apple banni, rosékook

three

|Söyle onlara, lütfen. Benim seni nasıl mutlu ettiğimi bilsinler.|

***

j.tempestas: Bu kadar kavurucu sıcakta, nasıl böylesine soğuk olursun?

j.tempestas: Yıldırımlar senin emrinde gibi sanki.

Rosepark: Ne demeye çalışıyorsun?

Rosepark: Fazla tuhafsın, peşimi bıraktığın kısıma ne zaman geçiyoruz? Artık sıkmaya başladı.

j.tempestas: Öyle bir şey olacağını sana düşündüren nedir?

j.tempestas: Benim seni tanrıça yapma gibi planlarım varken hem de.

Rosepark: Yapımca argo kelimeler kullanmayı sevmiyorum ama ısrar edersen, neden olmasın?

j.tempestas: Senin naifliğini seviyorum fakat üzgünüm.

j.tempestas: Sana armağan edilen her zerrene, sahip olacağım Rosé.

j.tempestas: Bu kaçınılmaz olacak.

     Rosepark: Bense hala bunun saçma bir şaka olduğuna eminim.

  Rosepark: Kimseyle bu tarzda konuşamazsın.

Rosepark: Seni şikayet edebilirim.

j.tempestas: Park

j.tempestas: Bunun beni durdurabileceğini sanmıyorum.

j.tempestas: Ayrıca, kaç yaşında olduğunu da biliyorum.

j.tempestas: Yapabileceğimiz her şey yasal.

j.tempestas: Hem de her şey.

Rosepark: Fazla cüretkar konuşuyorsun.

Rosepark: Üstelik erkek ya da kız olduğunu bile bilmiyorum. Bu pekte etik değil?

Rosepark: Yani kızsan eğer yanlış anlama, erkeklerden hoşlanıyorum.

j.tempestas: Thyphon olduğumu, seni de tanrıça yapmak istediğimi söyledim.

j.tempestas: Sence? Ayrıca başından beri benimle erkek sıfatıyla konuşuyorsun.

Rosepark: Hey, cinsiyet belirtmedim.

Rosepark: Yani bunu sormam doğal, fotoğrafın dahi yok.

  Rosepark: Bana adını söylemen gerektiğini düşünüyorum şu anda.

j.tempestas: Beni merak etmediğini söyledin.

j.tempestas: Sana neden adımı söyleyeyim ki?