Crazy Prey

-14-

Sabah uyandığımda 1 kolun beni sardığını fark ettim. Hemen olduğum yerde arkamı döndüm ve Ali'yle dudak dudağa geldik. Uyanıpta beni rezil etmesin diye birkaç dakika o şekilde bekledikten sonra yavaş yavaş geriye  doğru gittim. Tam içimden 'Ohhh' diye geçirdiğim sırada;

"BÖH!"

"Senin....!

"Hey sakin ol."

"Sende sürekli aynı haltı yiyip durma o zaman gavat!"

"Tamam özür dilerim. Ama çok güzeldi. :))"

"Hem sen beni niye kucaklıyosun?"

"Gece üstünü açmışsın buz gibi olmuşsun. Bende ilk önce üstünü örttüm. Daha sonrada çabuk ısın diye birazcık sokulup kucakladım."

"Biraz mı sokulmuşsun?"

"Evet."

"Sen daha yeniki pozisyonu görmedin heralde? Afedersin ama aşşağıda sadece 5 santim boşluk vardı."

"Ben durdururum onu sen korkma."

"Lan bi defol git!"

Diyerek odadan çıktım. İlk önce su içmek için mutfağa gittim. Su kalmadığını görünce dışarıdaki bidonda elimi yüzümü yıkamaya gittim. Onda da su kalmadığını görünce elime 4 tane 5 kiloluk bidon aldım ve pınara doğru yürüdüm. Pınar'ın başına gelip bidonu dolması için suyun altına yerleştirdim. Hemen pınarın sol tarafında bulunan eskiden ahır olan çamurdan ve taştan yapılmış olan şeyin ordan gelen hırlama sesine doğru baktım. Karşımda kap kara bir kurt gördükten sonra elim omzumda olması gereken silah'a doğru gitti.

"Evet bu harika silah yok!"

Kendi kendime konuşurken aklıma David'in dün akşamki kurt'a yaptıkları geldi.

"David. David bey. Nerdesin lan!?"

Ah peki bu mükemmel David de ortalarda yok.

"Kusura bakma ama işim var ne diceksen çabuk de."

"Ya üzüldüm neyse git sen işini hallet."

"Peki ba..."

"İlk önce şu kurtu bir halletsen?"

"Her zaman ben olmaya bilirim. Kendin hallet."

"Öyle olsun seni pislik! Şimdi defol!"

"Görüşürüz."

Hemen yerden bir avuç kar aldım ve iyice sıkıyaştırdım. 1 tanenin yetmeyeceğini düşünerek 3 ,6 ,10 tane daha yaptım. Kurt üstüme atladığı sıra kendimi korkudan yan tarafa doğru attım ve kurt beni ıskaladı. Bende elime iki tane kar topu alarak ona attım. Iskalamanın sersemliği ile biraz yalpalayarak ayağa kalkan kurt üstüme doğru gelirken. Kar toplarının bir işe yaramamasının hüsranı ile çaresizce kurt un üstüme gelmesini bekledim. Tam o sırada aklıma doldurduğum bidon geldi. Hızlı bir manevra ile bidona aldım ve kurt tekrardan üzerime atladağı sırada bidonu döndererek vurdum. Evet başardım kurt etkisiz hale geldi. Fakat ağzını kapatmamış olduğum bidonun içindeki bütün su boşalmıştı. Bidonu tekrardan suyun altına yerleştirdim. Arkamı döndüğümde onunla göz göze geldim.

"Lanet olası kurt yinemi sen?"

Betül zeki kızdı bir gün birimizin bu hataya düşme ihtimaline karşı pınarın başına bir bıçak saplamıştı. Evet belki bu ilk başta aklıma gelseydi daha iyi olurdu ama yapacak bişey yok. Hızlı bir şekilde arkamı döndüm ve orada saplı olan bıçağı aldım. Birazda olsa cesarete geldim. Ben kurt'un gözlerine , kurt benim gözlerime bakarken kurt bana yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Bir anda iki kuşun havada uçarken çıkardığı seslerle kurt arkasına döndü ve bende bunu fırsat bilip kurt'un üstüne atladım. Kurt kurtulamayacağını anlamış olacakki ulumaya başladı. Ulumasını yarıda kestim ve elimdeki bıçağı boğazına sapladım acıdan kafayı yiyen kurt kendine bir sağa bir sola attı. Daha sonra arkadan 10 kişilik bir kurt sürüsünün yaklaştığını fark ettim ve dizlerime kadar olan karın içinde eve doğru koşmaya başladım. Karın yüksekliği işimi iyice zorlaştırıyordu. Eve yaklaştığımda önüme geçen kurt beni durdurmayı başardı. Evle aramda sadece 5 metre vardı. Diğer kurtların bizden biraz daha uzakta olduğunu uluma seslerinden anlıyordum. Tam önümdeki kurt onlara bakıp uluyacağı sırada iki ayağından tutup sert bir şekilde sağa tarafa doğru çekip onun dengesini bozup düşürmeyi başardım. 'Ah! Lanet olsun diyerleride geldi!'
Diğerlerinin iyice yaklaştığını anlayınca korkudan ölmek üzereydim. Tam arkamı döndüm ve bir kurt'un üstüme atladığını fark ettim. Tam o sırada gelen bir el ateş sesi bir tane daha bir tane daha ve bir tane daha. Ah şükürler olsun kurtuldum. Geriye kalan kurtlar silah sesinden korkup kaçmışlardı. Bende büyük bir sevinçle balkona çıktım ve beni kurtaran kişiye Emir'e doğru baktım.