@drberikademir
Uyuşturmak ?
Kalbimizi ...
Beynimizi ...
Vicdanımızı ..
Kalbimizi , acılara karşı uyuşturmak?
Beynimizi , yanlışlara karşı uyuşturmak?
Vicdanımızı, haksızlığa karşı uyuşturmak?
Bir şekilde bütün olanlara göz yummak.
Ne kadar insanız ?
Göründüğü kadar mı? Yoksa
Hissettiğimiz kadar mı?
*******
AteşBir uyuşturucu gibiydi . Kanıma yavaşça nüfuz edilmiş bütün bedenimi ele geçirmişti. Beni kendine bağımlı yapmıştı. Onu düşünmeden bir saniye bile geçiremiyordum .
Onunla olmam ona haksızlık olurdu . Onsuz olma fikrini ise düşünemiyordum bile . Bağımlısı olmuştum. Beni ele geçirmişti.
Evet bencilce ona bu kadar yalan söylerken beni sevmesini istemem bencilce ama elimden ne gelir ki.
Gerçekleri öğrendiğinde beni istemese bile ondan vazgeçemezdim .
O benimdi ve ben benim olanı asla bırakmam.Esila 'ya sevdiğimi itiraf etmiştim. Benden böyle bir şey beklemiyordu . Onu zorlayamazdım sonuçta beni tanımıyordu. Zaten ondan bir cevap beklemiyordum sadece bilmesini istemiştim. Bekleyecektim , sonsuza kadar da olsa onu bekleyecektim.
Onu düşünürken o güzel yüzü gözümün önüne geldi . Dudağımın kenarı kıvrıldı. "Bana geleceksin , ne zaman bilmiyorum ama o zamana kadar seni bekliyor olacağım küçüğüm.
Ay 'ın her gece , güneşini beklediği gibi ...
Güneşin gün boyunca ay'ı beklediği gibi ....Belki onlar hiç bir zaman kavuşamayacaklar ama biz , biz kavuşacağız. "
Esila
Dün gece hayatımın en güzel gecesi olabilirdi . Hayatımda ilk defa benim mutluluğum için uğraşan, hayallerimi gerçekleştiren biri vardı .
Evet benim hayatımda artık biri vardı . Varlığı güven veren ,huzur kokan bir adam . Beni sevdiğini söylemişti. O an sanki kalbim yerinden çıkacak sanmıştım. Aptal bir insan değildim. Ona karşı ne hissettiğimin farkındaydım . Seviyordum ilk defa böyle hissediyordum ve bu duygu beni bitirecek gibiydi.
Ateş 'e bir cevap veremedim. Zaten o da benden bir cevap beklemedi . Sadece bilmemi istiyordu.
Böyle düşünerek sonunda eve varabilmiştim. Zili çaldım ama kapıyı kimse açmadı. Normal de annem bu saate kadar gelmiş olurdu şirketten. Çantamdan anahtarımı çıkardım ve kapıyı açtım. Içeri girdiğim an telefonuma mesaj geldi . " Esilam akşama bir toplantı var ben geç geleceğim beni bekleme seni seviyorum." Yine bir akşam toplantısı.
Hemen geriye cevap yazdım. " Tamam anneciğim. "
Odama çıktım . Dolaptan giyeceğim pijamalara baktım. Altıma toz pembe şhort üstüne beyaz uzun salaş t-şhörtümü giymek için dolabtan çıkaracağım sırada kafama bir şey düştü .
Kafamı ovuştururken bunun ne olduğuna baktım . Bir kutuydu ama ben bu kutuyu hatırlıyordum . Hemen açtım ve içinden kırmızı elbise çıktı .Bu bana Ateş 'in o gün verdiği elbiseydi . Buraya kim koymuştu ki bunu . Yine neyin peşindesiniz acaba Ateş ASLAN
daha fazla düşünmedim ve pijamalarımı giydim .Bir şeyler yedikten sonra kendime kahve yaptım ve odaya çıktım.
Perdeyi çektim, elime kokulu mumlarımdan aldım ve etrafı mumlarla donattım hepsini tek tek yaktım .
Hafif tonda yabancı bir şarkı açtıktan sonra kırmızı pufumun üstüne oturdum .
Düşünmek istediğimde her zaman bunu yapardım.
Bana aldığı elbiseyi elime aldım. Diğer elimde de bana yazdığı not vardı .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIM (TAMAMLANDI)
Teen FictionHiç bir karanlık bu kadar güzel olamamıştı Elini ağzımdan çekmiyordu beni duvara sabitlemişti. Karanlıktan yüzüne tam net göremiyordum ama masmavi siyah keskin bakışlı gözleri beni şeytan 'ın Hz. Adem'i yasaklı meyveye çağırdığı gibi çağırıyordu. ...