four

4.8K 411 173
                                    

|En huzursuz gününde, camına bir ışık düştüğünde beni hatırla. O, kalbimden sana armağandır.|

*

j.tempestas: Neden odanın ışığı açık?

j.tempestas: Saat çok geç değil mi?

j.tempestas: Seni net göremiyorum, Rosé.

Rosepark: Bana yazmaktan vazgeç.

Rosepark: Beni gözetlemekten vazgeç.

Rosepark: Gizemli olmaya çalışıyorsun ama sadece bir zavallıya benziyorsun.

Rosepark: Usanmaz mısın sen?

j.tempestas: Usanmayacağımı, peşini bırakmayacağımı farkettiğini sanıyorum.

j.tempestas: Ağlıyorsun.

j.tempestas: Sana uzak durman gerektiğini söylediğim halde ona yaklaştığın için.

Rosepark: Anlayamıyorum.

Rosepark: Ne demeye çalıştığını anlayamıyorum.

j.tempestas: Neden ailenin seni üzmesine izin veriyorsun?

j.tempestas: Sen mükemmelsin.

j.tempestas: Onları önemseme olur mu?

j.tempestas: Babanın sana bağırışları, bütün sokağı inletiyordu az önce.

Rosepark: Nereden biliyorsun?

Rosepark: Ah doğru, yine evimin önündesin.

Rosepark: Dışarıdan nasıl bir izlenim verdim bilmiyorum.

Rosepark: Farketmeden iletişim mi kurduk? Umut verebilecek bir şey mi yaptım?

Rosepark: Çünkü bu takıntı gibi gözüküyor.

Rosepark: Geceleri bizim evi gözetlemeyi kesmelisin. Bak farkındaysan güzelce konuşuyorum.

j.tempestas: Endişelisin.

j.tempestas: Neden korkuyorsun ki?

j.tempestas: Sana zarar vermem, öyle bir insan değilim.

j.tempestas: Sadece ben basit bir şairim ve sen de harika bir şiir.

j.tempestas: Aramızdaki tamamlanmışlığı görmüyor musun?

Rosepark: Bunu nasıl görmemi beklersin? Seni tanımıyorum bile.

Rosepark: Tedirginim çünkü sürekli beni gözetleyen birisi var.

Rosepark: Bir yanlışı yaşıyorsun, ben bir şiir değilim.

apple banni, rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin