-5-

15 5 3
                                    

Hep beraber arabaya bindik. Kenan'ın açtığı şarkıyla iyice heyecanlanmıştık. Eve çok uzak olmayan bir yerde arabadan indik ve vurmak için bir tavşan yada başka bir canlı aramaya başladık. Bir anda bir ateş sesi geldi. Hemen dönüp bağırdım. "Kim ateş etti?" Ateş eden Kenan'dı kendinden 15-20 metre uzağındaki tavşan'ı vurmuştu. Evet artık bir canlıyı vurmuştuk. Herkes hızlıca yerlerini aldı. Aramızdaki en iyi avcılar Kenan ve Emre'ydi. O ikisini göstermemek için arabaya yerleştirdik. Herkes korkulu bir bekleyişteydi. Bir kaç dakika sonra  bir el ateş sesi daha geldi. Bu sefer de Emre bir tavşan vurmuştu. Eğer ki o canlı gerçekten varsa artık heran gelebilirdi. Gözüm biran Halil'e takıldı ve korkudan mı? Soğuktan mı? Bilmem ama titriyordu. Tam o sıra Halil'in biraz daha gerisinde karın üstünde bir hareketlilik fark ettim. Bir tavşan mıydı? Belki de o yaratıkdı kim bilebilirdi ki? Tam o sırada o her neyse  Halil'e iyice yaklaştığını fark ettim. Ateş etmeli miydim? Evet ya şimdi ya hiç belkide tavşandı ama olsun. İşimi sağlama almalıydım. Arkadaşımın gözümün önünde ölmesine göz yumamazdım. Kenan'ın aldığı ayı mermilerinden silaha acele ile ama beni fark etmeyeceği bir şekilde doldurmaya başladım. Sonra sessizce nişan alıp ateş ettim. O anda herkes telaşlandı ve ateş ettiğim yere ateş etmeye başladı. Halil de fırsat bilip hemem ordan kaçtı. Kimse vuramamış olsada o yaratığı kaçırmayı başarmıştık. Kaçarken bir ağacın arkasına geçip bana doğru dönerek o korkunç yüzüyle gözlerimin  içine içine baktı. Onunla göz göze gelince o korkuyla biran bütün her şey durmuştu benim için. O kadar korkunçtuki iliklerime kadar titremiştim. Sonra istemsizce ayağa kalktım ve ona doğru koşmaya başladım. Durmaya çalışıyordum ama olmuyordu. O kocaman beyaz gözleriyle beni hipnoz etmişti. Arkadan arkadaşlarımın "Murat dur!" Diye bağrışlarını duyabiliyordum. O yaratığın istemsizce baktığım gözleri her bir adımda beni dahada fazla korkutuyordu. Yüzü bir buldog köpeği gibi sarkıktı. Yüzünün sarkıklığından ortaya çıkan gözlerine baktığınızda hipnoz olup içinizi çok dehşet bir korku sarıyordu. Benim durmadığımı gören Kenan bir el ateş etmişti. Yaratığı görmemiş olacaktıki onun olduğu bölgeye değil benim adım atacağım yere ateş etmişti. Artık çok geçti yaratığa iyice yakalaşmıştım. Ufak bir mırıldanma sesiyle "Hepinize elveda." Dedim. Yaratıkla neredeyse dip dibe geleceğim sırada silahım elimden düşmüştü. Arkadan  ateş sesleri d geldi yaratığı gördülermi bilinmez ama onun arkasına saklandığı ağaca sıkmışlardı. Korkan yaratık kulak tırmalayan çığlık sesiyle çığlık atarak kaçmıştı. Hipnozdan kurtulup geri döndüm ve arkama bakmadan koşmaya başladım. O kadar korkmuştum ki ağlayarak koşuyordum. Hemen arabaya binip arabayı çalıştırdım ve "Koşun hadi çabuk! Hemen eve gitmemiz lazım çabuuuk!" Diye haykırdım. O kadar yüksekbir sesle bağırmıştımki boğazımdan kan gelmişti. Kimse ne olduğunu anlamayıp acele ile arabaya bindiler.

Eve doğru giderken arabanın benzini bitmişti. Biran sinirle "Senin gibi arabanın ben." Deyip indim. Allah'tan eve yakındık. Hemen indim ve eve doğru koşmaya başladım. Diğerleri de ne olduğunu anlamamış arkamdan "Murat sakin ol bir şey yok dursana!" Diye bağırdılar. Söyledikleri hiç bir lafa aldırış etmeden eve doğru koşmaya başladım. Eve geldim ve kapıyı açmak için anahtarla uğraşırken ensemdeki soluma seslerini duydum. Öyle bir soluma sesiydiki korkudan diz çöktüm. Amacı beni öldürmek değildi sanırım? Öldürecek olsa çoktan yapardı. Ama benim amacım onu yakalamaktı. Elimdeki tüfeği sıkıca tuttum ve hızlıca arkamı dönüp diz kapağına vurdum. Bağırarak dizlerinin üstüne çökünce hemen ayağa kalkıp birde suratına silahın arkasıyla vurdum ve yere yıktım. Olan biteni gören arkadaşlarım hemen geldiler. Halil bana baktı ve bir anda bana sarılıp hayatını kurtardığım için teşekkür etti. Hepimiz şaşkın bir şekilde yaratığı incelerken şaşkınlıktan dona kalmıştık. Arka ayakları atın arkabacaklarını andırıyordu ama elleri bir insan eliydi. 15 santimi bulan tırnakları kan içindeydi. vücudu kırış kırış  ölmüş bir kişinin vücudunu andırıyordu. Emre tam kafasına ateş edeceği anda yaratık bir anda gözlerini açtı ve çıkardığı çığlık sesiyle kulaklarımızı tırmaladı kulaklarımızı kapatmaktan başka bir şey yapamadık. O sırada hepimize teker teker vurup yere yıkınca kaçtı ve gitti. Bizde bir süre baygın  şekilde  yerde yattıktan sonra ayağa kalktık ve içeri girdik. Hemen sobayı yaktım kapıları , pencereleri iyice kilitledikten sonra yorgunluktan uyuya kalmışız.

Crazy PreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin