Jimin uyanmıştı ama gözlerini açmak istemiyordu. Onu Jungkook'un uyandırmasını istiyordu her sabah olduğu gibi.
Hadi ama! Nesi var bu Jungkook'un!? Şimdiye kadar gelmesi lazımdı. Kaşlarını sinirden çatıp yattığı yerden doğruldu gözlerini açmasıyla neye uğradığını şaşırdı.
Burası kesinlikle onun odası değildi. Karşısındaki kişi ise kocası olan Jungkook değil adının Namjoon olduğunu bildiği kişiydi.
Namjoon ona yarım ağız sırıtıyordu. Buda neyin nesiydi böyle!? O Jungkook'un yardımcısıydı aynı zamandada arkadaşı.
Jimin korksada böyle bir şeyin olduğunu düşünmek bile istemiyordu. Şu an kendisini kandırdığını bildiği halde buna devam edecekti. Bebeğini etkilemek istemiyordu.
- Namjoon? Neden buradayız? Benim evde, Jungkook'un yanında olmam lazım.
Namjoon kahkaha atıp ellerini cebinde bir şekilde ona doğru yaklaşıyordu. Jimin ne yapacağını kestiremiyordu. Şimdiye kadar zaten Namjoon'u anlayamamıştı. Tuhaf bir karakteri vardı.
Namjoon önünde ona cesurca bakan güzelliğe baktı. Fakat biliyordu ki içten içe ödü kopuyordu. Onu yeterince tanımıştı.
Namjoon yatağın sağında kalan duvara dayalı tekli koltuğa oturdu. Gülümsemesi hala dudağındaydı. Jimin temkinli hareketlerle ayaklarını yatağın sağından sarkıttı. Şu an bakışıyorlardı.
- Sana bir hikaye anlatacağım.
Aniden konuşması ile Jimin irkildi. Namjoon mümkünmüşcesine sırıtmasını büyüttü.
- Çok uzun yıllar önce iki yakın dost varmış. Daha bebekken tanımışlar birbirlerini. Herşeyi birlikte yapmışlar, görenler ya ikiz ya da kardeş sanıyormuş. Lakapları bile varmış 'Yapışık İkizler'. Anaokulunundan üniversiteye kadar aynı okulda okumuşlar. Herşey mükemmelmiş. Tâki birinin aklının başına gelesiye kadar. Bunca zaman boyunca en yakınım dediği kişiye aslında çok uzakmış. Nereye gitse övgüyü hep o alırmış kendisi ise bütün bu olanlara sessizce arkalarından baka kalırmış!
Namjoon'un sesi git gide yükseliyordu ve bu Jimin'i ürkütmekten başka bir işe yaramıyormuş.
- Kendisi hep onun adıyla birlikte anılırmış! 'Popülerin yanındaki ezik!', 'Çakma kardeş', 'Yardımcı', 'Hizmetçi', 'Çıkarcı piç' ve daha niceleri. Ailesi bile onu kendisinden daha çok severlermiş. Tek istediği bir kez olsun taktir edilmek, bir kez olsun övülmek, BİR KEZ OLSUN GÖRÜNMEZ OLMAMAK!!!
Jimin ne yapacağını şaşırmıştı. Bu sinirden tabikide hep eziklenen taraf olduğunu anlamıştı. Peki diğeri kimdi ve onunla ne ilgisi vardı bütün bunların?
- Ve şimdi ise hak ettiği ilgiyi görecek o görünmez çocuk. Bunca zaman Jungkook'un yanında hep eziklendim. Hep dışlandım. Hep acı çektim ama sıra onda. Onun adını öyle bir lekeyeceğim ki kimse yüzüne bakmayacak.
İşte şimdi taşlar yerine oturmuştu. Jungkook'tan intikam almak istiyordu. Bu intikamın nasıl olduğunu henüz bilmiyordu fakat ona izin vermeyecekti. Biricik kızının babasına zarar gelmesini bir şekilde engellemesi lazımdı.
- Peki bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun zeki şey?
Jimin'in alayla karışık bu sorusuna Namjoon sırıttı. Birden bütün siniri yok oluvermişti. Oturduğu yerden kalkıp Jimin'in üstüne üstüne yürüdü yavaşça. Dibine girip çenesini sertçe kavradı. Canı feci şekilde acıyordu. Burnundan soluyarak karşısındakinin gözlerinin içine baktı Jimin. Bir eli ise kocaman karnında duruyordu.
- Öncelikle hamile kalmanı nasıl başardığını öğrenmem gerek ve bunun için üzerinde acımasız denyeler yapmaktan çekinmeyeceğim. Sonra Jungkook'a projeyi benden çaldığına dair bir video çektireceğim ardından seni öldürüp Jungkook öldürmüş gibi göstereceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek // Kookmin
FanfictionHer şey Jungkook'un erkeklerin hamile kalabilmesi için yaptığı deneylerle başlamıştır.