18 Ekim 2003
Sevgili Günlük ;
Acı çekiyorum... Bu acının nereden geldiği hakkında en ufak bir fikrim yok. Birileri içimde ateş yakmış gibi. Annemden beni doktara götürmesini istedim. 'Tamam,gideriz' dediğinden beri aradan 1 ay geçti. İşi yüzünden benimle ilgilenemiyor. Hala arkadaşım yok. Sanırım buna alıştım artık. Çevremdeki sahte insanlar midemi bulandırıyor , böylesi daha iyi.
Poyraz'ı uzaktan seyrediyorum. Uzaktan bakmak bile yetiyor sanırım. Artık bir şeylerin farkındayım. Poyraz'ın bana aşık olmasının ihtimal dışı olduğu gibi şeyleri. Aşık olmasını beklemiyorum zaten. Benim gibi asosyal , sorunlu tipler toplumdan uzak durmalıymış , Baran öyle dedi.
O bana aşık olmasa bile ne yazık ki ben, benim farkımda bile olmayan Poyraz'a çoktan aşık olmuştum...
***
'Bunu' dedim ve hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Aşağıda olanları , babamın sarhoş hallerine ait eski anıları , annemin üzüntülerini , dertlerimizi hepsini bir anda unuttum. O an sadece kollarımdaki Ayaz vardı benim için.
Dudaklarımız ayrıldığı zaman oksijensiz kalmış ciğerlerimi hava ile doldurdum. Bakışlarımı dudaklarından başka bir noktaya odaklayamıyordum. İstemsizce kasıklarımı ona doğru ittirdim. İnlemesi boş odada yankılandı. Aşağıdan gelen sesler tamamen arka planda kalmıştı artık.
"Benimsin..." diye fısıldadım. Sol elimi ipeksi saçlarında gezdirmeye başladım. Benimdi gerçekten. Eğer bu bir oyun olmasaydı sonsuza kadar da benim olurdu.
Ayaz dudaklarımızı tekrar birleştirmeye çalıştığım sırada kendini geriye doğru çekti. Kendini bu kadar kolay geri çekebildiğine göre aramızda ki çekimi ben hayal ediyordum. Zira ona 5 cm den daha kısa bir mesafede durduğum zaman beynim kontrolü kaybediyordu.
"Nasıl oldu da ilgini çekebildim?" Ayaz suçlar gibi sordu.
Gerçekten ne olmuştu da ona bu kadar bağlanmıştım. Yıllarca gözümün önünde olmasına rağmen sanki onu ilk defa görüyordum. Dürüstçe cevap vermeye karar verdim.
"Bilmiyorum."
Ayaz sanki komik bir sey söylemişim gibi tebessüm etti. Ardından arkasını döndü ve yatağıma oturdu. Ona doğru gitmemi bekler gibiydi. Bende ona istediğini verdim. Sarhoş gibi sallanarak yatağa dğru ilerledim. Ayaz'ın suratında sabırsız bir ifade belirdi. O ifade kendime daha da güvenmeme neden oldu.
Yatağın yanına gittiğimde bacaklarımı açarak kucağına yerleştim. Sertleşmiş organı kasıklarıma baskı yapıyordu. Yaramaz çocuklar gibi ileri geri gittim. Ayaz tekrar tebessüm etti. "Gülüşünü saatlerce seyredebilirim.." Sesim kulaklarıma ulaştığı zaman ne söylediğimi fark ettim. Yüzümün kızarmasını engellemeye çalışsam da boşunaydı. Ne zamandan beri böyle içten romantik sözler söyler olmuştum?
Ayaz elini enseme götürdü ve ben daha fazla kızarmadan aramızdaki mesafeyi kapattı.Dudaklarımız birbirine değdiği zaman kendimi daha fazla tutamayacağımı fark ettim. Her gece onu yatağımda istiyordum. Tercihlerimin değişip değişmediğinden emin olamadan alt dudağını dişledim. Sonra elimi saçlarına götürdüm , sertçe kavradım ve kafasını geriye doğru çektim. Boynunun tamamı önüme serilirken boğazımdan hafif bir inilti duyuldu. Süt gibi beyaz bir teni vardı. Dilimi boynunda gezdirmeye başladım. Ufak ufak öpücükler konduruyordum.
"Pantalonunu çıkar..." emreder gibi söyledim. Ayaz seri hareketlerle pantalonun düğmelerini çözmeye başladı. Bende soyunmaya başladım. İkimizde tamamen çıplak kalana kadar aradan 2 dakika geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love [Türkçe]
Romanceİki erkeğin aşkını anlatan bir hikayedir. Lütfen,hoşunuza gitmiyorsa okumayın!