Evet artık kitaplardan çıkıp kendi hayal gücümüze giriyoruz...
Dört ay sonra;
"Evet" dedi Harry sakince. Draco ise deli gibi gülüyordu sadece.
"Hayır" dedi o da kararlı bir şekilde. Harry derin bir nefes aldı.
"Çocuklar James'i korkutmaya başladınız" dedi Hermione kapıyı aralayıp.
"Sesiniz içeriye kadar geliyor" Harry de Draco da kafalarını sallayınca Hermione kapıyı kapatarak çıkmıştı.
"Bunu neden istediğini anlamıyorum Potter" dedi Draco kapı kapanınca.
"Şu an dünyaya gelse James'le arasında iki yaş olacak ve bu güzel bir şey"
"Malfoy sence de üç çocuk için biraz genç değil miyiz?" Draco derin bir nefes aldı.
"James sadece iki yaşında biz daha sadece on yedi on sekiz yaşlarında iki delikanlıyız. Ayrıca Teddy'de bizimle birlikte yaşayacak düğünden sonra. Doğru düşünmeni istiyorum sadece senden" Draco bir şey demedi ve kapıya doğru yöneldi.
"Tamam, onu zehirlemek istiyorsan babası olarak imzayı atarım ancak bilmeni isterim ki bunu asla onaylamayacağım" son sözünü de söyleyip çıktı kapıdan. Bu sefer derin nefes alan Harry olmuştu. Tabi ki kendi karnında taşıdığı kendi evladını öldürmek istemiyordu ama bazen mantıkla hareket etmek gerekiyordu.
Bu sırada Draco salona doğru giderken kapı çalmıştı ve kapıyı Kreacher açmıştı.
"Bakanlıktan geldiler efendi Draco, sizi çağırıyorlar" Draco daha oturmadan geriye doğru dönmüş ve kapıya yönelmişti ancak tabi ki Ron'da hemen ayaklanmış ve onunla gitmişti.
"Bay Malfoy" dedi Kingsley ancak yanında kocaman iki adet ruh emici de vardı ve çok korkunç duruyorlardı.
"Evet sayın bakan" dedi Draco.
"İfadenize tekrar başvurmamız gereken bazı noktalar oldu, tekrar bakanlığa gelmeniz gerek. Bizzat ben gelip çağırmak istedim" Kingsley kesinlikle gülümsemiyordu.
"Benle gelmek ister misin?" dedi Draco ağzının içinden.
"Neden?" dedi Ron'da sessizce.
"Expecto patronum yapamıyorum hani ölüm yiyen falanım ya" dedi Draco, Ron'a aptal mısın bakışları atarken.
"Bakan, benim gelmemde bir sakınca var mı?" dedi Ron seslice.
"Hayır Bay Weasley sizde gelebilirsiniz"
*
Harry yattığı yerden doğrulmuştu. Draco ile tartıştıktan sonra uyuya kalmış olmalıydı çünkü saat gece ikiye geliyordu ancak yanı boştu. Sadece odanın diğer ucundaki küçük yatakta küçük nefes alışverişi sesi duyuluyordu. Yavaşça ayağa kalktı ve içeriye doğru adımladı. Düğüne kadar hep birlikte Hermione'lerde kalıyorlardı. Bay ve Bayan Granger hala Avusturalya'da tatil yapıyorlardı -tabi ki kim olduklarını bilerek-
Salona girdiğinde Hermione'nin hala ayakta olduğunu ve salonda bir ileri bir geri yürüdüğünü gördü.
"Herm?" Hermione yavaşça arkasını döndü.
"Harry" Hermione hızlı adımlar atarak Harry'e sarıldı.
"Yaklaşık beş saat önce bakanlıktan geldiler Draco için. Ron'da onunla birlikte gitti ama hala haber yok" Hermione durumu açıklandığında Harry derin bir nefes alma ihtiyacı hissetmişti.
"Bunu bilmeliydim, onu sürekli sıkıştırmaya devam edecekler, annemi de öyle" Hermione Harry'den ayrılarak koltuğa geçip oturdu.
"Draco'nun günlüğüne yaptığın kilit büyüsünü bozabilir misin?" Hermione şaşırmış bir şekilde Harry'e baktı, konuları bu muydu şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Do You Love Someone? || Drarry
Fanfic*Tamamlandı* Ben herkesin ve ne yazık ki senin tanıdığın Draco değilim Harry, belki de en çok bunu bilmeni isterdim. Biraz günlük biraz zaman akışı.... BU HİKAYE MPREG, AÇIKLAMA YAPMAKTAN YORULDUM!