Yine bir iksir dersinde yine bir Amortentia iksiri yapılırken Draco sınıfın her köşesinde duyumsadığı Harry'nin kokusunu yok saymaya çalışıyordu.
"Durgunsun" dedi Pansy ancak o sadece omuz silkmekle yetindi. Hogwarts'ta geçirdikleri üçüncü yıllarındaydılar ve bir müddetten sonra her şey Draco için katlanılması imkansız bir hal almıştı.
"Draco ne kokusu aldığını biliyoruz ama bazı şeyleri daha az belli et adamım" dedi Blaise. Draco ise hiç bir şey demeden hatta Profesör Snape'i bile hiçe sayarak bir hışımla çıktı sınıftan. Herkesten ve her şeyden nefret ediyordu işte.
*
Merhaba Harry,
Herkesin beni mutlu, şımarık, bencil ve duygusuz olarak bildiği bu okulda senin beni fark etmeni hiç bir zaman beklememiştim.
Bugün öğrendim ki Azkaban'dan kaçan aslında babanın en yakın arkadaşlarından biri olup sonra siz Potter ailesine ihanet eden Sirius Black ile annem uzaktan kuzenlermiş ve herkes onun senin için geldiğini söylüyor.
Seni ondan koruyabilmek isterdim Harry, ihtiyacın olduğu için sadece yanında manevi destekte hissedebilmen için. Eminim Weasley ve Granger senin her zaman arkandadırlar ve sana destek oluyorlardır ama benimki arkadaşlık bağabında değil. Önce seni öpüp sonra seni sıkı sıkı göğüsüme bastırıp arından saçlarını öpüp sana her şeyin eninde sonunda yoluna gireceğini söyleyebilmek isterdim Harry. Ancak şimdilik sadece uzaktan izlemekte yetinmek zorundayım.
Seni çok seven Malfoy.
*
"Draco endişelenmeni istemiyorum" bunu söyleyen Goyle'dı. Draco Slytherin ortak salonunda oturmuş iksirlerle ilgili bir şeyler okuyordu.
"Evet" dedi kafasını kitabından kaldırmadan..
"Black'in Lupin sayesinde Hogwarts'a girdiği dedikodusu dönüyor ortak salonda. O zamandan beri de bizim altın üçlü ortada görülmemiş" Draco çoktan kafasını kitabından kaldırmış hatta nefesini tutmaya başlamıştı.
"Ne zaman oluyor bu?" dedi hızlıca ayağa kalkarken.
"Sanırım dört beş saattir ortalarda-" Draco koşarak ortak salona doğru gitmeye başladı. Normalde bu saatte dolaşmaları kesinlikle yasaktı ama azılı bir Azkaban kaçağı okulun içindeydi ve Harry ortalıkta yoktu. Ortak salona doğru giderken koridorda Dumbledore'ı gördü.
"Profesör!" diye seslendi Dumbledore'a doğru. Dumbledore kaşlarını kaldırarak kendisine doğru baktı.
"Bay Malfoy, sizin bu saatte binanızda olmanız gerekiyor" dedi sakince.
"Biliyorum Profesör. Ben sadece, ben sadece bir şey duydum ve doğru mu değil mi bilmek istiyorum" diyerek kendini açıkladı.
"Nedir bu?" dedi Dumbledore.
"Sirius Black okula girmiş diyorlar ve-"
"Sakin olun Bay Malfoy, her şey kontrolüm altında"
"Peki, Potter?" dedi Draco ancak sonra toplamaya çalıştı.
"Ya da Granger ve ya Weasley?" Dumbledore gülümseyerek cevap verdi.
"Baş hemşire odasındalar ve hepsi iyi Bay Malfoy. Arkadaşlarınız için telaşlanmanıza gerek yok" Draco bir şey demeden baş hemşire odasına doğru koşmaya başlarken arkasında bıraktığı Dumbledore sadece tebessüm ediyordu.
Bir süre koştuktan sonra alelacele odaya doğru girdi ve Harry'le Hermione'nin ayakta Ron'un ise ayağından sakatlanmış bir şekilde yatakta yatmakta olduğunu gördü.
