Kendime Hakim Olamıyorum

11 0 0
                                    

Her günüm aynı değişen hiç birşey yok işe gidiyorum geliyorum tek değişen edanın bana soğuk olmasından başka birşey yok ben mi ben eskiye geri döndüm yine sevmeye başladım. İstemiyorum ama seviyorum. Kendime kızıyorum fakat kendimi ondan uzakta tutamıyorum. Canımı bu kadar acıtan birisinden neden hoşlandım diye hergün kendime sorguluyorum neden neden bir neden sadece bir neden ama yok. Artık eda yanıma dahi gelmiyorken ben hayla konuşmak için yollarını gözlüyorum. Durmadan restorandan bize bakıyor fakat konuşmuyor. Öyle böyle soğumam gerekiyordu hatta Selda olsun müdürüm olsun bana çok kızıyorlar edaya bukadar değer verme diyorlardı. Haklıydılar uğruna deymicek birisi için çok şey yaptırmıştım ve acı çeken taraf olmuştum. Aradan uzun Bir süre geçmişti. Artık yabancı gibiyiz ne Selam veriyorum nede alıyorum whatsaptan gördüğüm durum ile artık herşeyi bitirmiştim. O günden sonraki gün barış abinin (sbarro restoran müdürü+sahibi) yemek değiştirme sorması ile sbarro dan yemek değiştirdim. Ben barış abi ile değiştirdim diye sanıyordum fakat yemeği eda için değiştirmişti. Eda istese onunla değiştirmicektim belkide onunla değişmiceğimi biliyordu ama neyse . Sonuç olarak eda ile yemek değiştirmiş bulundum. Eda yemeğini almaya geldiğinde ters bir şekilde kiminle değiştirdin diye sordum. Bana barış abi benim için sormuştu diye cevap verdi. O an içimden kendime küfür ettim. Hiç bir şekilde edayla görüşmek bile istemezken onunla yemek değiştirmiş durumuna düşmüştüm. Yemeğini yavaşça hazırladım hiç özen göstermeden hatta arkada edanın yemeğini hazırlayan erdeme sessiz bir şekilde kötü yap bile demiştim. Bana anlamayan bakışlarla bakıyordu. Haklıydı bir anda ona beslediğim duyguların yerine başka duygular gelmişti. Yemeğini hazırladım istediği soslarıda verdiğim zaman gitti kolay gelsin lafını duymazlıktan geldim. Cihat bey iş olmadığından dolayı bana yemeğe çıkmak istermisin diye sordu bende kabul ettim açtım. Kahvaltı etmemiştim. Yemeğimi almak için sbarronun yolunu tuttum. Yemeğimi aldığım gibi her zamanki gibi yerime gittim edada oradaydı fakat umursamadım. Şarkımı açtım bir yandan yemeğimi yiyordum bir yandan da şarkıya eşlik ediyordum.
Eda yanımdan geçti giderken afiyet olsun dedi kafamı bile kaldırmadım. Artık onunla tek kelime bile etmek istemiyordum. Nefret ediyordum ondan nefret. Akşam olmuş sevkiyat gelmişti sevkiyat almaya gidiyordum yanımdan eda geçti kafamı kaldırıp bakmadım. Fakat kardeşi melek bana selam verdi meleği seviyordum. Ama edanın kopyası eda neyse oda oydu. Benim sinirim edaya olduğundan dolayı meleğin selamına karşılık verdim onların sevkiyatı gelmişti ve melek kameraya çekiyordu. Benide kameraya aldı. Sevkiyata baksana Berkay ne kadar fazla gelmiş dedi. Güldüm buna fazla diyorsa bizim Sevkiyata kim bilir ne derdi diye düşünürken meleğe bu sevyatmı sen bide bizimkini görsen dememle beraber direk gösterde bilelim dedi. Memnuniyetle dedim ve bana eşlik etmesini istedim. Deponun önüne geldiğinde bütün sevkiyatın geldiğini gördüm melek şok olmuştu çok fazla ürününüz var demişti oysaki bu azdı. Fazla bile değildi. Az biraz birşey vardı malum ramazan ayında olduğumuzdan dolayı işler düşmüştü ve Fazla ürün gitmiyordu. (bu arada ramazanda oruç tutan herkesin Allah tuttuğu oruçları kabul etmesini dilerim) Melek gitmişti ve bende gelen ürünleri ihsaliyede işaletlemeya başladım abilerim geldiği gibide yerlerine yerleştirdik. İşim saat 11 gibi bitmiş az biraz işim kalmıştı. Çözündürme ye aldığım ürünlerin haklarını yazdıktan sonra depoyu yıkadım ve restorana döndüm işler bitmişti saat 12yi az geçmişti benim gelmem ile müdürüm parmağını baş çıkıyoruz diye uyardı hemen parmağımı baştım. Üzerimi değiştirmeye zaman kalmamış olduğundan dolayı üzerimi değiştirmedim. Eve gittim saat 1'e geliyordu. Üzerimi değiştirmeden yatağıma uzandım.

derin sevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin