8/B

18.1K 1.1K 1.4K
                                    

- JUNGKOOOOOOK!!

Genç adam derin bir nefes verip koltukta tv izleyen sevgilisinin yanına gitti.

- Efendim hayatım.

Jimin koltuğun arkasında duran Jungkook'u görmek için kafasını geriye çevirdi. Dudaklarını büzüp sesinin sevimli çıkmasını sağladı.

- Aşkııım~

Artık belirginleşmiş olan kanını okşayıp devam etti.

- Bebeğimizin canı şefkatli çekti~

Jungkook derin bi nefes verdi.

- Aşkım ama şeftali mevsimi değil ki. Ben nereden bulayım?

Jimin gözlerini doldurup alt dudağını titretti.

- A-ama benim canım çok çekti~

Jungkook bu tatlılığa daha fazla dayanamayıp dolgun dudaklara buse konudurup geri çekildi. Yanağını okşayıp gülümsedi.

- Pekâlâ, ben şimdi Namjoon'u arıyorum. Hemen getirir.

Gözleri parlaması ile Jungkook kocaman gülümsedi. Bu olduğu mutlu etmeyi çok seviyordu. O mutlu olunca kendiside mutlu oluyordu.

Jungkook cebinden telefonunu çıkartıp rehbere girdi. Namjoon ismine tıklayıp kulağına götürdü.

- Alo Namjoon?

- Efendim Jungkook.

- Bana acilen bir kasa şeftali bulman lazım.

- Neden?

- Soru sorma sadece getir gelince görürsün zaten.

- Tamam.

Telefonu cebine atıp koltukta oturan Jimin'in yanına gitti. Elinde kocaman bir dondurma kutusuyla birlikte çizgi film izliyordu. Kendini yanına atıp elindeki kaşığı aldı. O Jungkook'a donmuş bir şekilde bakarken kaşığa dondurma doldurup ağzına attı. Jimin ona inanamaz gözlerle bakarken Jungkook dondurmanın tadını çıkarıyordu. Kaşığı tekrar ona uzatınca dudaklarını titretmeye başladı. Endişeyle doğruldu.

- Jimin? Ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?

Önüne dönüp kollarını birleştirmesiyle göz yaşlarının akması bir oldu. Ne yapacağını şaşıran Jungkook hızla kutuyu öndeki sehpaya koyup Jimin'i kendine doğru çevirdi. Ellerini yanaklarına yerleştirip akan göz yaşlarını silmeye başladı.

- Bebeğim ne oldu? Neden ağlıyorsun?

Jimin ağlamaya devam ederken onu kendine çekti. Kafasını göğsüne yerleştirip saçlarını okşamaya başladı. Jimin ona trip atmaya devam ediyordu. Biliyordu çok saçma bir sebepten dolayı ona trip attığını ama bozulmuştu. Neden onun dondurmasından yiyordu ki gitsin kendine yeni bir dondurma alsaydı.

- Niye b-benim dondurmamı yiyorsun ki~ O-o benim dondurmamdı~

Jungkook gülümseyip sevgilisini kendinden ayırdı. Oda biliyordu bu aralar hormonlarının tavan olduğunu. Mükemmel bir eş adayı olarak her şeyi alttan almaya çalışıyordu.

- Ben çok özür dilerim bebeğim~ sen şimdi hiç üzülme tamam mı? Ben şimdi yeni bir dondurma getirecem sana.

Jimin burnunu çekip elinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Gülümseyip kafasını aşağı yukarı salladı. Jungkook bu görüntü karşısında eridiğini hissetti. Kocaman gülümseyip alnına uzun bir öpücük kondurdu.

Jungkook yerinden zorla kalkıp mutfağa ilerledi. Dolabı açıp yeni bir dondurma kutusu aldı. Bunu yaptığına inanamıyordu. Bu olay ilk kez olmuyordu. Hamilelik başladığından beri hiçbir şekilde yemeğini paylaşmayı sevmiyordu. Alınınca ise böyle tepkiler veriyordu.

Denek // KookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin