yeni kapağa aşık oldum crediti hatırlasam keşke
“Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji, yoktan var edilemez. Var olan enerji de yok edilemez.” Tony elindeki kalemle birkaç formül yazıyordu ama Steve'in kafasında hepsi bulanıktı.
“Steve dinliyor musun?” Steve kollarını masaya koydu ve kafasını gömdü. “Aklımı toparlayamıyorum. Dikkatim dağılıyor.”
Tony kalemi kenara bıraktı ve Steve'e baktı “Sorun ne?” ellerini Steve'in saçlarına götürdü ve oynamaya başladı. Sarışın, böyle kalmak istedi. Ne olursa olsun umrunda değildi. Saçlarına değen yumuşak eller onun kendinden geçip uyumasına yeterdi.
Tony ellerini çekip yüzünü elinin üzerine koydu. Steve bir süre daha öyle kalıp yüzünü esmer çocuğa çevirdi. Gülümsedi ve mavileri belki de gördüğü en güzel renk olan elâlara çevirdi.
Yüzünde sarhoş bir gülümseme vardı. Sanki şişelerinin dibini çoktan görmüş ama durmak istememiş gibi... Kafasını kaldırıp Tony'e yaklaştı.
“Neler oluyor?” Tony şaşmıştı ama Steve'in yüzündeki bakış gülmesine sebep oluyordu. Kollarını Tony'e sardı ve artık sahiplendiği çukura kafasını gömdü. Gözlerini kapadı ve Tony'nin saçları ile oynamasına izin verdi.
Tony şikayet etmedi ve kafasını omzundaki kafanın üzerine koydu. Gözlerini kapayıp o büyülü kokuyu içine çekti. Kulak zarını patlatabilecek kadar güçlü bir horlama çıktı Steve'in dudaklarından.
“Şaka yapıyor olmalısın.” Steve omzunda uykuya dalmıştı ve Tony'nin onu kaldıramayacağı veya denese bile zorlanacağı belliydi. Kollarını biraz daha aşağı indirip beline sardı. Tekerlekli sandalyelerini ittirmeye çalışarak azıcık uzaklarındaki yatağa ulaştı.
Kafayı omzundan kaldırıp ensesini destekleyerek ayağa kalktı. Sandalyeyi yatağın soluna getirip durdu. Steve'e yaklaşıp kollarını beline tekrar doladı. Steve uyuyor olsa bile kendini ona daha da yapıştırmıştı. Ayağa zar zor olsa da kaldırıp yatağa bıraktı.
Yorganı üzerine örtüp yatağın kenarına oturdu. Steve huzurla uyuyordu. Altın saçları alnına düşmüş, uzun kirpikleri yüzünü süslüyordu. Eğilip yanağına bir öpücük kondurdu. Steve mırıldandı ve yanındaki yorganı sıkıca kendine çekti.
Tony yerinden kalktı ve Steve'in telefonunu aldı ve annesinin numarasını buldu. Telefon çalıyordu. “Merhaba, Bayan Rogers. İyiyiz, merak etmeyin. Sadece Steve uykuya daldı.”
“Nasıl? O geceleri bile uyumakta zorluk çeker. Çok mu yoruldunuz?”Tony güldü “Bilmiyorum. Bir anda kafasını omzuma koydu ve ben saçlarıyla oynarken uykuya daldı.” Sarah telefonun öbür ucundan gülümsüyordu “Senin yanında huzurlu hissediyor olmalı.” Tony yanıt vermedi, Steve'e bakmakla yetindi.
“Haber verdiğin için teşekkür ederim. İstersen kalabilirsin ama gitmek istersen seni tutamam.”
“Sanırım gitmeliyim. Dediğim gibi odasında uyuyor.” telefonu kapattılar ve Tony Steve'e son bir kez daha bakıp çıktı.•
“Neredeydin sen be? İnsan bir haber verir değil mi? Kafayı yemek üzereydim.” Carol sinirli olmasına rağmen Tony'i kendine çekti ve sarıldı. Tony gözlerini huzurla kapadı ve kendini Carol'a teslim etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
somewhere only we know | stony
Fanfic«oh, simple thing where have you gone? im getting old and i need something to rely on.»