-9-

12 4 2
                                    

Masaya oturup biraz sohbet ettikten sonra Halil yerinden fırladı;

"Murat sen pencereleri ve kapıyı iyice kilitledinmi!?" Diye sordu.

Hemen yatakdan fırladım ve her yeri kilitledim. Sonra Rahime lafa girdi.
"Eeee gençler bizi nasıl buldunuz sizce su iş bize göre mi?" Diye hafif bir gülümsemeyle sordu. Kenan durdu ve;
"Bilmem farkındamısın ama ben olmasaydım sen ölmüştün". Dedi gülerek.
"Sonuçta betül ölmicekti ama değilmi?" Dedi Rahime tekrar gülümseyerek.
Emir lafa atladı ve "Fark eden bir şey olmayacaktı ya sen ölecektin ya da Betül."dedi.
Sonra bir sessizlik oluştu. Daha sonra Betül ayağa kalktı ve benden kapının anahtarını istedi. Şaşkın bir şekilde kafamı sallayarak anahtarı ona doğru fırlattım. Betül arabanın bagajını açınca 3 tane siyah poşet çıkardı. Ne onlduğunu anlamam poşetin renginden çok kolay olmuştu. Daha sonra eve girdi ve elindeki poşetleri yerine koyup kapıyı tekrardan kilitledi. İçeceklerde masadaki yerini aldığında Halil;

"Ben gelirken çalıp eyleniriz diye gitarımı getirmiştim. Onu getireyim dışarıya çıkalım ve bir ateş yakıp yanına oturalım. Hem birbirimizi daha iyi tanırız sohbet muabbet falan." dedi.

Emir arkadan cevab verdi. "Pardon ama yaratık gelince ne yapmayı düşünüyosun Halilcim? Sanırım o zamanda kendini feda edersin dimi?" diye sordu.

Enes. "Emir haklı yaratıklar bir anda gelirse ne olacak nasıl kurtulcaz?" diye sordu.

Kenan. "Sizde iyice korkak çıktınız!. Ne olacak sanki? Silahlarıda yanımıza alırız üstelik sayıca üstünüz." dedi.

Halil hızla oturduğu yerden kalktı; "Emre ölürkende silahımız vardı ve sayıca üstündük. O yaratığın Emreye neler yaptığını unuttunmu!?"

Rahime endişe ve şaşkınlıkla araya girdi. "Emre mi? O da kim? Bizim neden Emre diye birinden haberimiz yok? Şimdi doğruyu söyleyin biz yokken burda neler oldu!?"

Rahimenin bu soruları üstüne biraz sessiz kaldıktan sonra olayı en yakından yaşayan Halil olduğu için Halile bakarak kafamla anlatmasını işaret ettim.

Halil Rahikeye doğru döndü. Gözlerinin içine bakarak anlatmaya başladı. Halil ağlayarak olayları anlatırken hepimizin gözleri dolmuştu. Halil en sonunda kendini tutamadı ve Rahime ye sarıldı. Rahime şaşırmış bir şekilde elini kaldırdıktan sonra oda karşılık vererek sarıldı. Daha sonra Betül; "Eee suç Emre de elinde taşla yaratığa koşulurmu? Silahla niye vurmamış?" diye sorunca hepimiz büyük bir sinirle Betüle baktık.

"Amacımız onu öldürmek değildi. Sadece yakalayıp bütün dünyaya tanıtıp milyoner olcaz." dedim.

"Peki bu yaratık nerden gelmiş. Böyle bir canlıyı nasıl araştırmacılar fark etmemiş?" Diye sordu.

"Üstelik bu kadar gürültülü oldukları halde. Şuan dışarden gelen sesler iyice sinirlerimi bozmaya başladı." dedi gözlerini devirerek.

Betül çok haklıydı sürekli gelen bu seslerden bıkmıştım artık. Buna bir çare bulmalıydık ama ne? Sanırım bu sorunun cevabını bulmak vaktimiz pek yoktu. Betül mazadaki boş şişeyi alıp ayağa kalktı ve;

"Doğrulukmu cesaretlikmi oynamaya ne dersiniz?" diye sordu.

"İyi oynayalım en azından vakit geçer." dedim. hepimiz yere oturduktan sonra Rahime şişeyi çevirdi. Soruyu soracak kişi Betül dü ve Halile soracaktı. Ne soracağını merak ederken Betül soruyu yapıştırdı.

"Şuan nerde olmak isterdin?" diye sordu.

"Onun kalbi." dedi Halil kafasını Enese çevirerek.

Crazy PreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin