Sabah oldu ve bende uyandım. Bugünde içinliyim çifte iznimi kullanıyordum. Aklımda hiç Birşey yoktu. İlk baş kahvaltı yapmak için pastanenin yolunu tuttum. Kahvaltımı yaparken arkadaşım yağız aradı beni yanlarına davet etti. Bende kabul ettim kahvaltım bitince Ahmet abiye hesaba yazmasını rica ettim oda yazdı. Şimdi eve gidip hazırlanmam gerekti. Eve gittim üzerime beyaz ve kırmızının tonlarında bir gömlek altına siyah tsört pantolon olatakta kırmızı bir pantolon ayakkabı olatakta beyaz bir ayakkabı giydim kol çantamda alıp evden çıktım. Nilüfere gitmiştim oradan arkadaşlar beni alıp İhsaniye kilit kafeye geçtik tanıdığım sadece yağız yiğit sonra gelen berk vardı onun dışındakileri tanımazdım. Muhabbet ediyorduk öyle böyle yağız yiğit askerden gelmişti ve genleri neredeyse 2 ay olucak görüşememizdik. Fakat sıkılıyorum tanımadığım ortam onlar konuşuyor ben sadece dinlemekle yetiniyordum ardından Gürkan aradı oda kendi yanına davet etti. Yağız la yiğit ekip gürkanın yanına gittim. Bunalmıştım yanlarında. Trene atlayıp gürkanın yanına gittim. Artık kitap okumak yazmak huy edinmiş ama sevmiştim. Paşaçifliği, sırameşeler, kültürpark derken sehreküstüne geldim.her zamanki gibi Gürkan beni bekliyordu geldiğimi görünce kendini bana göstermeyr çalıştı. Bursada yaşıyan bilir sehreküstü tam bursanın merkezinde olduğundan dolayı çok kalabalık bir yer bazen okadar kalabalık oluyorki adım atıcak yer olmuyor. Selamlaştık ve yola koyurduk zafer plazaya bakındım haftaya maaş günümdü ve ben aklımda bir kaç birşeyler vardı fiyatlara bakıcaktım. Fakat ikilemler beni rahat bırakıyordu ya kot çeket alıcaktım yada mavi kumaş çeket. Çeketle çok resmi oluyordu ben daha çok spor tarzı giyinmeyi seven birisiyim terçiğimi kottan yana kullanmayı seçtim. Saat 4 olmuştu gürkanın evine gittik orada az yemek yedik sonra herkesin yaptığı gibi telefonları elimize aldık ben yputubede bakınıtken o daha çok şarkı dinliyordu. Neticede eğleniyorduk. Sonra tekrar çıktık haftaya benim maaş yatıcak olduğundan sinemaya bakmaya gittim o zamanda yenirmezlerin son filmi endgame vizyondaydı. Haftaya buna gidelim dedim. Gürkan zaten ona gitmişti hatta yağız yiğit berk hepsi yanı ben hariç hepsi. Eskiden bu kadrodaki herkesle aynı anda gider aynı anda herşeyi yapardık tabi ben okul için bileciğe gidene kadar. Ben bileciğe gidince kadro dağıldı. Arkadaşlıklar bozuldu kısaca grup dağıldı. Geri döndüğümde ise yağız ve yiğitin karakterinin değiştiğini fark ettim. Eskiden sadece 4 erkeğin bulunduğu ortamda şimdi değil erkek kız doluydu kızdan geçilmiyordu ve bu durumdan tek şikayetçi ben değildim Gürkan da aynı fikirdeydi. Eskiden odak noktamız bir birimiz olurken şimdi odak noktası kızlar olmuş muhabbetler batmış sadece kız üzerine olmuştu. Gürkanls bir yere oturduk. Eski günler hakkında konuştuk lise yılları hakkında ne kadarda mutluyduk tek derdimiz oyundu biz öyle pek dersi kızı takan kişiler değildik. Gürkanla az içmemiş kafa yaşamamızdık. Hatta bir ara Gürkanla içip huzur evine gittik ardından düğüne kaçak girip dans ettiğimiz dahi olmuştur. Biz konuştukça vakitte geçiyor saat 8 olmak üzere ve benim artık gitmem gerekliydi. Gürkana saati gösterip gitmem gerektiğini söyledim. Malum 1-1:30 saatlik Bi yolum var. Hemen toparlandık Gürkan beni metro istasyonuna dek bıraktı. Orada vedalaştık. İnsanın bir dostu olması ne güzel iyi günde kötü gününde yanında. Metroda giderken uzun zamandır konuşmadığım annemi aradım. Özlemiştim hemde çok yanına gitmeyeli neredeyse 4 ay olucaktı. Annem açtı sesini duymak bile bana huzur veriyordu. Özlemişti sesinden belliydi haftaya gelmemi istedi izin günümde gidebilirdim. Metrodan indim ve anneme otobüse binecem ben sonra ararım dedim oda tmm deyip kapattı. Otobüs çok kalabalıktı yer bile yoktu zorlukla ineceğim durağa geldim ve inmek için kapıya doğru yöneldim. İndiğim gibi evin yolunu tutum yorurmuştum. Sabahtan beri dışarıdayım. Ayaklarımda derman kalmamıştı. Bende yattığım gibi uyuya kaldım