*2* Gizli Servis *2*

28.9K 616 304
                                    

Tekrardan merhabalar yine ben umarım hoşunuza giden bir bölüm olur, yorumlarınız benim için değerli lütfen yazmayı unutmayın <3

Multimedya: Lara ve Kuzey

-Düzenlendi.

***

"Peki siz kimsiniz, Ata Paksoy? Ve şimdi nereye gidiyoruz?" ciddilik bana kesinlikle yakışmıyor. Yaklaşık bir dakika boyunca süren sessizliğin ardından telefonumu saate bakmak için yeniden çıkarttım. Beni evden götürmelerinin ardından yaklaşık 40 dakika geçmişti. 

"Lara Kaya, sana soyadınla seslenmemi sevmediğini biliyorum, fakat bunu geçmişi sana hatırlatmak için yapıyorum. Senin körelmesini istemediğimiz yeteneklerin bize hem ülkemiz hem de ülke dışı ilişkilerimiz için önemli derecede gerekli. Gelmekte olan bir fırtına var ve onu durdurabilecek kişilerden birisi sensin." yavaş yavaş duyduklarımın şokunu atlatmaya çalıştım. Tam ağzımı açıp konuşacakken devam etti,

"Lara Kaya, seni gizli servise götürüyoruz. 2017'de yaşadığın o olayı hatırlıyor musun? 16 yaşındayken." beynimde şimşekler çakmaya başladı. Onlar yüzünden neredeyse yakalanıyordum ben.

"Fakat ben orada Amerika'nın savunma bakanlığı ile ilgileniyordum. Siz, siz beni o zaman neden engellemeye çalıştınız?"

"Lara Kaya, biz seni engellemeye çalışmadık seni bulmaya çalıştık. Anlaşılıyor ki amacımıza ulaşmışız."

"Ben o gün orada?!" dedim bağıran ve titreyen sesimle. Şimdiye kadar korkmayan ben gerçekten korkuyordum. Cümlemin devamını getiremeyecek kadar boğazım tıkanmıştı. Konuşamıyordum. 

Sitemle Ata'ya döndüm. Düz siyah ile kestane rengi arasında arada kalmış gibi duran saçları ve mavi gözleriyle gerçekten kızları etkileyebilecek bir tipti. Sakalı veya bıyığı yoktu. Bembeyaz teni ile gerçekten kendisini belli ediyordu. Genç değil, kesinlikle genç değildi. En az 35 yaşında olmalıydı. Giydiği beyaz gömlekten taşarmışcasına gözüken kasları ve koltuğun yan kısmına koyduğu eli kesinlikle çok güzel gözüküyordu. Düşüncelerimi böldü,

"Geldik, fakat inmeden önce telefonunu ve düğmeni almalıyım." 

Eğer olur da bir kişiyi hatırlamam gerekirse veya kendimi huzursuz hissedeceğim, tehlikede olacağımı düşündüğüm bir yere gidersem  diye bir gizli kamera tasarlamıştım ve bu gün giydiğim gömleğin üzerindeki düğmelerden birine yerleştirmiştim. Ve bu adam bunu gördü öyle mi? Telefonumu ve kamerayı uzatırken altında kalmamak için düğme konusunu sürdürdüm,

"Merak etmeyin, görüntüler çoktan tüm erişebileceğim yerlere gitmiştir." umarım rezil olmamışımdır. Ben kendi iç sesimle rezil olup olmadığımı tartışırken o önümden ilerlemeye devam etti ve onu takip edebilmek için adımlarımı hızlandırdım. 

Hayır Lara, kesinlikle rezil oldun.

Kesinlikle.

Karşımızda bir orman vardı ve Ata arkasına bakmadan ilerliyordu. Korumaların gelip gelmediğine bakmak için döndüm, kimse yoktu.

 "Anlaşılan sadece siz ve ben varız Ata Bey." bu adam ne zamandan beri böyle umursamaz? Kafamdaki tuhaf düşünceleri atmak için adımlarımı daha da hızlandırdım. İleride çok yoğun bir ışık kaynağı vardı ve hava kararmaya başladığı için kendini daha da fazla belli ediyordu. Birkaç adım daha sonra önündeydik. Bu dev yapıtlar beni Jonathan Swift'in  Gulliver Devler Ülkesindeki Gulliver gibi hissettirirken aynı günde insan iki kez nasıl ölümüne şaşırır bana bunu gösteriyordu.

Sarhoş (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin