Değişim.

1.5K 67 8
                                    

~~

"Saçmalama Öykü! Mal mısın kızım sen? Hem bu nerden çıktı??!!" dedi Gizem sinirli bir şekilde.

"Bağırma bana Gizem! Ver bana şu kızın numarasını!" Benimde sesim yüksek çıkmıştı. Hemde fazlasıyla!

"Sen tam bir malsın Öykü. Sevdiğin adamı bile bile veriyorsun başkasına!" Gizem haklıydı. Ama ben şimdi kendimi değil Gece'yi düşünmeliyim. Çünkü o hasta ve her an ölüm haberini alabiliriz! Bulut , Timuçin ve Ece yanımıza geldi.

"Niye bağırıyorsunuz be! Sesiniz nereye kadar gidiyor! Öykü sen niye ağlıyorsun?" dedi Ece.

"Selinin numarasını verin bana!" diyerek bağırmıştım. Bir an başımın döndüğünü farkettim. Bir yerlere tutunmaya çalıştım.

----

Gözümü açmaya çalıştım ama açamıyordum. Hafif gözlerimi araladığımda hastane yatağında olduğumu ve elimi tutan Gece'yi gördüm. Hemen gözlerimi kapattım.

"Uyan Öykü. Lütfen! Bilerek Selin dedim. Daha fazla bana yanaşma diye . Daha çok canın yanmasın diye. Senin için Öykü. Seni seviyorum Prensesim. Lütfen bırakma beni. Şimdi gitmem gerek.Tekrar gelecem. Hoşçakal." dedi Gece ve yanağımdan öpüp gitti. Ne yani bilerek mi Selin diye sayıkladı? Canım yanmasın diye mi beni paramparça etti? Bu saçmalık.

Yataktan kalkıp kolumdaki serumu çıkardım.Odadan çıktığımda bizimkilerin kapının önünde olduğunu gördüm. İnanmıyorum! Bu Buğra!

"Buğraa!" diye haykırdım ve hemen boynuna atladım. Ayaklarımı beline sardım. Oda beni döndürüyordu.

"İyi misin aşkımm?"

"İyiyim birtanemm! Seni çok özledim!" dedim ve tekrar boynuna sarıldım.

Buğra , benim çok samimi arkadaşlarımdandı İzmirde. Herşeyi beraber yapardık. Çoğu şeyi aslında. Asla ayrı gitmezdik bir yerlere. Beni sevdiğini söylerdi hep. Bende bunu umursamadan arkadaş gibi davranıyordum. Birbirimize hep 'aşkım , canım , birtanem' gibi sözlerle hitap ediyorduk. Seviyorum lan ben bu gevezeyi. Onun lakabı 'Siyah' benim 'Beyaz'. Beşiktaşlıyız EvelAllah.

"Öykü Gece kim? Onun yüzünden burdaymışsınız." dedi Buğra.

"Ooo uzun hikaye anlatırım. Artık takmıyorum onu. Bizimkileride alıp eve gidelim haydi." dedim ve ekledim.

"Kamkiler hadi toplaşın gidiyoruz." dedim.

"Nereye gidiyoruz Öykü?" dedi Bulut.

"Eveeee."

"Gece?" dedi Bulut sorarcasına.

"Banane?" dedim.

"Hastaneyi birbirine soktun. Sonra bayıldın. Şimdi banane diyorsun öyle mi ? Kusura bakma ama kardeşim içerdeyken ben gelemem." dedi Bulut.

"Kardeşin? Ben senin köpeğinim zaten değil mi? Gelen varsa gelsin." dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Birinin bana seslenmesiyle arkamı döndüm.

"Öykü gitme!" dedi Gece. Bu çocuk hasta mı lan?

Evet gülüm hasta.

Sen sus mal iç ses!

Sensin mal. Çocuk hasta işte görmüyon mu?

Görüyorum salak. Görüyorum. Sen bi kes sesini!

Ya harbi malsın. Ne bok yersen ye.

Off sus!

Geceye doğru yanaştım. Gözleri dudağıma değdi. Bende bakmamak için kendimi zor tuttum. Başarılı olabildim mi? Evet.

"Seline git sen. Benim artık seninle işim olmaz. Eski Öykü malı yok artık karşında. Bana bunları yaptığın için öyle pişman olacaksın ki. Köpek gibi kapımda sürüneceksin." Geceye bakmaya devam ederek ekledim. " Gelen varsa ben gidiyorum." dedim ve hızlı adımlarla hastaneden çıktım. Buğrayı Timuçinle birlikte gönderdim. Bulut kardeşinin (!) yanında kaldı. Ben Ece ve Gizem babamın güzellik salonuna geldik. Değişim beni bekliyor!

"Hoşgeldiniz Küçük Hanım." dedi Esra. Sensin lan küçük!

"Hoşbulduk. Bana bak Esra , nasıl bir tarzım olduğunu benden iyi biliyorsun. Saçımı ona göre kes ve boya. Sana güveniyorum. Mağazada şuan kim var?" dedim sandalyeye oturarak.

"Güvenebilirsiniz. Sanırım Necla Hanım var Küçük Hanım."

"Bana onlarca tişört şort pantolon elbise ne varsa yollasınlar." dedim ve ayak ayak üstüne attım.

"Tabi Öykü Hanım. Saçlarınıza başlayalım mı?"

"Başlayalım Esra. Eğer beni ibretlik edersen seni gebertirim. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum hanımefendi."

Kızlarla aynı anda bağırdık.

"Değişim başlasığğnn!"

-----

Uyandığımda güzelce esneyip yataktan çıktım. Aynanın karşısına geçtim ve yeni saçlarıma baktım.

LiseliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin