Crazy Prey

-11-

Sabahleyin çok tuhaf bir şekilde herkes den önce uyanmıştım. Yüksek ihtimalle akşam geç uyumuşlardı. Daha sonra dışarı çıktım ve evin biraz ilerisindeki pınara doğru yürüdüm. Evden çıkıp birazcık ilerlediğimde Arkadan Betül'ün sesini duydum:

"Murat! Dur bekle. Şu bidonlarıda doldurda getir."

"Üff tamam geliyorum."

Evin balkonuna geldiğimde Betül bidonları almak için eve girdi.

"Al doldurda getir mutfakta su kalmamıştı iyi oldu erkenden kalkman."

"İyi , iyi ver hadi de gidiyim. Ha bu arada sanada günaydın." Son cümleyi kurarken göz devirmiştim.

"Ay pardon ya unutmuşum. Neyse hadi hadi bizimkiler uyanmadan getirde yemek suyu koycam."

"İyi tamam."

Pınar da su doldurmaya başladığımda evden bir çığlık sesi geldi. Hemen sırtımdaki silahı elime aldım ve balkona doğru doğrulttum. Balkona baktığımda Kenan'la Betül'ü gülerken gördüm. Betül , Kenan'a yumruklar atarken Kenan da gülerek kendini korumaya çalışıyordu. Daha sonra silahı indirip bidonları aldım ve eve doğru yürümüye başladım. Eve girdiğimde Betül'ün attığı çığlık sesiyle herkes in uyandığını gördüm. Herkes sersem sersem koltuklarda oturmuş gözlerini sıvazlıyorlardı. Betül Rahime'ye yaklaştı. Cebinden bir paket çıkartıp uzattı...

"Al şurdan bir tane. Kendine gel sonra yemek hazırlicaz. Sizde gidinde balkondaki bidondan elinizi yüzünüzü yıkayıp gelin."

Rahime sigarayı aldı. Bizde gidip yüzümüzü yıkadık. Daha sonra içeri geçtim ve bir sigara da ben yaktım. Daha sonra kızlar yemek yapmaya gitti. Bizde içerde oturup sohbet etmeye başladık.

Artık iki kız kendi arasında ne konuşuyorduysa mutfaktan orta şiddetli kahkaha sesleri yükseliyordu. Halil yanımazdan kalkıp mutfağa gittiğinde ise kızların sesi kesilmiş kahkaha seslerinin yerini çatal , kaşık ve tabak takıntıları durulmaktaydı. Biz Kenan ve Enescan ile konuşurken kapı açılma sesiyle bian irkilip kapıya doğru baktık. Elinde 2 tane 5 kiloluk bidonlarla içeriye giren Emircan'ı görünce sohbetimize devam ettik. Emircan umursamaz ve yüzü asık bir biçimde

"Korkmayın ben geldim." dedi

Tam dönüpte 'korkmadık' diyeceğim sırada mutfaktan gelen

"Hadi Emir nerde kaldın! Biraz daha geç gel sen Rahime salacak mutfağa."

Demesiyle o an evde Rahime hariç herkesin kahkaha seslerini duymuştum. Ardından gelen

"Aaahhh"

Sesiyle beraber duyulan kapı kapanma sesini duyduğumda Rahime'nin Betül'e sinirla yumruk atıp lavaboya girdiğini anlamam pek zor olmamıştı.  Daha sonra mutfaktan gelen

"Masayı çekin."

"Nereye?"

"Ağzımın içine Kenan!"

Bu cevabı beklemeyen Kenan başını Allah Allah dermişcesine sallayınca bir kahkaha attım.

"Üff onu sormuyo salak , balkonamı yoksa burdamı yicez diye sormaya çalışıyor kendileri."

"Murat lütfen aynaya baksana bi."

"Evde ayna yokki."

"Telefonunun kamerasını aç o zaman."

"Açtım"

"Şimdi kendine çevir."

"Çevirdim."

"Ne görüyosun?"

"Aaaa ben çok garip böyle bişi beklemiyodum gerçekten."

"Evet o kameraya bakan bir mal var. Bunu bilmen çok iyi bişey cidden."

"Niye mal oldumu şimdi?"

"Dışarda yemek mi yenir bu havada sersem?"

"Üüff sende ne üstümüze mont alır yeriz."

"Tamam Mudat dışarda yemek istiyorsanız masayı dışarı çıkarın!"

Niye bu kadar sinirlenmiştiki bu kız? Betül'ün bu yersiz çıkışına bir mana veremedikten sonra masayı dışarı çıkardık.

Biz masaya gidecek malzemeleri taşırken lavabodan çıkan Rahime de içeriye yer sofrası kurmaktaydı.

Belli ki Betül yemeği içekde yemek konusunda son derece ciddiydi. İki sofrada kurulduktan sonra Enescan , Ben ve Kenan dışarı , Betül ,Rahime , Halil ve Emircan da içerideydi. Rahime sigara içmek için yanımıza geldiğinde Halil di onun peşinden geldi ve masaya oturdu. Rahime oturmuş ayaklarını balkon duvarlarına uzatmış sigarasını keyifle içerken sanki bir soru soracakmış gibi bize doğru döndü ve Halil'le bir kaç dakika bakıştılar Halil Rahime nin bu bakışına anlam verememiş olacakki kafası 'ne var' dermişcesine sallayıp bir cevap beklemeye başladı. Rahime daha fazla dayanamayıp sordu.

"Halil sen benden mi hoşlanıyorsun?"

Bu soruyla birlikte Halil ve Rahime hariç herkes kahkahalara boğulmuştu özelliklede Betül'e baktığımda yerde karın ağrısından kıvrandığını fark etmem zor olmamıştı. Herkes susupta gözlerini Halil'e dikmiş gelecek cevabı bekliyordu.

"Hay..."

"İMDAAAAAAT YARDIM EDİN!!!"

Meraba sevgili okuyucularım bana hikaye ile ilgili görüşlerinizi açıklarsanız gerçekten çok mut