Havuz Partisi

2.3K 90 16
                                    

Lanet olsun! Alarmın sesiyle değil kendim uyandım. Yaa ne bokum vardı şimdi erken uyanmakta? Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra bavulumdan çıkardığım , Gizem'in geçen doğum gününde hem ona hem kendime aldığım ikimizin resmi baskılı tişörtü giydim. Altınada vazgeçemediklerimden olan şort giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra Converslerimi giydim. Hemen Giz'in odasına dalıp yatağına atladım.

"Gizeeeğğmm uyaann uçak düşüyooğğrr Gizeeeğğmm."

"Ben daha çok gencim ölm-" diyecekti ki benim kahkahalarımı görünce oda gülmeye başladı.

"Yeter tamam. Kanka hadi kalk. Erken gidip birileriyle tanışalım. Bu arada ben iniyorum sende bu tişörtü giy." dediğimde tişörtü gösterdim.

"Tamam kanka sen in ben geliyorum." dediğinden sonra aşağı indim. Bir tek kuş sütü eksik kahvaltı hazırlandım. Hanımefendi hazretleri yeni iniyorlar.

"Günaydın Giz." deyip yanağını öptüm.

"Günaydın kanka da bu kahvaltıyı sen mi hazırladın?" derken ağzına bir zeytin attı.

"Yok kanka üç harfliler hazırlamış." dedim ciddi bir şekilde.

"Ha-ha-ha çok komiksin kanka." dedikten sonra kahvaltı yapıp mutfağı topladıktan sonra çıktık.

~~

Gizem'le bahçede otururken yanımıza Bulut geldi.

"Günaydın bayanlar." dedi gamzelerini belli eden tatlı bir gülümsemeyle.

"Günaydın Bulut. Naber?" dedim.

"İyidir sizden? Tişörtlerinize bayıldım! En yakın zamanda üçümüz foto çekelim. Bu arada Gizem neden günaydın demedin kanka?" dedi şirin bir üzülme ifadesi takınarak.

"Aa dalmışım. Günaydın Bu." dedi ve sırıttı Giz.

"Bu derken?" şaşırarak sordu Bulut.

"Evet. Öykü 'Öy' . Ben 'Giz' . Sende 'Bu'." dedi gülerek Gizem.

"Giz daha fazla saçmalamadan sınıfa gidelim." dedim kalkıp sınıfa gittik. Tahmin ettiğim gibi 1-2 kişi tek vardı. Gece daha gelmemişti. Ondan banane yaa!

Gizemle dün Gece'nin oturduğu yere oturduk. Hoca gelmişti. Lise çağını anlatıyordu biz amk. Bizene bundan? Bende gözümü kapatıp biraz uyuklamak istedim.

~~

"Uyansana kızım. Şşt aloo?" diye başımda cırlayan bir ses yüzünden uyandım.

"Noluyo lan?" Oha bu Gece! Ve sınıfta yalnız ikimiz varız. Gizemle Buluta ödetecem bunları!

"Hemen oradan kalkıyorsun. Yoksa başına bela olurum." dedi ciddi ciddi. Senden korksaydım trene binmezdim. Harbiden demir gibi çocuk aq.

"Ben burada senin isminin yazdığını göremiyorum. Eğer burada oturmak istiyorsan gel adam akıllı otur." dediğimde azıcık sağa kaydım ve ona yer açtım.

"Hmmm. Sanırım böyle bir teklifte bulunmayan bir tek sendin. Sende söyledin tam oldu. Kahretsin çok yakışıklıyım." diyerek elini saçlarının arasından geçirdi. Gerçekten çok yakışıklıydı.

"Hmmm. Ama otururken egonu getirme. Çok yer kaplıyor. Sığmayız" deyip omzuna çarparak sınıftan çıktım.

'Görüşecez seninle ufaklık' diye birşeyler mırıldandığını duyar gibi oldum. Hemen bahçeye çıkıp Giz'le Bu'yu aramaya başladım. Gözümü gezdirirken okulun köşesinde bir çocukla yiyişen Tuğçe'yi gördüm. Aman Tanrım Didim! Okulda bunları yapan dışarıda ne yapmaz ki! Sürtük olduğunu en baştan anlamıştım. Derin düşüncelerden beni çıkaran omzumdaki el oldu. Sıçradım amk.

"Hass- Siz nerdesiniz ha?! Neden beni sınıfta tek bırakıp çıktınız?! Sizi gidi pislikler canınız cehenneme!" dedikten sonra nefes almayı unuttuğumu fark edip nefes aldım.

"Öykü bi soluklan lan! Seni uyandırdık 'gelmeyecem siz çıkın.' gibi birşeyler mırıldandın. Bizde ısrar etmeden çıktık. Buna mı sinirlendin bu kadar?" dedi Bulut sakin bir ses tonuyla. Sakinleştirmeyi gerçekten iyi biliyor.

"Hayır buna değil. Gece denen o zibidi gelip beni yerimden kaldırdı ve 'Orası benim yerim!" dedi. Bende size patladım. Affedin please." diyip köpek yavrusu ifademi takındım.

"Zaten kızmadık ki olm sana. Neler olmuş amk bizim haberimiz yok. Aman Tanrım didim!" diyen Gizemdi. Eski konuşmasını hatırlamış olmalı . Gülüştükten sonra ben ortada , sağımda Bulut , solumda Gizem'le Okulun bahçesinde geziniyorduk. Bulut'un eli omzumdaydı. Bende Gizem'in koluna girmiştim. Bulut harbiden kardeşim gibi oldu. Nazar etmiyim de bundan da birşey çıkmasın amk.

~~

Dersler bittikten sonra bugün için plandığımız havuz partisini uygulamaya koyuyorduk. Bulut'u çağırdık. Biraz ısrardan sonra bizi kırmayıp kabul etti. Bulut evden mayosunu aldıktan sonra konum yollayan Selin'in partisine gidiyorduk. Gerçekten çok iyi bir yüzücüyüm. Keşke cankurtaran olsaydm amk. Ne güzel taş çocukları izlerdim tepeden. Yüzme kursuna falan gitmedim. Ege Deniz'lerinde meraktan öğrendim. Havuza geldiğimizde selamlaştıktan sonra tuvalete gidip giyindik Gizem'le. Çıktığımızda Bulut çoktan giyinmiş , şezlonga uzanmıştı. Çocuğun baklavaları 'gl bni yi .s.s.s'  diyor resmen. Gözlerini kapatmıştı. Çok tatlı görünüyordu. Opss kardeşim dedim ona demin. Bunlar bana yakışmaz.

"Ee kızlar yüzmekten başka neler yapabilirz burada?" İnsan havuzda ne yapabilir gerizekalı Selin! Teallam ya.

"Bence şişe çevirmece oynayalım. Hem birbirimizi daha yakından tanırız." derken Bulut'a bakan Gizem'e o görmesede ölümcül bakışlar atıyordum.

"Tamam o zaman. Sevgilimi arayayım o da gelsin. Harika kazık sorular sorar." dedikten sonra gülen Selin'e 'o kazıklar götüne girsin bitch!'  dememek için kendimi zor tuttum. Giz 'hatrım varsa olay çıkarma' demişti.  Yoksa kendimi niye tutayım ki? Direk dalardım amk.

Biraz zaman geçtikten sonra içeriye bir çocuk girdi. Çok karizmaydı lan. Gözlüğünü çıkarıp bir adım attı.

"Gece?" dedim. Umarım sesli düşünmemişimdir!

LiseliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin