apple banni, rosékook

twenty eight

|Kavuşacağımız günü Ay'a anlattım. Güldüm, ağladım, isyan ettim. Kırbaçları ellerime vuran evren, o gün duruldu kansızlığa. Dayanamadı Ay, paramparça olup göğe dağıldı. Sonra herkes onları yıldız sanıp, gözyaşlarımın kayışına dilek tuttu.|

*

Rosepark: Thyphon, kitabımın arasındaki notu senin bıraktığını ve benimle dalga geçtiğini söyle.

Rosepark: Başka türlü kafayı yiyebilirim çünkü.
(14.56) görüldü ✔️✔️

Rosepark: O kitabımı yanımdan ayırmadığıma eminim, kimse ulaşamazdı.

Rosepark: Lütfen sen ol.
(14.58) görüldü ✔️✔️

j.tempestas: Hey Rosé, sakin ol.

j.tempestas: Ben herhangi bir not bırakmadım, daha yeni okula geldim.

j.tempestas: Ne konu hakkında? Neler olduğunu anlat bana.

Rosepark: Büyük harflerle pembe bir kağıda yazılmış.

Rosepark: Shakespeare'den bir söz.

Rosepark: 'İsim dediğimiz nedir ki? Gül dediğin şu şey başka isimle de kokar, hem de aynı güzellikte.'

Rosepark: Aynen böyle yazıyor.
(15.01) görüldü ✔️✔️

Rosepark: Sevilen bir şair olduğu için sen sanmıştım ama notun altında, büyük bir 'N' harfi var.

Rosepark: Gerçek adınla bana yaklaşmayacağını ve onun baş harfini kullanmayacağını biliyorum.
(15.05) görüldü ✔️✔️

j.tempestas: Sikeyim onun sende ne işi var?

j.tempestas: Ah, hyung seni öldüreceğim.
(15.06) iletildi.

Rosepark: Hyung?

Rosepark: Yani bunu yapanı tanıyor musun?

Rosepark: Notu onun yazdığına nasıl emin olabilirsin?

j.tempestas: Tanıyorum, her zaman böyle saçmalıklar yapmayı sever.

j.tempestas: Ayrıca o notu ben yazdım, kendime saklamıştım fakat bulmuş.

Rosepark: Sen ciddisin.

Rosepark: Neden böyle bir notu sakladın ve benimle ne alakası var?

Rosepark: Arkadaşlarının bundan haberi mi vardı?

j.tempestas: Sadece bu sözü, bizim ilişkimizle bağdaştırdım.

j.tempestas: Bende hatırası kalsın diye de saklamak istedim.