11/B

11.9K 861 450
                                    

Jungkook arabada giderken  çok heyecanlıydı. Biran önce eve gidip düğün hakkında konuşmak istiyordu. Mesela nerede yapacaklardı düğünü. Bir kır düğünü hiçte fena olmazdı. Havalar zaten ısınmaya başlamıştı. Bekli Jimin deniz kenarında yapmak ister. Peki şaşalı mı olacak sade mi? Bu gibi küçük detaylar önemliydi ama Jungkook için hiç fark etmezdi. Nasıl olsa sevdiği kişi ile evleniyordu gerisinin bir önemi yoktu. Elinden gelse hemen bugün evlenirdi ama onun için Jimin'in düşünceleri ve istekleri önemliydi.

Ne olduğunu anlamadan kendini evin önünde buldu Jungkook. Bu haline sırıtıp kafasını sağa sola salladı. Jimin'i düşüneceğim diye zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu.

Arabadan inip kapılarını kilitledi. Mutlu mutlu eve doğru ilerlerken eli zile doğru uzandı ama basmadan kendini durdurdu.

Doğru ya eşi hamileydi ve onu yoramazdı. 'Eş' ne kadar güzel bir kelime. Jungkook'un eşi Jimin. Çocuğunun babası Jeon Jimin.

Jungkook cebinden anahtar çıkarıp kapının kilidini çevirdi. Çok garip Jimin asla evdeyken kapıyı kitlemezdi. Yavaştan Jungkook'un kaşları çatılmaya  başladı. Hareketlerini hızlandırıp eve girdi. Kapıyı kapatma zahmetine girmeden her yeri arayama başladı. Bir yandan da sevdiğinin ismini haykırıyordu.

Önce salona baktı sonra mutfağa ardından yatak odasına, banyoya, çalışma odasına, çatı katına hatta şifreyi bilmemesine rağmen bi ihtimal bodrum katındaki laboratuvara. Jimin hiç bir yerde yoktu.

Ne yapacağını düşünürken önce Jimin'i araması gerektiğini düşündü. Cebinden telefonun çıkarırken kendi kendine söyleniyordu.

- Hemen ortalığı velveleye veriyorsun! Belki markete uğramıştır gelirken ve işi uzun sürmüştür önce onu arasana!

Telefonu kulağına götürüp açmasını bekledi. Telefon çaldı çaldı çaldı ama açan olmadı. Telefonu sessizdedir diye aramaya devam etti. Eninde sonunda görür ama dimi?

5. arayıştan sonra telefon çalmadı bile. Emin olmak için yeniden aradı.

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

Daha demin çalıyordu. Birden bire ne oldu böyle? Artık iyice endişelenmeye başlamıştı. Aklına onu Namjoon'la gönderdiği geldi. Rehberden Namjoon'un adını bulup üstüne tıkladı. Ama Jimin'i aradığında olduğu gibi onada ulaşılamıyordu.

Birkaç kez daha denedi ama sonuç hep aynıydı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde salonun ortasında boş boş telefonun ekranına bakıyordu.

Ayak sesleri duymasıyla kafasını umutla kaldırdı. Fakat beklediği kişi kesinlikle kafası kanlar içinde ve nefes nefese olan bir Yoongi değildi.

Çatık kaşlarla ona bakıyordu.

- J-Jimin...

Jungkook hemen yanına gitti.

- Jimin ne!?

Yoongi nefesini düzenlemeye çalışıyordu ama yapamıyordu. Başı hala dönüyordu.

- N-Namjoon...

Jungkook delirmek üzereydi. Dediğinden hiçbir şey anlamıyordu.

- Doğru düzgün anlat anlayamıyorum!!!!

Yoongi derin bir nefes alıp Jungkook'un gözlerine odaklandı.

- Namjoon Jimin'i kaçırdı.

Evet maalesef DUCCA_killerself tarafından spoiler geldi. Tşk bebem.

Bende bari geçiş bölümü şeysi olsun dedim yayınladım ve evet kısa biliyorum.


Denek // KookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin