Harry kahvaltı için büyük salona gelip arkadaşlarının yanına oturmuştu. Neredeyse ucu ucuna yetişmişti kahvaltıya. Ron'u karşısına alacak şekilde oturuyordu.
"Harry hemen bakma istersen ama Slytherin cübbesi giyiyorsun" dedi Ron yemeklerini yerken. Harry bir sinirle ayağa kalktı ve cübbeyi çıkarttı.
"Neley oluyor?"
"Dün gece Draco ile kalmıştım. Sabah kalktığımda yanımda yoktu ve neredeyse her yere bakmama rağmen onu bulamadım" dedi Harry ellerini oynamamak amacıyla masanın üstüne koyarken.
"Bu Slytherin cübbesi giymeni açıklıyor" Harry buna gözlerini devirmişti.
"Onu turnuvadan önce bulmam lazım Ron. Gözlerini gördüğüm zaman sakinleşiyorum"
*
Harry, Neville'dan aldığı galsamotunu yuttuktan sonra perdelenen ellerine bakmış ve ardından göreve odaklanmaya çalışmıştı. Sabahtan beri aklında olan tek şey ise Draco iken bu oldukça zordu.
Yarım saat kadar yüzdükten sonra güzel sesleriyle insanları büyüleyebilen deniz kızlarının sesini duymuştu ve oraya doğru yönelmişti.
Biraz daha ilerledikten sonra hareketsiz şekilde duran sırasıyla Draco, Hermione, Cho ve Fleur'a çok benzeyen küçük bir kız görmüştü. Nedense bu biraz içini rahatlatmıştı.
Draco ve Hermione arasında durduğunda hangisini almasına gerektiğine karar veremiyordu. Öncelikle ikisini birden almayı denemiş ardından deniz kızının mızrağı ile birlikte 'sadece biri' şeklinde çok güzel bir uyarı almıştı. Cedric gelip Cho'yu almıştı bu arada. Muhtemelen Hermione de Viktor'un hazinesiydi.
Harry'nin bekleme sebebi ise yarışmadan elenen Fleur'un kız kardeşi ve kendi hazinesini aynı anda kurtarabilme düşüncesiydi. Ancak zamanı da dolmak üzereydi.
Köpekbalığı şekline girmiş olan Viktor bir anda ortaya çıkıp Hermione'i aldığında deniz kızları çoktan ortadan kaydolmuştu. Harry önce Draco'yu yosundan kurtarmış sonrasında Draco'nun asası ile Gabrielle'yi almıştı. İkisiyle birlikte yukarı doğru çıkmaya başladığı sırada ne yazık ki galsamotunun etkisi geçmiş ve Harry'nin nefesi kesilmeye başlamıştı.
Yinede yoluna devam etmeye çalışırken bir anda Karagöl'ün dibindeki denizanasımsı yaratıklar (isimleri geçmiyor sanırım?) üstüne doğru gelmeye başladı. Harry bir süre debelensede işe yaramayacağını anladığında -ki nefesi kesiliyordu- Draco ve Gabrielle'yi suyun üstüne doğru itti. Hemen ardından biraz daha mücadele etse de bu küçük yaratıklarla uğraşamayacağını anladığında Arresto Momentum büyüsü uyguladı.
Küçük yaratıkların hızını büyük bir oranda düşerken Harry'de dibe doğru sürüklenmeye devam etti ancak son bir atakla ascendio büyüsü yaparak kendini suyun üstüne, direkt iskeleye fırlatmayı başardı.
Sudan çıktıktan sonra havluları ile birlikte Draco'yla yan yana oturuyorlardı.
"Harikaydın" dedi Draco gülümseyerek ancak tüm Hogwarts Harry'nin hazinesinin nasıl Ron Weasley değil de en nefret ettiği insan Draco Malfoy olduğuna inanamıyordu ve buna şaşırmakla meşguldü ki zaten ikisini izliyorlardı.
"Sabah seni yanımda göremeyince biraz sinirlenmiş olabilirim" Draco gülümsemeye devam etti.
*
Öhöm,
Üç büyücü turnuvasında Harry Potter'ın en değerli hazinesi seçilen Draco Malfoy konuşuyor! Tanrım son bir iki haftadır olan hiç bir şeye inanamıyorum ve sanırım bir süre inanamayacağım. Harry ile sevgiliyiz ve ben, woah kendim bile ne tepki vermem gerek bilmiyorummm. Ancak şimdi Gryffindor ortak salonuna gidip ona cübbesini vermem ve kendi cübbemi almak gerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Do You Love Someone? || Drarry
Fanfiction*Tamamlandı* Ben herkesin ve ne yazık ki senin tanıdığın Draco değilim Harry, belki de en çok bunu bilmeni isterdim. Biraz günlük biraz zaman akışı.... BU HİKAYE MPREG, AÇIKLAMA YAPMAKTAN YORULDUM!