O Benim! Bebek Benim!

19.3K 909 170
                                    

Kulağımın arkasında hissettiğim dudaklar ile irkilerek gözlerimi açtım. Asaf tıpkı dün akşam ki gibi dudaklarını kulağımın arkasına koymuş derin derin nefesler çekerek beni kokluyordu. Utançtan yanaklarım kızarırken gülümsemeden edemedim.

"Bakıyorumda kokum hoşuna gitti. " sesimi duyan Asaf aniden kendini geri çekti ve sanki suç üstü yakalanan çocuklar gibi bakışlarını kaçırdı. Bu hâlleri hoşuma gitmedi desem yalan olur. "Şaka yaptım tabiki beni koklayacaksın. " ellerimi yanaklarına indirip gözlerimizi birbirine kenetledim. "Ben seninim. Ben senin karınım. " yine aynı şey olmuştu. Meraklı bakışları yine yüzümün her yanını inceler olmuştu. Asafın iri elini elimin içine alıp karnımın üstüne bıraktım. "Burda ne var biliyor musun? Daha oluşmak üzere olan bebek var. Hemde senin bebeğin. İkimizin bebeği. " Asafın bakışları karnıma kitlenmiş öylece bakıyordu. Acaba bebek nasıl bir şey biliyor mu diye düşünmeden edemedim. Tepki versin diye ağzının içine bakarken yine beni şaşırtıp öylece yataktan çıkıp gitmişti. Belki bebeğinin olduğunu bilirse kendine gelir diye umut etmiştim ancak buda bir işe yaramadı. Nasıl kendine getireceğim kimbilir. Yataktan çıkmak yerine gözlerimi kapatıp Asafla eski zamanlarda olduğumuz anıları gözlerimin önüne getirdim. Gözümden bir damla yaş düşüp yanağım boyunca indi ve boynumda son buldu. Evde oturup kafayı yemek yerine Zeynepe gidip kahvaltı yapayım en iyisi. Odanın kapısını açar açmaz burnuma dolan melemen kokusuyla kendimden geçtim. Nasılda güzel kokuyor öyle. Kokuyu takip edip oturma odasına girdiğimde sofrada oturan Eren, Can ve Asafla karşılaştım. Bakışlarım melemenin bulunduğu tabağa gidince yüzüm asıldı. Yarısı daha şimdiden yenmişti bile.

" Gel Aselcim. Buda senle Asafın payı. " Erene ufak bir gülümseme yollayıp kendimi sofraya attım. Kurt gibi açım. Somun ekmeğinden kocaman bir parça koparıp tabağa daldırdım. Asafta en az benim kadar aç ki oda benim gibi saldırmıştı.

"Sormayayım sormayayım diyorum ancak çatlayacağım. Acaba hamile misin? Bu denli çok yediğine göre. " Erenin sorusu ile Asafla birlikte yemeyi kestik. Hamile olduğumu nasıl anlamıştı? Kafamı eğip karnıma baktım. Acaba göbeğim mi çıkmaya başlamıştı.

"Hamile olduğundan değil. Aseli tanıdığım günden beri iştahı böyle açıktır. Hatta bu kapanmış hali. " Canla Eren gülerken ağzımdaki lokmayı zorda olsa yuttum. Bakışlarımı Asafa çevirdiğimde karnıma bakıyordu. Sonrada beni şaşırtan bir hareket yaptı ve elindeki somun ekmeğini melemene daldırmak yerine peynir zeytin yemeye başladı. Aklı yer ediyor olsaydı sırf hamileyim diye melemeni bana bıraktığını düşünürdüm. İştahım kaçtığı için daha fazlasını yiyemedim. Sadece bir kaç parça kuru ekmek yedim. Oda boğazımdan zor bela geçti.

"Asel sen Ereni bugün okula götürür müsün? Hatta köyüde gezdir. " Eren anında hevesle bana bakınca gülümsemeden edemedim. Sanki olgun olan benimde yaşı küçük toy olan oymuş gibi duruyordu. Gerçi yaşadıklarımdan sonra kendimi en az otuz yaşında hissediyorum. Hele karnımdaki çocuk ile kırk de sen.

"Olur Asafta bizimle gelir. " Erenle Can muhabbet ederken bende sofrayı kaldırdım. Hazırlaması Erenden toplaması benden olmuş oldu. Can kahveye giderken bizde okula doğru ilerlemeye başladık. Asafla ilk yakınlaşmamızı bu yolda yaşamıştık. Topuklu giydiğim için düşmek üzereyken Asaf beni yakalamıştı sonrada dengesini kaybedip üstüme düşmüştü.

"Aklından neler geçiyor öyle. Ağzın kulaklarında yola bakıyorsun. " Erenin muzip sesiyle kendime geldim. Güzelim anımı mahvetmişti.

"Kocamla ilk zamanlar çok kavga ederdik de aklıma o anılar geldi. " bu arada Erene baktığım için yolun ortasında bulunan büyük taşı görmedim. Ayağım aniden yerden kesilince ufak bir çığlık attım. Dengemi toplarmaya çalıştım ancak yapamadım. Yerle bakışırken yine aynı şey oldu. Asaf kolumdan tutup beni kendine doğru çekti. Bu arada ters döndüm ve göğsüm Asafın göğsü ile buluştu. İkimizde nefes nefese birbirimize bakarken sertçe yutkundum. Asafın gözleri dalarken bir şeyler düşünüyor gibiydi. Sanki hatırlamakta zorlandığı bir şeyler varmış gibi yüzü buruştu. Bu durumdan kurtulmak için ayaklanmaya çalışırken Asafın ayağına basınca bu defa ikimizde dengemizi sağlayamamıştık ve ben yerde Asaf üstümde yola serildik. Canımın acısından ahlayıp vahlamam gerekirken ben deliler gibi kahkaha atıyordum. Kendimi Asafla ilk düşüşümüzü tekrardan yaşıyormuşuz gibi hissettim. Aniden belime giren ağrı ile gözlerim büyüdü. Ben artık tek canlı değilim. Kendimden önce düşünmem gereken bir can var içimde. Üstümdeki Asafı hızla ittim ve elimi karnıma bıraktım. Belimdeki ağrı hafif bile olsa korkum fazlasıyla büyüktü. Ya bir şey olduysa. Aniden elimin üstüne koyulan elle kafamı kaldırıp Asafa baktım. Gözlerinde ve yüz hatlarında endişe vardı. Karnımdaki bebeğe birşey olmasından endişe ediyordu. O zaman odada ona ne söylediğimi anlamıştı.

ŞEHİRLİ-2 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin