15/Final

13.2K 848 1.3K
                                    

- EVET!

Salonda büyük bir alkış tufanı koptu. Jungkook gülümseyerek sevgilisine baktı. Görevli bu sefer Jimin'e döndü.

- Siz Park Jimin, Jeon Jungkook'u eşliğe kabul ediyor musunuz?

Bütün nefesler tutuldu. Herkes Jimin'in ağzından çıkacak sözü bekliyordu. Birden Jimin'in suratı düştü gözleri faltaşı gibi açıldı. Ellerini Jungkook'un ellerinden kurtarıp karnına bastırdı. Yere damlayan su sesiyle kafasını eğdi. Suyu gelmişti. Bebek geliyordu. Sancı girmesiyle birlikte feryat etti.

- BEBEK GELİYOOOR!!

Jungkook ne olduğunu anlayamadan Jimin'i kucağında buldu ve koşuyordu. Onu kaptığı gibi düğün arabasına bindirdi. Davetliler şaşkın bir şekilde onlara bakıyorlardı.

Jungkook endişeli bir şekilde dikiz aynasından eşine baktı.

- Dayan bir tanem az kaldı!

Sinirleri zaten yeterince gerilmiş olan Jimin derin nefesler ve acı iniltiler eşliğinde Jungkook'a çemkirmeye başladı.

- KOLAYDI SANKİ!! DOĞURUYORUZ BURDA HERHALDE!!

Acı bir çığlık atmasıyla beraber Jungkook gaza yüklendi. Lanet olsun ki çok fazla trafik vardı ama az kalmıştı. Hem kornaya basıyor hemde bağırıyordu.

- Eşim doğuruyor ÇEKİLİN YOLDAN!!!

Hastananenin acil yazısını görünce gülümsedi.

- Geldik birtanem azıcık daha dayan lütfen!

Jimin kan ter içinde kalmıştı. Derin derin nefesler alıp veriyordu azda olsa acısını dindirmek için.

Jungkook bir koşu da sedye getirmişti. Hemşireler onu dikkatli bir şekilde sedyeye yatırdılar. Tabi önce baya şaşırdılar çünkü o bir erkekti ve hamileydi hatta doğuruyordu!

- Jungkook!

Adını duymasıyla acı çeken eşinin elini sıkıca tutup yanında ilerlemeye devam etti.

- Bir daha çocuk istersen git mitoz bölünme geçir!!

Elini giderek daha da sıkıyordu.

- Ben bu acıyı bir daha çekemem!!

Jungkook eşinin saçlarını okşadı.

- Geçecek birtanem az sabret.

Jimin bir şey söylemek için ağzını açtığında bir çığlık attı. Derin derin nefesler alıp verdi ardından konuşma işine devam etti.

- Buradan çıkınca ilk işim o saçlarını tek tek yolmak olacak Jungkook!! Hiçbir kuvvet seni elimden alamayacak!!

Hemşireler yandan kıs kıs gülüyorlardı. Bunu Jimin'de fark etmiş olacak ki onlara da bağırmaya başladı.

- Sizde azıcık hızlı olun be!!! Kaplumbağa bile sizden hızlı götürürdü!!!!

Hemşireler kendine gelirken bu sefer bıyık altından gülen  Jungkook oldu.

Sonunda ameliyathanenin önüne geldiklerinde eşiyle birlikte girmek istiyordu ama hemşire ona engel oldu. İstemeye istemeye ellerini ayırdılar ve saatler süren bir bekleyişin içine girdiler.

~~~~~~~~~~

Saatler sonra kapının açılmasıyla birlikte sedyede baygın bir şekilde uzanan Jimin çıktı.

Jungkook oturduğu yerden hızla kalkıp eşinin yanına vardı. Elleri hemen saçını buldu her bir tutamını ayrı ayrı okşadı.

- Bebek işimizi zorladı o yüzden sezaryenle almak zorunda kaldık. Yakında kendine gelir geçmiş olsun.

Hemşireler Jimin'i bir odaya götürdüler. Jungkook ise arkalarından ilerliyordu. Odaya yerleştirildiğinde Jungkook tam kızını sormak için ağzını açmıştı ki bir bebek ağlaması kulaklarına ulaştı. Odanın içine kucağına kızıyla birlikte girdi. Hemşire gülümseyerek bebeği Jungkook'a uzattı.

- Tebrikler Jungkook Bey kızınız gayet sağlıklı. Kucağınıza alabilirsiniz.

Jungkook şok olmuş bir şekilde bebeğe baka kaldı. Bu biricik bebeğiydi. Bir nefes verip bir elini dikkatli bir şekilde kafasının altına koydu diğer elini ise kalçasına yerleştirip biriciğini yabancının kucağından aldı.

Kızını göğsüne sağlamasıyla birlikte babasının kokusunu alan bebeğin ağlaması dindi. Minicik elleri göğsüne dokunuyordu ve bu... Bu çok güzeldi.

Anın duygusallığı ile gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

- Bebeğim. Canım kızım.

İnanamıyordu. Bir kızı olmuştu. Hemde çok sevdiği eşinden. Sahi şu an eşi neredeydi.

Kafasını merakla kaldırınca kendisine gülümseyerek dolu gözlerle bakan eşini gördü.

- Sen ağlıyor musun? Koskoca Jeon Jungkook ağlıyor ha?

Yarı alay dolu sesiyle kıkırdadı. Jungkook gülümseyip yanına yaklaştı. Bebeği dikkatli bir şekilde Jimin'in kucağına bıraktı. Önce Jimin'i ardından kızını öptü.

- Aynı senin gibi kokuyor.

Jimin utanıp kucağında mışıl mışıl uyuyan kızına baktı. O çok güzeldi. Bu dünya için fazla masum bir bebek.

Beklenmedik bir anda kapı tıklatıldı ve aralandı. İçeri ilk önce nikahı kıymak üzere görevlendirilen kişi girdi ardından diğer aile üyeleri. Onlar evleneceklerdi. Kargaşa içinde bu tamamen unutulmuştu.

- Düğününüz bu afacan yüzünden yarım kaldı. O yüzden bende beyfendiyi getirdim.

Jungkook'un annesi gülümseyerek baktı oğluna. Karşılık olarak utangaç bir gülümseme bahşetti.

- Siz Park Jimin, Jeon Jungkook'u eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?

Jimin kocaman gülümseyip sevdiği adama baktı. Onunla bir ömür geçirmeye nasıl hayır derdi.

- Evet.

Bir alkış tufanı kopacak iken Jungkook onları durdurdu.

- Durun! Kızımı uyandıracaksınız.

Bu uyarı karşısında herkes Jungkook'a şaşkın şaşkın baktı.

- Birbirinizi öpebilirsiniz.

Gelen komutla birlikte Jungkook eşine döndü. Artık daha rahat söylüyordu çünkü artık bir kanıtı bile vardı bu onaylanmıştı. Jimin'e yaklaşıp alnına uzun ve anlamlı bir öpücük kondurdu.

İmzalar atıldıktan sonra evlilik cüzdanı verildi. Herkes yeni evli çifti tebrik edip odadan çıktı.

Onlar artık 3 kişilerdi. Jimin, Jungkook ve biricik kızları...


Evet baya uzun bir zaman oldu. Daha fazla uzatmanın anlamı yok sizi daha fazla bekletmek istemedim o yüzden böyle bir şey ortaya çıktı.

Bu zamana kadar sıkılmadan okuyan herkese çok teşekkür ediyorum.

Yorum yapıp oy verenler... sizler canımsınız.

Görüşmek üzere.

Denek // KookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin