|Sonsuz okyanusların en dibinde, evren alt üst olduğunda buluşalım. Özgürlük için çırpınalım, birbirimiz için tutunalım.|
***
j.tempestas: Uzun zaman geçmiş gibi.
j.tempestas: Özlemiş olma ihtimalin?
(İletildi ✔️✔️)sabah, 11.30
Rosepark: İhtimal?
Rosepark: Verdiğin kısa ara sonucunda, kusursuz bir şekilde döndün mü yani?
j.tempestas: Dönmem gerekti.
j.tempestas: Sana tekrar dönmem gerekti.
Rosepark: Bunları söylüyorsun ama hislerinde emin misin? Yükü ağır kelimelerle karşımdasın.
Rosepark: Kırıcı olmak istemiyorum, normal birisi olsaydın seninle konuşabilirdim.
j.tempestas: Öyleymişim gibi davransan?
j.tempestas: Beni tanıyormuş gibi.
Rosepark: Kötü bir haber, seni tanımıyorum.
j.tempestas: İster miydin?
Rosepark: Bunun senin için önemi var mı?
j.tempestas: Hemde nasıl.
Rosepark: İstememi sağla o halde.
Rosepark: Bana kendini anlat.
j.tempestas: Merak edilecek birisi değilim.
j.tempestas: Benim hakkımda öğrenmek istediğin ne olabilir ki?
Rosepark: Sormamı ister misin?
j.tempestas: Bugün iyi gününde gibisin.
Rosepark: Güzel bir kahvaltıya uyandım diyelim.
j.tempestas: Bense sadece bir kase gevrekle geçiştiriyorum.
j.tempestas: Sana imrendiğimi söylüyorum ve sormanı bekliyorum.
j.tempestas: Benim kim olduğumu bulabileceğin sorularını yanıtlamam baştan söyleyeyim.
Rosepark: Şu ana kadar seninle konuşmuş olabilir miyim?
(11.45) görüldü✔️✔️j.tempestas: Kim bilebilir ki?
Rosepark: Sen?
j.tempestas: Komiksin, bu geçersizdi sonraki soruyu alalım.
Rosepark: Cidden mi?
Rosepark: Cevap verebileceğin bir soru bulmam için izin ver.
j.tempestas: İstediğin kadar beklerim.
(11.47) iletildi ✔️✔️Rosepark: En sevdiğin yazar?
j.tempestas: Jane Austen.
Rosepark: Zevklerimizin benzer olabileceğini düşünmemiştim.
Rosepark: Bu iyi bir şey sanırım.
j.tempestas: Kesinlikle.
Rosepark: Bana büyük bir sır vermek ister miydin?
j.tempestas: Bu, beni tanıman için sorduğun bir soru mu?
j.tempestas: Oldukça garip.
Rosepark: Bu kesinlikle seni tanıyabileceğim bir soru.
j.tempestas: Eğer bu büyük bir sırsa ve bana yük oluyorsa, öğrenmeni istemezdim.
j.tempestas: Ağırlığı senin omuzlarına da yüklersem bencil bir adam olurum.
j.tempestas: Ve sen, bencil insanlardan nefret edersin.
Rosepark: Tamam.
Rosepark: Bir şey itiraf edeceğim.
Rosepark: En başında sadece korkak bir anonim olduğunu düşünmüştüm.
Rosepark: Egonu tatmin etmek isteyen, nankör birisi.
Rosepark: Ama sanırım yanılıyorum.
Rosepark: Beni şaşırtıyorsun, Thyphon.
j.tempestas: Bu iyi bir şey, değil mi?
Rosepark: Bu iyi bir şey.
Rosepark: Ama
Rosepark: İnsanların çok hoş olmalarını istemem; çünkü onları çok sevme derdinden kurtarır beni.
Rosepark: Der, Jane Austin.
Rosepark: Bu yüzden çokça hoş olma olur mu?
Rosepark: Çünkü sevmek, kurtulmak isteyebileceğim bir dert değil.
(11.52) görüldü✔️✔️j.tempestas: Efendim?
j.tempestas: Bu, bu çok etkileyiciydi.
j.tempestas: Güzel Roséanne, bana ne yapıyorsun böyle?
j.tempestas: Mahvoldum, yazmayı seven parmaklarım titredi.
j.tempestas: Kalbim senin ellerin, teşekkür ederim.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apple banni, rosékook
Fanfiction"Bana ilk attığın mesajda, tanrı olduğunu söylemiş ve yasak elmaya dokunmamam gerektiği konusunda kesin bir uyarıda bulunmuştun. Ve ben biliyordum, yasak elma sendin. Ben sana kapılmıştım." [Jeon Jungkook, Park Chaeyoung.] ©️thecrucialx, 2019