"Biy şey mi diyecektin Malfoy" dedi Ron kapıya doğru dönerken. Draco ise cevap vermemeyi tercih ederek sadece seri adımlarla Harry'nin önünde durup ona sorma gereği duymadan sarıldı. Ron, Harry ve Hermione birbirlerine bakarken Harry, Draco'nun fısıltısını duydu. 'Çok korktum' demişti sadece. Harry de yavaşça sarılmasına karşılık verirken fısıldadı. 'İyiyim' Ron ve Hermione birbirlerine göz kırparken Draco yavaşça Harry'den ayrıldı ve geldiği gibi aynı hızda odadan geri çıktı.
"Bu da neydi şimdi?" dedi Hermione kapıya bakan Harry'e doğru.
"İnan bende bilmiyorum"
*
Selam Aptal,
Nasıl olur da Sirius okula kadar girebilmişken sen gecenin bir yarısı dışarı çıkabilme cesaretini gösterirsin?! Aptal Gryffindor'un aptal cesareti! Ya sana bir şey olsaydı?! Ya seni tamamen kaybetseydim?! Tam bir aptalsın Harry James Potter! Neyse ki sana sarıldığım zaman beni itmedin. Bundan korkmadım değil. Aksine sarılmama karşılık verdin ve bana iyi olduğunu söyledin. Hayatımın en iyi on saniyesi olabilirdi Harry.
Seni çok seven ama senin aptal cesaretinden nefret eden Draco'n
*
"Hey Parkinson!" Pansy sesin geldiği yöne doğru dönerek Hermione'i gördü. Gözlerini devirerek yoluna devam edecekti ki Hermione devam etti.
"Arkadaşın Malfoy'a ait bir defteri koridorda buldum. Günlük gibi bir şeye benziyordu" Pansy'nin gözleri büyüdü. Tamam hiç Draco'nun günlüğünü okumamıştı tabi ki ancak az çok genelde nelerden bahsettiğini tahmin edebiliyordu. Potter, Potter, Potter ve Potter yazıyor olmalıydı.
Koşarak kızın yanına geldi ve elinden defteri çekip aldı. Neyseki defter özel bir büyüyle kitlenmişti ve Draco hariç kimse açamıyordu. Üstünde Draco Lucius Malfoy yazdığı için sahibini bilmiş olmalıydı.
"Sağol" dedi Pansy neredeyse duyulmayacak bir ses tonuyla.
"Rica ederim" dedi Hermione ve ortalıktan kayboldu. Pansy ise sinirli bir şekilde Slytherin şifresini söyledi ve arından da ortak salonda yine kitap okuyan Draco'nun bulup defteri önüne doğru attı.
"Konu günlüğün olduğu zaman daha dikkatli davranmalısın seni ahmak!" dediğinde Draco yavaşça kendisinde doğru dönmüştü.
"Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinden beri bunu arıyorum! Nerede buldun sen bunu?!" dedi Draco defterini anında kucağına alırken.
"Granger bulmuş! Dua ette koruma büyüsü yapmak aklına gelmiş!" dedi Pansy ancak Draco kaşlarını kaldırarak baktı ona.
"Ne koruma büyüsünden bahsediyorsun?!" defteri eline aldı ve inceledi ancak ardından yutkundu.
"Pansy"
"Efendim"
"Ben koruma büyüsü falan yapmamıştım" bir süre birbirlerine baktıktan sonra ikisinin de gözleri büyüdü.
"Okuduysa ölüm fermanın imzalanmış olur"
Evet umarım bundan da Larry kurgularım gibi anlımın akıyla çıkarım. Söylemek istediğim bir şey var; ben teferruata girmeyeceğim. Yani bu kitabı okuyorsanız zaten seriyi izlemiş/okumuşsunuzdur. Biz sadece bizim işimize yarayan kısımları alacağız. Mesela Harry dışarı çıktıktan sonra aslında başlarına gelmeyen kalmıyor ama biz bunu betimlemiyoruz. Kısacası Rowling'in senaryosuna bağlı kalarak sadece bir kaç ayrıntı ve olayı değiştiyoruz ve size de bunu yansıtıyoruz. Bizim yazmadığımız her kısım kitaptaki/filmdeki kısımlarla aynı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Do You Love Someone? || Drarry
Fanfiction*Tamamlandı* Ben herkesin ve ne yazık ki senin tanıdığın Draco değilim Harry, belki de en çok bunu bilmeni isterdim. Biraz günlük biraz zaman akışı.... BU HİKAYE MPREG, AÇIKLAMA YAPMAKTAN YORULDUM!