*17*Kendine Gel*17*

5.6K 205 33
                                    

Selam bebeklerim, umarım iyisinizdir. Evlerinizden çıkmak yok, lütfen zorunlu olmadıkça evlerinizde kalın. 

Sınır:45 vote 150 yorum

***

"Meriç?" içimde yayılmaya başlayan korku tüylerimi diken diken ederken onun buraya nasıl girebildiğini idrak etmeye çalışıyorum. 

Nasıl? 

Neden?

Buraya beni görmeye gelmiş olsa bu ona bir kazanç sağlamaz aynı zamanda bana zarar vermek istese burada yapması doğru olmaz. Kendisini ateşin içine atacak kadar salak değil karşımdaki. 

Peki neden? Bunların hepsinin bir sebebi olmalı. Şimdi üzerime yürümesi gibi mesela. 

Bu yaptığının sonucu olarak ben her seferinde bir adım geriye gidiyorum peki benim yolum bittiğinde ne olacak? Çok fazla soru var. Hepsi ardı ardına öylesine hızlı sıralanıyor ki birinden diğerine geçerken aklım önceden sorduğum soruların yanıtlarını aramaya tekrar dönüyor.

Kendine gel! İlacını bırakamazsın ama kendine gelmek zorundasın Lara. Toparlan!

Ellerim kapıyı bırakmış, saçlarıma gitmeye başlamıştı. 'Neden?' sorusu tüm zihnimde yankılanırken dışarıda olanlara hakim değildim. Onun buraya gelmesinin sebebi olmalı. Sebep bul Lara. Sebep 

Sebep.

Sebep.

Sebep.

"Bu güzel saçlarını çekersen onlardan daha fazla kalmayacak. Eğer niyetin hepsini dökmek değilse, beni bu güzellikten mahrum bırakmanı istemem." atacağım adım kalmamıştı. Gidecek yerim olmadığından yatağa çarpan bacağımla dengemi kaybetmiş ve oturmuştum. Göz yaşlarım görüşümü bulanıklaştırıyordu. 

Kendine gel!

Meriç ellerimi saçlarımdan tıpkı Kuzey gibi hafif ve ince dokunuşlarla çekiyordu. Sanki bir kuş tüyü gibi. Saçlarımın kabarıklığını düzelttikten sonra okşadığı yanağım o kadar hafiflemişti ki. Orayı hissetmiyordum. Hala bulanıklıktan önümü göremiyor, ne olduğunu görememenin verdiği panik ve korku hali ile gözlerimi daha da çok açıyordum. 

"Neden." dilimden yavaşça döküldü harfler. Kendi kendimi yiyecek duruma getiren bu soru kafamı daha da kurcalamadan, bir zehir gibi onu da dışarı atmam gerekirdi.

Kendine gel!

"Bunu söylersem bir anlamı kalmaz." baş parmağını dudaklarıma getirmiş, küçük hareketlerle ovarken söyledi benim intihar kelimelerimi. Yüzümden damlayan minik damlalar onun elini tamamen ıslatmıştı. Bir kısmı üzerimdeki elbisenin eteğine dökülmüştü. Bacaklarım dökülen bu göz yaşlarının ıslaklığını hissediyor, onlara tepki verir gibi titriyordu. Saçlarımın arasındaki o şefkatli el okşamasını sürdürüyor, zaten eğik olan başımı daha da çok eğiyordu. 

Hayır Lara, kendine gel!

Bunların hepsi halüsinasyon. Onun buraya girmesi imkansız. Sen bunların hepsini kafanda uyduruyorsun Lara. Bunların gerçekleşmesi mümkün değil. Olasılığı dahi yok. 

Kendine gel!

"18 dakikalık zamanlayıcınız tamamlanmıştır." Tess'in uyarısı beni kendime getirebilecek tek şey. Mutfaktan gelen yoğun ekmek kokusu, işte bu gerçeklik Lara. Ona bakma. Zaten burada değil. Sadece mutfağa git ve saatlerdir yapmaya uğraştığın kruvasanları çıkar. 

Sarhoş (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin