Ne kadar zordur fark edilmeyi beklerken bir hiçe sayılmak. Bir gülüşü herşeye bedelken şimdi hiç birşeye anlam yükleyememek severken ölmek severken hayata küsmek.
........................................................................
Uyandım ama sadece uyandım. Bir yanım bitmişken bir yanım yaşamaya çalışırken üsüdüm bir yanım yanarken bir yanım donarken bu duygulara alışkındım. Fakat bildiğim herşey bir birine karışmıştı. Hazırlandım yavaş yavaş hayattan beklentim kalmadığından acele etmiyordum. Artık uğruna erken gidilecek veya konuşucağım birisi yoktu. Bitmiş bir halde yavaş adımlarla evimden çıkmıştım. Yine yavaş adımlarla pastanenin yolunu tuttum. Bir simit birde çay sabah kahvaltımı yaptım. Çay neyse ki simit simiti zor yiye bildim. Sanki boğazımda düğüm vardı ve ben her lokma aldığımda sanki düğümlere takılıp boğazımda kalıyordu. Zorlukla kahvaltımı yaptım ve avmnin ardından restoranın yolunu tuttum. erken gelmiştim. Girmem gereken saat 3 ve ben 2 de gelmiştim. İkilemde kaldım bir yanım yukarıya çık diğeri ise avmde dolaş yukarı çıktım o arada bu hikayeyi yazmaya başlamıştım. Yukarıya gittim ve edanın olmasını önemsemeden selam dahi vermeden kitabımı yazmaya başlamıştım. Umursamıyor umursanmıyordum. Eda yanımdan gitti ve pidemden birisi geldi oturduk. Az biraz muhabbet ettik. O konuşuyor yaşadıklarını anlatıyor ben dinliyordum. En son kendine bak Berkay iyi birisin sadıksın sen kendini üzme sen değil seni kabul etmeyen düşünsün son zamanlarda herkes bunu diyordu ve haklıydıda. Ogünden sonra bir karar aldım giyimimden saçıma kadar herşeyi me dikkat edicektim. Saat 3 e geliyordu ve ben bunun farkındaydım. Çok geçmeden restoranın yolunu tuttum. Ogün vardiyada edaya bir kez bile bakmadım benim için artık eda diye birisi yoktu. Kafamda bitmişti bugün kapanış geç geldi saat 4 30da geldiler oysaki 4te vardiyada hazır bir şekilde olmaları gerekiyordu. Yemeğe çıktım yemek yiyemiyorum bunun farkında olduğumdan dolayı fazla birşey almadım. Yemek yerken eda geldi. Onu görmek istemediğimden duvarın arkasına geçtim. Yemeğim biterken pidemdeki eleman yine geldi ve yine muhabbet sohbet fakat geç geldi fazla konuşamadan molam bitmiş ve acele adımlarla restorana gittim. Ogün restoranda kimseyle konuşmak istemiyor sadece kafamı dinlemek istiyordum. Edanın bana yaşattığını ona yaşatmak istiyordum. Fakat yapamazdım. Lanet olsunki sevmiştim ve ben öyle birisi değildim yapamazdım. Bugünde bitmeye yaklaşıyordu. Fakat bugün salı ve sevkiyat vardı. Sevkiyatı almaya gittim ve geçen cuma için sevkiyatçılara bir özür borçum vardı. Ogün kendimden geçmiş ve adamlara sarmış daha doğrusu sarmamaya özen göstermiştim. Gittiğimde adamlar deponun önünde beni bekliyorlardı. Gittiğim gibi ilk işim onlardan tek tek özür dilemek oldu. Allah razı olsun beni anlayışla karşıladılar özrümü kabul ettiler. Öyle ki sevkiyatta havada şakalaşmalar espriler eksik olmadı. Sonunda Sevkiyat bitmiş ve kalan işlerimide halledip evlere dağıldık. Bugün çok ama çok geç kalmıştık ve evede haliyle çok geç gitmiştimki saat 4e geliyordu. Fakat yarın izinli olduğum için saatin pek bir önemi yoktu istesem akşama dek uyuya bilirdim ama uykuma yenik düşüp Yattığım gibi uyuya kaldım. Sabah erken kalktım malum ALARMI açık unuttuğumdan dolay saat 10:30 da çaldı ve beni güzel uykumdan uyandırdı. Arkadaşın yanına gidicektim artık bir karar almıştım. İzin gününde kendime zaman tanıyıp evden uzaklaşıcaktım. Arkadaşı aradım ve hazırlanmaya başladım uzun bir aradan sonra kar beyazı ceketimi askılıktan aldım önce siyah gömleğimi giydim üzerine beyaz ceketimi geçirdim alıtına siyahla uyumlu olucağını düşündüğüm siyah pantolon ve beyaz ayakkabı ile renk uyumunu tutturdum. Renk uyumunu çok iyi sağlardım. Hazırlanmamı bitirdiğim gibi evden çıktım ve arkadaşın yanına geçtim. Ogün biraz konuştuk sonra gitmeyi hiç sevmediğim fakat yapıcak birşey bulamadığımızdan dolayı İnternet kafeye gittik. Orada vakit geçirdikten sonra arkadaşın evine gittik orada oyalandık. Daha sonra arkadaşın işi vardı. Halasının evi taşınıcaktı oda yardım ediceğinden dolayı erken ayrırdık. Fakat saate bakınca pekte erken sayılmadı. Saat 7 ye geliyordu ve ben görükleye gidene dek saat 9 olurdu. Öylede oldu saat 9'a doğru gelmeye yakın eve vardım. üzerimi değiştirip yatağıma uzandım ve telefonumu elime alıp kitabımı yazmaya devam ettim. Kitabım bitince arkadaşımın yazdığı kitabı okumaya başladım. Saat yavaştan 12 ye doğru geliyor ve benim uykumda. Edayla konuşmaya başladığımdan beridir hep bu saatler arası konuşmaya başlardık istemsizce WhatsApp'a mesaj varmı diye baktım. Her zamanki gibi Popayes grubu hariç tek bir mesaj dahi yoktu. Telefonumun ekranını kapatıp uyumak için sağ döndümki gelen mesaj ile direk telefonumu elime aldım. Oysaki edadan gelmemişti. Popayes grubundan gelmişti. Bozulmuştum alışmıştım bu saatlerde edadan mesaj gelmelerine içimde hafif söverek yatakta uzanıp uyumak için gözlerimi kapadım.