İlk

1.5K 92 20
                                    





"Ama?" 
Eliyle etiketi tuttu. "...Bunun fiyatı çok korkunç. Astronomik!" dedi çocukça. "Almasak daha iyi!"

"Saçmalama, alıyoruz. Artık zengin olduğunu unutma. "

"Bunu nerede giyeceğim ki?"Yifan duraladı. Sonra omuz silkti.

"Giyeceğin bir yer bulunur. Dert etme!"

Gömleğin parasını ödeyip başka bir mağazaya geçtiler.Orada da Yifan’a göre bir şey yoktu. Bir başkasında ise aradıklarını buldular. Yifan soyunma kabininden çıktığı zaman Yixing nefesini tuttu. İşte olmuştu! Geniş omuzlarını ve göğsünü rahatça sarıyordu. Kumaşı çok kaliteli olduğu gibi rengi de çok güzeldi. Kocasına koyu giysiler çok yakışıyordu.

Hayranlıkla başını salladı ve "Harika oldu" dedi farkında olmadan. Geniş göğsündeki bir iplik tanesini eliyle itelerken bilinçli değildi. Kocasına sokulmuştu. Sağlam eliyle yakasını 
çekiştirip düzeltti. "Çok güzel..." diye onayladı beğeniyle. Sonra ne yaptığını fark etti.

Yifan’ın gözlerine baktı. Koyu gözler dik dik kendisini süzüyordu. Hemen elini geri çekti. Bir iki adım geri çekildi. "Affedersin" dedi üzgünce. Ona yakın olmak istemiyordu ama bunu yapmak her dakika daha zor 
oluyordu. Kocasının fazla kızmadığını umarak başını başka yöne çevirdi.

"Alıyor muyuz?" diye soran Yifan’ın sesinde fazla bir değişiklik yoktu.Yixing yeniden inceledi.

"Bence çok yakıştı. Gömlek de giyince çok... yakışıklı olacaksın."

Yifan garip bakışlarla kendisini süzüyordu. Sonra kısılı gözlerle sordu.

"Beni yakışıklı mı buluyorsun?"

Yixing güzel burnunu havaya kaldırdı. Gururunu kurtarmak istiyordu ama yalan da söyleyemezdi. Yalan söylemeye alışık değildi.

"Evet..." dedi duru bir sesle. "bence 
çok yakışıklısın." Bunu itiraf etmekten utanmadı.

Yifan sert bakışlı gözlerini diğerinin üzerinde gezdirdi. Suratsız yüz hatları yumuşamadı. Dişlerini sıktığını gösterir gibi yanak kasları oynadı.

"Komik, değil mi? Ben de senin çok güzel olduğunu düşünüyorum," diye mırıldandı. Kendisini toparladı. Yixing’in güzelliği artık görmezden gelemediği bir gerçekti.

"Kızgın olabilirim ama... kör değilim. Bu şekilde olması çok kötü...Belki birbirimizle başka şartlarda tanışabilseydik..."

Dönüp soyunma odasına geri gitti. Bir dakika sonra elinde kıyafetlerle geri geldi. Biraz uzakta duran ve gözünün ucuyla Yixing’i süzen tezgâhtar adama uzattı.

"Tamam, bu takımı alıyorum. Bir de gömlek ve kravat lazım" dedi dik dik bakarak.

On dakika sonra mağazadan çıkmışlardı. Poşetleri Yifan taşıyordu. Yixing ona değmemeye çalışarak yüzüne baktı.

"Tamam, mı?" diye sordu. "Arabaya mı gidiyoruz?"

"Hayır, önce sana parfüm bakacağız. Bu arada ev hediyesi için sen etrafına bakınıyorsun, değil mi? Ucuz bir şey 
olmasın."

Büyük bir parfüm dükkânı vardı biraz ileride. Yifan bizzat kendisi tüm parfümleri kokladı. Ona yakışacak olanı aklında biliyordu ama aradığını bulamıyordu. Sonunda tezgâhtar kız Black Lavander isimli bir parfüm çıkardı.Yifan bu kokuyu beğenmişti. Tam düşündüğü gibi değildi ama... idare ederdi.Döndü ve eşinin çıplak boynuna sıkmaya hazırlandı.

miracℓes İn November Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin