zırvalarından değil. Sadece kimseyi küçümseme. Kafasının içinde yaşamadıkların hakkında bir bok biliyormuşsun gibi konuşma. Senin parmağına batan bir diken, onun yıkılmasına sebep olan şey olabilir. Kimsenin acı dayanırlığı aynı değildir. Zevkler tartışılmaz, acılar kapıştırılmazdır.
Annemin sürekli iyi düşünmeye çabalayan biri olduğunu düşünmüştüm bunu ilk duyduğumda. Kesinlikle öyleydi zaten. Evrene yolladığımız enerjinin bir şekilde bize girdiğine inanıyordu, bu nedenle hep olumlu düşünüyordu. Fakat bunları söylemesinin, bunlara inanmasının nedeni iyi niyeti değildi. Ne olduğunu henüz bilmiyordum ama kesinlikle basit bir Pollyanna'cılık değildi.
Evimizle aynı sokakta bulunan kitapçıya girerken aklıma bunların gelmesinin sebebi Lee Seoho'ydu. Her gelişimde türlü ısrarlarla bana istediği kitabı aldıran çocuk. Ona bağırmak, başımdan defolup gitmesini söylemek istiyordum hep. Bana göre oldukça ince kalan minik gözlerine, gür sarı saçlarına, tatlı gülümsemesine baktığım an ise kasadaki Jaebum hyunga Seoho'nun istediği kitabı veriyor oluyordum.
Seoho'nun bu ısrarları zorbalık gibi geliyordu bazen. İstediklerime yapılan bir çeşit şiddet. Böyle düşünmem bile annemin iyi kalpli Yeo Hwanwong'u olmama engel olamıyordu. Hep aynı sahne; kitapçıya gir, şiir kitaplarına yönel, Seoho'nun önerdiğini al.
Kırtasiye malzemelerinin olduğu rafları inceleyen Seoho'yu buldu gözlerim hemen. Kapının sesiyle hemen bana dönmüş ve yeniden o şirin gülümsemesini sunmuştu. Tedirginlikle Jaebum hyunga baktım ama o her zamanki gibi başkasıyla ilgileniyordu. Bu zorbalık tarzı şeyi bilse Seoho'yu kovabilirdi ama bende şikayet edecek cesaret yoktu.
O bana yetişmeden şiir kitaplarına ilerlemeyi ve güzel bir şiir almayı hedefliyordum fakat daha ilk adımda yakalandım. "Sana harika bir kitap önerim var."
"Her şeyden önce hal hatır sormayı öğrenmen gerekiyor."
Bu imkansızdı ama içimi görüyormuşcasına baktı iri gözlerime. "Senin ne halde olduğunu biliyorum zaten." Kendi içimde buna alayla güldüm. Altın kuralımızı hatırlıyor musunuz? Kafasının içinde yaşamadıkların hakkında bir bok biliyormuşsun gibi konuşma.
"Bak, bu seferki önerim pek bilinmiyor ve diğer benzerlerinden ayrılmış durumda. Eskiden takıldığı bir arkadaşının kanser olduğunu öğrenen ve onunla yeniden arkadaş olmak zorunda kalan bir çocuk anlatılıyor. Komik, tatlı bir şey.* Beklentinizi düşürerek okuyun o kadar da iyi bir kitap değil diyenlerin okay? okay diye etrafta gezdiğine yemin edebilirim. Olması gibi, gerçek. Abartılı duygusallık falan yok ve çocuğun en yakın zenci arkadaşına bayılacaksın..."
Sonunu duyamadım. Gözlerimi yüzüne dikmiş ve konusu yüzünden şok olmuştum. Bayan Kim ve annemin bana yaşattıklarına benzer bir şeydi. Bulunduğu durum yüzünden intihar etmek isteyen biri. Eskiden tanışıyor olmamız. En yakın arkadaşımın olmaması ters düşüyordu tabii.
"İstemiyorum." Dedim. Bunu hep derdim ama bu sefer cidden istemiyorum.
"Kandırma kendini istiyorsun."
"İstemiyorum."
"İstiyorsun."
"Kes şunu, istemiyorum." Kitapçının bana dar olduğunu hissederek geri döndüm dışarıya çıkmak için. Koluma uzanıp tutmak istedi. Elini ittirdim ve o hep istediğim şeyi yaptım. "Defol git! Sürekli bana istediklerini aldırmandan bıktım!"
"Kalbimi kırıyorsun, bücür." Gözlerimi kısıp onu umursamamayı tercih ettim ve hızla kitapçıdan çıktım. Arkamda duyduğum son ses ise Jaebum hyungın sonunda olayın farkına vardığını kanıtlıyordu.
▪
* Ben, Earl ve Ölen Kız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevin ağlayabiliyorsan, rawoong🌙
Fanfiction"Benim sırrım bu işte Hwanwoong. Çocukluğumdan beri göremiyorum. Ben de görmek istediklerimi karanlığıma çiziyorum." [mini fic] 🌙 art: starry night over the rhone