Araba ıssız bir yerde durduğunda Jimin kaşlarını çatıp yanında oturan Jungkook'a baktı.
- Jungkook neden buraya geldik?
Jungkook gülümseyerek Jimin'in elini tuttu.
- Süpriz.
Jimin onun bu şebek hallerine gülümseyip kapıyı açmak için elini uzattı o sırada Jungkook bağırdı.
- Dur!!!
Jimin ateşe dokunmuş gibi elini çekti. Telaşla Jungkook'a döndü.
- Ne!? Ne oldu!?
Jungkook arabadan inip koşarak Jimin'in kapısını açtı. Jimin şaşkın bir şekilde baka kaldı.
- Bunun için mi beni korkuttun!?
Jungkook sırıtıp elini uzattı. Jimin ne kadar içinden trip atacağını söylesede onun bu tatlı hallerine dayanamayıp ona uzatılan eli memnuniyetle tuttu.
- Güzel bir sürpriz olsa iyi edersin çünkü sana kızgınım. Bir şey oldu sandım.
Jungkook Jimin'in arabadan inmesine yardımcı olurken tuttuğu eli bırakmayıp aksine daha sıkı tuttu.
- Merak etme bayılacaksın.
Kapıyı kapatıp Jimin'i patikanın başlangıcına götürdü. Çit kapısını açıp girdiler. Burası dedesinin arazisiydi ve ona miras kalmıştı. Patikanın her iki yanında rengarenk güller vardı ve bu patika boyunca devam ediyordu. Güllerin arkasında yer alan ağaçların gölgeleri ise yolu gölgeliyordu. Ortaya ise muhteşem bir manzara çıkıyordu.
- Jung-
Jungkook hemen Jimin'i kendisine çevirmişti.
- Yolun sonuna kadar konuşma sevgilim. Bütün sorularının cevabını bu yolun sonunda alacaksın.
Jimin kafasını sallayınca Jungkook onu alnından öpüp hemen kenardan duran tekerlekli sandalyeyi Jimin'in yanına yaklaştırdı.
- Yokuş çıkacağız ve senin yorulmanı istemiyorum.
Jimin bu güzel düşünceli adamın istediğini yapıp oturdu. Jungkook arkasına geçip itmeye başladı.
5 dakikadır sessiz bir şekilde ilerliyorlardı. Temiz havayı içlerine çekip huzuru buluyorlardı derken önlerine birden bir tavşan çıktı.
- Jungkook dur!?
Jungkook aniden durup Jimin'in önünde geçip onu incelemeye başladı.
- Ne oldu!? Bir yerine bir şey mi oldu!? İyi mi-
Jimin onu susuturup arkasında duran tavşanı gösterdi. Jungkook bir Jimin'e bir tavşana bakıp durdu. Sonunda bakışları tavşanda takılı kaldı. Yavaş hareketlerle ilerleyip bembeyaz bir tüy yumağı olan tavşanı kucağına alıp Jimin'e uzattı. Jimin büyük bir hevesle tavşanı alıp sevmeye başladı. Jungkook 'aynı bir çocuk gibi' diye düşünüp yola devam etti.
Kısa bir süre sonra o muhteşem olayın gerçekleşeceği yere gelmişlerdi. Jungkook buraya erken saatlerde gelip rahat etmeleri için birkaç şey hazırlamıştı. Manzaraya karşı ikisinin birlikte sığabileceği bir sallanan sandalye, hemen yanlarında ise atıştırmalıklar vardı.
Oldukları yerden bütün şehir ayaklarının altındaydı.
Jimin ağzı açık bir şekilde kucağındaki tavşan ile ayağa kalktı. Tavşanı incitmemeye dikkat ederken yere bıraktı. Yavaş adımlarla uçurumun ucuna doğru ilerledi. Jungkook endişelenip peşinden gitti ve arkadan sardı. Çenesini omzuna yaslayıp manzarayı seyretmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek // Kookmin
FanfictionHer şey Jungkook'un erkeklerin hamile kalabilmesi için yaptığı deneylerle başlamıştır.