*20* Bitti Mi? *20*

5.5K 186 115
                                    

Selam bebeklerim, umarım bölüm hoşunuza gider. Bölüm sonu notlaırmı okumayı unutmayın lütfen <3

Yorum sınırı geçilmememişti ama içimden geldiği için paylaştım

Sınır: 50 oy 150 yorum

***

"O zaman, başlayalım mı? Quix, Frost, Galileo."

Artık dönüş yoktu.

"Şimdi yapmalı mıyız? Lara hala-"

"Frost, o buraya kendi isteğiyle geldi. Ki kurum içerisinde bir casusun olmasının güvenliği ne kadar tehdit ettiğini biliyor olmalısın." Frost, Kuzey'di demek. Endişesi yüzünden okunuyordu. Meriç onun yanında sessiz kalmış, fazla karışmak istemiyor gibiydi. Tüm odayı gergin ve olabildiğince ciddi bir atmosfer kaplamıştı. 

Nereden başlayacaktık? Bu utanç vericiydi. İkisi de bilgisayarların yanına geçmişti. Kuzey kendi yerine, Meriç ise benim normalde oturduğum yerin hemen yanına geçmişti.

"Banka hesaplarına girmeniz ve para transferi yaptığı kişileri bulmanız şimdilik yeterli. Anladığım kadarıyla Galileo bunu tek başına başaramayacak." gözlerini bana çevirdi. Bu... Bu onur kırıcıydı. Şimdiye kadar hiç böyle bir gücün altında ezilmemiştim. Sesi beni yılan gibi sarıyor, boğazımı sıkıyordu. Tüm gözeneklerimden soğuk terlerin geldiğini hissediyordum.

Neyin nesiydi bu adam?

En derin noktalarıma kadar korkmamı sağlıyordu. Titriyordum. Başarabilecek miydim? 

Evet başaracaktım. O ne derse desin. 

Oturduğum yerden kalktım. Çıplak dizlerime bulaşan tozu elimle hafifçe çırptım. Hala omzumda olan ceketten kollarımı geçirdim. Üzerimde ona ait bir şeyin olması... Hayır Lara, daha fazla seni titretmesine izin verme. 

"Pekala. Gereksiz açıklamalara lüzum yok. Bu kadının bankasını ikiniz de biliyor olmalısınız." yavaş adımlarla masaya yaklaştım ve ikisinin de monitöründe açık olan siteyi gösterdim. 

"Kuzey, senden güvenlik duvarında açık bulmanı istiyorum. Açık yoksa zorla gir. Meriç, sen bu sırada açığı bulduğunuz zaman yedekleyeceğiniz verileri kopyalayabilecek bir program oluştur. Karşımızda en az 10 kişilik bir ekip var. Ben Tess ile çalışanları bulacağım. Benim tanımadığım kimse  yoktur, bulduğum kişilerin geçmiş saldırılarını ve defanslarını inceleyip burada kullanılan programlarla karşılaştırmasını yapacağım." ikisi de pür dikkat bana odaklanmıştı. 

"Son olarak, kullandıkları programlama dillerini bilmiyorum. Bu dil... Hayır, dünyada eşi yok. Tess dili inceliyor. Bu dilin eşi olmasa da benzeri olacaktır. Her çalışma bir esinden gelir." işaret parmağımı kaldırdım. 

"Dili çözdükten sonra girmemiz an meselesi. Çabuk kavrayacağınızı düşünüyorum." kısacası girmek için bildiğimiz dilleri kullanacaktık. Fakat girdikten sonra, işte o zaman tıkanıyorduk. Konuşmam bitince başlama mesajı vermek için masadan ayrıldım ve yerdeki bilgisayarımın yanına gittim. 

Sanal dünyada tanımadığım birinin olması neredeyse imkansızdı. Bana saldırmayacak kadar güçsüzleri tanımama gerek yoktu ama dengim olanları her zaman bilirdim. Arın biliyordu. Onun karşısına bir gün tekrar çıkacağımı biliyordu, bu yüzden önlemini bu denli sıkı almıştı. 

Bu da korktuğunun göstergesiydi. 

Benden korkan birini yenebilirdim. Bacaklarım 'M' şeklinde yere oturdum. Arın'ın yanına kim çalışmaya giderdi ki? Uluslararası düzeyde bakmalıydım. Bu kadın bilgisayara bir kez bile elini sürmemiş birini dahi yapabilirdi. Peki kim? 

Sarhoş (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin