~~
Öykü'nün Ağzından
Uyandığımda bugünün çok güzel olacağı heyecanıyla yataktan kalktım. Ilık suyla duş alırken mini konser vermeyi ihmal etmedim.
"Şahin bırak rakı dayımın."
Duştan sonra bu gece için neler giyebilirim diye giyinme odama geçtim. Birden telefonum çaldı.
Öküzüüm ^^ arıyor..
Gece arıyordu. Telefonumdaki adını görürse farklı şeyler olabilir.
"Alo?"
"Efendim Gece?"
"Naber nutella?"
"İyidir canım senden?"
"İyiyim teşekkür ederim. Şeyy.. Benn müsaitsen gelip seni alayım mı diyecektim."
"Müsaitim dee. Sebep?"
"Yaa ben pek alışveriş yapmayı bilmiyorum. Bu akşam için alışveriş yapmam lazım. Sanırım seninde yapman gerek. Beraber çıkalım mı?"
"Aslında dediğin gibi benimde alışverişe ihtiyacım vardı. Yarım saate kadar gelip alabilirsin beni. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
~~
"Hayır Gece bu gömlek geniş. Eğer hem şık hem spor görünmek istiyorsan dar gömlek giymen lazım. Hemen sana dar bir gömlek beğeniyorum bekle." dedim rafları karıştırarak.
"Tamam başımın belası. Beğen haydi." dedi bıkmış bir şekilde.
"Al şunları giy. Sonra benim bildiğim bir avm var oraya gidip bana beğenelim." dedikten sonra mağazada dolanarak Gece'nin giyinmesini bekledim. Birinin bana seslendiğini fark edip arkama döndüm.
"Timuçiiğnn?" dedim gülerek.
"Öyküüüüğ." dedikten sonra sarıldık birbirimize. Timuçin ben ve Ece'nin İzmir'deki çok samimi arkadaşı.Timuçin'le tanıştığımız dönemlerde Just Friends'dik. Sevgilim vardı benim. Onunda vardı. Ama her buluştuğumuzda öpüşmeye çalışıyorduk. Hep birşeyler engel oluyordu. Ondan hoşlanıyordum o zamanlar. Bu yüzden izin veriyordum. Ama şimdi hoşlanmıyorum. Gece var çünkü.
Timuçin'le mağazanın arka kısmına geçip konuşmaya başladık. Sonra birden gözleri dudaklarıma değdi. İstemsizce benimde gözlerim onun dudaklarına gitti. 'Seni gerçekten çok özlemişim' dedi sonra yavaşça yanaştı bana. Nefesini yüzümde hissettiğimde kafamı çekecektim. Ensemden tutup beni öpmeye başladı. Bende onu unutmadığımı anlayıp karşılık verdim. Bir gölge gördüğümü sanıp kafamı çevirdim. Kimse yoktu. Timuçin tekrar beni öpmeye başladı. Beni duvara yaslamıştı ve sert bir şekilde öpüyordu. Vücudunu bana yaslamıştı. Ellerimi tutmuş , havaya kaldırıp duvara yaslamıştı. Bi 2 dakika öpüştükten sonra kafamı çevirdim. Elleriyle yüzümü avcunun içine aldı. Alnımı alnına dayamıştı. Baş parmağıyla yüzümü okşuyordu. Birden Gece'yi unuttuğumu farkedip irkildim.
"Arkadaşım burada Timuçin." dedim fısıltıyla.
"Uzun süreden sonra yapmaya çalıştığımız şeyi gerçekleştirebildik." dedi ve sırıttı. Gamzelerine gömün beni!
"Evet" deyip sırıttıktan sonra ekledim. "Arkadaşım soyunma kabininde artık gitmemiz gerek."
"Peki hayatım. Gidelim." Hayatım demesi beni gerçekten sırıtmıştı.
"Gidelim." dedim.
Kabinin önüne geldiğimde kapının açık olduğunu ve kimsenin olmadığını gördüm. Oradaki görevliye sorduğumda abar topar gittiğini söyledi. Bir dakika? O gölge? Gece'nin miydii? Defalarca aradım ama açmadı. Bizde Timuçin'le benim için alışveriş yaptık. Timuçin hiç değişmemişti. Saçları simsiyah ve parlaktı. Tek kulağındaki küpe onu hala çok karizmatik gösteriyordu. Teni beyazdı. Göz rengi koyuydu. Dudakları toz pembeydi.
Benim için girdiğimiz mağazada straplez ve mini bir elbise beğendim. Straplez yerinden bel kısmına kadar su yeşiliydi. Etek kısmıda beyaz ve dantelliydi. Kabinde giyinip çıktığımda Timuçin koltukta yayılmış oturuyordu. Hemen kalkıp yanıma geldi. Elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü. Belimden tutup beni kendine çekti. Kulağıma 'Çok güzelsin' diye fısıldadıktan sonra dudağıma küçük bir buse kondurdu. Dudakları çok güzeldi. Yumuşacık ve toz pembe.
Alışveriş yaptıktan sonra çıktık. Gece hala telefonlarıma cevap vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liseli
Novela JuvenilOrtaokuldan Lise dönemine geçen Öykü'nün yeni arkadaşlıkları ve bu arkadaşlarıyla birlikte gelen yeni dünyası.