Tüm bunlar rüya olmalıydı.Akber onu öpmüş olamazdı.. yani belki de hayaldir canım.Iyi de ben niye böyle hayal kuruyorum ALLAH aşkına?!! Hayır bu hayal falan deyil,Akber biraz önce onu öpdü ve şimdi de o kahrolası gülümsemesiyle ona bakıyor.Tanrı neden ona gamze vermiş ki?? Çok tatlı gözüküyor gülümseyince.. Tanrım neler saçmalıyorum ben?! Hemen şimdi bu odunu kafasına geçirmem lazım.Peki neden elim-kolum bağlı gibi sakince ona bakıyorum? Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyor.Midemde kelebekler uçuyor sanki.Ilk defa tatdığım bi hiss bu.. bedeli ağır olmaz umarım..
-Üşüdüğünü düşündüm" Akberin sesi onu düşüncelerinden ayırdı."Ne yani şimdi üşümeyeyim diyemi öpdü beni?"Şahzade asebi görünmek için tek kaşını kaldırdı:
-ne?!! diye sordu.
-al giyin hastalancaksın" dedi Akber.Akberin elindeki montu yeni fark etdi."Demek montumu getirmişdi.iyi de niye öpdü ki?!"
Akber sanki onun düşüncelerini okuyormuş gibi:
-a,birde bu şey.. seni korkutmak içindi.Ne tepki vereceyini merak ediyordum" dedi.
Şahzade şaşırsınmı,sinirlensinmi bilemedi.Hayatında bundan saçma açıklama duymamışdı.Gerçi bunun gibi açıklamaya gerek duyacak birşey yaşamamışdı ama o ayrı konu (:D) Ağzı açık birşekilde "ne?!" diyebildi sadece.Akber yüzüne ufak bir gülümseme yerleşdirib Şahzadeye daha da yaklaşdı (ah o lanet olası gamzeler nasıl akıl karıştırıyor :D)
- Yaşlı bayan,insanlardan uzak bir şekilde ulaşa bilmeyecekleri bir evde yaşıyorsun.Başına bir sürü garip olaylar geliyor,geçen bayılman gibi mesela.Hiç bir soruma cevap vermiyorsun.Sence de çok esrarengiz ve gizemli deģilmisin? bu insanı korkutuyor.Korktuğun tek şey benim sana yaklaşmam.. ben de eşit olmalıyız diye düşündüm..
-sen..! gerizekalı! ölmekmi istiyorsun?! dedi Şahzade ve Akberi itdi.
-Yapma böyle yaşlı bayan,bak yüzün bile kızardı.Gören de utandın sanacak." Akber yine gülümsedi.
"Sanacakmı?? lan gerizekalı,ben hergece ormanda bir yunan tanrısıyla öpüşmüyorum ! tabiki utandım.Aslında utanmadım,sadece aniden oldu.. ondan kızardım yani.Yoksa niye utanayım,senin neyinden utanayım be?!!( arkadaşımıza kendine umutsuz tesellileri için alkışlayın da, daha fazla utanmasın :D)
Şahzade yine kalbindekilerin duyulmasından korkub,kendini topladı:
- bir daha yaparsan gebertirim" dedi,montu asebi şekilde kapıb aldı ve eve döndü.
Aradan birkaç gün geçmesine rağmen Şahzade halen kendini tedirgin hiss ediyordu.Akber ise durumdan razı gibi görünüyordu.Şahzade ondan hiçbirşey yapmasını istemiyordu,üstelik konuşmuyordu bile.Aralarındakı sükutu nihayetinde Akber bozdu:
-Yaşlı bayan,neden konuşmuyorsun.bişeymi oldu?
"bak bide soruyor ne oldu diye,sen sabır ver YARABBIM" Şahzade sabrını basdı,boğazını arıtladı:
- yoo.. neden? birşey olmadı - biraz ara verib- Akber,senin gitmek fikrin yokmu,hep burda benimlemi kalilıcaksın? Hani ünlüydün,neden.. dönmüyorsun? özlemedin mi?
- Aslına bakarsan ünlü olmak sıkıcı.Hep evlenip çocuklarım olsun istedim.Fanlar yüzünden evlenemiyordum.. Eee burda da fanlardan uzakta,sakin bir yerdeyim,tam da istediyim gibi.
Akberin sözleri genç kızın yutkunmasına ve ağzının açık kalmasına sebep oldu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~HAYALPEREST YAZAR ~
Non-Fiction-"Dünya nefes alınacak yer değil Afri,ben.. artık dayanamıyorum!" -Sen istesen de istemesen de bu dünyaya aitsin Şahzade,her ne kadar kaçmaya çalışsak da hepimiz bu dünyanın bir parçasıyız.Zamanı geldiğinde tüm insanlar dünyayı terk eder.Ama zamanı...