Dün gece kesintisiz bir uyku çekmiştim. Rahattım. Ayaz'ın bana olan ilgisinden en ufak bir şey eksilmediğini görerek rahatlamıştım. Hala bana aşıktı. Bunu bilmek muhteşem hissettiriyordu. Aşkına karşılık bulmak müthiş bir şeydi. O 2 ay uğraştığım her güne değerdi.
Tabi , bundan önce düşünmem gereken başka şeyler vardı. Yaz yeni başlamıştı ve tüm yaz boyunca suratını göreceğim ama aramızdaki sorunları çözemediğimiz biri vardı : Baran.
Baran'la tanışıklığımız çocukluğa uzanıyordu.Bazen o tanıştığımız güne lanet etsem de yıllarca o beni çekmişti , ben onu. Anıları böylece kestirip atmak kolay değildi. Üniversiteye gidince zaten onunla iletişime geçmek zorunda kalmayacaktım ama o vakte kadar aile ortamlarında , site içinde ve bir sürü karşı karşıya gelmek zorundaydım. Sosyal ortamlarda bir araya gelmeden önce aramızdaki sorunu halletmeliydim.
Kafamda bugünkü planlarımı kesinleştirdikten sonra yatakta doğruldum. Ardından hevesle yataktan çıktım ve çarşafımı toplamaya başladım. Yatağımı nadiren toplardım. Odama giren çıkan çok az olduğu için bu konuya pek önem vermezdim ama bugün keyfim yerindeydi.
Güle oynaya dolabıma yöneldim. Okul bittiğine göre bakımlı halime geri dönebilirdim. Gerçi her daim kendime bakardım ama yazın ayırdığım vakit daha da artıyordu.
Yüzümü yıkayıp nemlendirdikten sonra ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Ayaz nasıl bir kıyafet tarzını çekici bulurdu acaba? Beyaz gömlekleri severdim ama çoğu kız arkadaşım itici durduğunu söylemişti. Kızlar siyah tonlarındaki giyimi daha çok seviyordu. Peki ya Ayaz? Acaba o da mı onlar gibi düşünüyordu? Bu gibi konuları hiç konuşmadığımız için aklımda en ufak bir imaj yoktu. Keşke ona en ince ayrıntıları ile sorabilseydim. O nasıl isterse öyle giyinmeye hazırdım.
Onun giyimini düşündüm. Bol pantolonun üstüne bol kısa kollu giyiyordu. Zaten zayıf olan bedeni bu tarz kıyafetlerin arasında kayboluyordu. Ben bu tarz giyinmeyi tercih etmiyordum çünkü olduğundan çok daha kilolu gösteriyordu. Ayaz da böyle giyinince olduğundan yapılı duruyordu halbuki ben onun vücudunun ne kadar zayıf olduğunu biliyordum. Ben onun üstündeyken incecik belinin altımda kıvrılmasını..Hayır, hayır! Kafanı topla Poyraz. En son ihtiyacım olan şey sabah ereksiyonuydu.
Birlikte geçirdiğimiz zamanın imgelerini zihnimden atmaya çalışarak dolaptan mavi bir kısa kollu ve siyah bir kot çıkardım. Giyinmem bittiğinde telefonumu elime aldım ve Baran'a kısaca "buluşalım" yazdım. Cevap vermesini beklemeden ekranı kapattım. Telefonu arka cebime koydum ve dışarı çıktım.
Kapıyı açtığım ilk andan itibaren yanlış bir şeyler olduğunu hissettim. Havada alışık olmadığım bir koku vardı. Yanmış sucuk kokularına ekmek kokusu karışmıştı. Sanki birileri mutfakta kahvaltı hazırlamaya çalışmış ama becerememiş gibi. Halbuki genel olarak ortam temizlik kokardı. Eve her hafta gelen teyze sağolsun.
Aşağıda ne olabileceğini kestiremeden merdivenlerden indim. Bu sırada cebimdeki telefon titredi. Büyük ihtimalle mesaj gelmişti ama telefona bakmam önceliğim değildi.
Çekinerek mutfak kapısını açtım. İçeride beni ne beklediğini tahmin edemiyordum. Ne beklemediğini bilebilirdim gerçi. Annemin ve babamın neşeli neşeli kahvaltı ettikleri bir ortam beklemiyordum. Zaten evden ayrılma zamanları da birbirine uymazdı. Babam malum işi gereği güneş doğmadan evden çıkardı. Tabi kadınlara harcadığı parayı kazanabilmesi için ancak o saatte çıkması gerekirdi. Annem ise 10 gibi uyanır,sosyete arkadaşları ile bruncha giderdi. Her sabah başka bir arkadaşı annemi almaya gelirdi ama bana sorsanız hepsi birbirinin aynısıydı. Orta yaşlı , platin sarısı saçları ile kucaklarında köpekle gezen kadınlar. Nasıl olup da hepsinin aynı şekilde giyindiklerine hayret ederdim küçükken. Zamanla nedenini anladım gerçi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love [Türkçe]
Roman d'amourİki erkeğin aşkını anlatan bir hikayedir. Lütfen,hoşunuza gitmiyorsa okumayın!