Bileğinden tuttum ve banktan sertçe kaldırdım.
-Gidiyoruz.
Ayaz ani hareketim karşısında o kadar şaşırmıştı ki karşı koymaya fırsat bulamadı. Parktaki bir grup öğrencinin bakışları altında ikimiz acele ile motosiklete doğru ilerliyorduk. Daha doğrusu ben zorla onu götürüyordum.
-Poyraz , eşyalarım kütüphanede...
Ayaz itiraz etmeye çalıştı. Bileğini elimden kurtarmaya çalışsa da başarılı olamadı. Şuan hiçbir yere gidemezdi. En azından benim ona göstermek istediğim şey bitene kadar. Bu yüzden bileğini daha da sıkı kavradım.
Şansıma yolda arabanın olmadığı bir zamana denk gelmiştim. Hızlıca karşıya geçtik. Motosikletin yanına geldiğimiz zaman Ayaz'ın bileğini bıraktım. Hızlıca bileğine göz attım. Tuttuğum yer kızarmıştı. Ama cildi beyaz olduğu için en ufak bir dokunmada dahi kızarıyordu. Aklım yine başka yerlere kaymadan kaskımı ona uzattım.
-Sen tak.
Ayaz uzattığım kaskı aldı. İtiraz etmek için ağzını açtıysa da bakışlarımı görünce kapattı. Gayet ciddiydim. Ona değer verdiğimi gerçekten göstermek istiyordum. Eşyalarının kütüphanede kalması da önemli değildi. Selin sahip çıkabilirdi.
Birkaç saniye sonra kaskı kafasına geçirdi. Zaman kaybetmeden motosikletin önüne oturdum , o da arkama geçti. Ellerini belimin yanına koydu. O kadar hafif tutuyordu ki hissetmiyordum bile. Böyle bir pozisyonda motosikletten düşmesi an meselesiydi. Tam daha sıkı tutunmasını söyleyecektim ki Selin denen kız Ayaz'ın adını seslendi.
Kafamı yana çevirmedim ama Selin denen kızın bize doğru yaklaşan ayak seslerini duyabiliyordum. Aynaya göz attım. Ayaz kafasını yana çevirmişti. Konuşmuyordu ama konuşmaya kalksa bile kasktan duyulmazdı.
-Sıkı tutun.
Ayaz'ın belime koyduğu ellerini tuttum ve öne doğru çektim. Karnımın üstüne koydum. Göğsünü sırtımda hissediyordum. Ardından gaza bastım ve trafiğe çıktım. Selin hala arkamızdan sesleniyor , bir şeyler söylüyordu. Karşı yönden esen rüzgar sözlerini bize ulaştırmıyordu.Onu umursamadım. Hafifçe gülümsedim. Benimle rekabet edebilecek biri değildi.
Ayaz , sessiz sakin arkamda duruyordu. Selin hakkında tek kelime etmedi. Zaten ben de onun hakkında konuşmak istemezdim. Ama Ayaz'ın telefonu birkaç kez çaldı. Büyük ihtimalle arayan oydu. Tabi ki ,motorun üstündeyken cevap veremezdi.
Bizim sitenin önüne geldik. Güvenliği geçtikten sonra hız kesmeden Şahikaların evine yöneldim. Motoru durdurdum. Ayaz da bu sırada kaskını çıkartıyordu.
-Buraya neden geldik?
Kaskını çıkarır çıkarmaz sordu. Aynadan ona baktım. Kask yüzünden saçları dağılmıştı. Aynadan onu gözetlediğimi fark etmeden saçlarını düzeltmeye başladı. Az sonra neden geldiğimizi anlayacaksın dedim içimden.
Ayaz motordan indikten sonra ben de indim. Kaskı yerine yerleştirdim. Ayaz kollarını önünde birleştirmiş benden bir cevap bekliyordu. Hafifçe gülümsemekle yetindim.
-Gel hadi.
Elimi uzattım. Ayaz'ın elinden tutmaya çalıştım ama geri çekildi. Bana sinirliydi. Bir şey söylemeden onu buraya kadar sürüklediğim için olsa gerek diye düşündüm. Bana böyle yapılsa ben de öfkelenirdim.
Ayaz'ın önünden geçerek kapıya gittim. Arkamdan gelmesini umarak zile bastım. Artık ısrar etmek istemiyordum.
Birkaç saniye sonra Şahika kapıda belirdi. Üstünde hala bize geldiği kıyafetler vardı. Yüzünde ise ikimizi bir arada görmenin şaşkınlığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Love [Türkçe]
Storie d'amoreİki erkeğin aşkını anlatan bir hikayedir. Lütfen,hoşunuza gitmiyorsa okumayın!