"Ben evlenmek istemiyorum baba!" dedim deminden beri olan suskunluğumu bozarak."Sana sormuyorum." sinirle demişti bunu babam.
"Ama baba..." konuşmama fırsat vermeden
"madem evlenmek istemiyorsun ne diye elin herifleri ile görüşüyorsun konuşuyorsun haa?" bu cümlesinde daha bir öfke barındırıyordu
"Töbe estağfurullah yaa çık git ağzımı bozdurtma bana." bana bakmadan kurmuştu cümlesini.
Şimdi ne demem gerekiyordu ki.
Ne desemde babam beni dinlese.
Ne desemde bana inansa.
Evet kızım ben sana güveniyorum dese!
Benim babam ne ara bu kadar acımasız olmuştu?
Neden bana yargısız infaz yapıyordu?Ahh Zehra unuttun mu yoksa sen en büyük düşmanın olan şeytanı? onun hilesi pek çok olur, ona inanan ise daha çok olur.
Babanda bir kul sen gibi, sen hata yaptın babanda sana inanmayarak hata yapıyor.
Ama unutma Allah var gam yok.İmam Şâfii Rahimehullah buyuruyor ki;
"Allah'ın kitabında bir âyet vardır ki o zâlimin kalbine ok mazlumun kalbine merhemdir."
Soruldu o hangi ayettir ?
Buyurdu ki;"Senin Rabbin, hiçbir şeyi unutmaz."
(Meryem Suresi 64)Unutmaz benim Rabbim, haklı kimsenin hakkını elbette haksıza ödetir. Yapılan zulmü görür, edilen duayı duyar benim Rabbim.
Gözlerim ağlamaya alışmış gibi anında akıyordu yaşlarım, elimin tersi ile hızlıca sildim akan yaşları.
Babamın beni evlendirmek istediği duyulmuştu bu küçük ilçede, herkes kulaktan kulağa oynuyor gibi
Zehranın sevdiği varmış
Babası vermemiş
Erkeklerle görüşüyormuş
Ayıp ayıp birde kursa gitmiş
Zaten hep böyleleri fena oluyor.
Bunlar uzayıp gidiyordu ama bir kişi bile karşıma gelip demedi ki
"Zehra, hakkında böyle deniyor bunlar doğru mu diye?" insanlar neye inanmak istiyorsa ona inanıyor, haklıyı haksızı bırakıp olmayan şeylere inanıyorlar.Basit mi diye sormuştum kendime kul hakkı, meğer çok basitmiş ögrendim.
Ziraa basit olmasaydı insanlar bu kadar hızlı hakka girmezdi." Zehra! Zehra kızıımm!" annem mutfaktan bağırıyordu, bahçeden içeri girip yanına gittim
"Efendim anne?"
"Kızım bunu Hatice teyzene götür bekliyor." elindeki tencereyi uzatmıştı, elime alıp baktım içinde sarma vardı
Hangi arada yapmıştı bunu annem acaba"Neden ki anne?" dedim
"bu hafta gün Hatice teyzende acele et bende birazdan börekleri alıp gelicem." demişti bir yandan da mutfakta işine devam ediyordu.
Üzerime feracemi geçirip başıma eşarbımı bağladım tencereyi alıp çıktım. Burası küçük bir ilçeydi herkes herkesi tanırdı, yani sokağa çıktığınızda yabancı pek kimse olmazdı. Tencere elimde yürürken etrafımdaki insanların bakışları beni rahatsız ediyordu, beni görenler ya kötü bakışlar atıyor Ya da yanındaki kimse ile fısıldaşıyor, onları takmadan yürümeye devam ettim. Nitekim Hatice teyzenin evine varmıştım, kapıdaki ayakkabıları görünce gün denen boş bir toplantının başladığını anladım, zili çalıp açmasını bekledim. Kapıyı Hatice teyzenin açmasını beklerken, Beyhan teyze açmıştı ve beni görünce önce şaşırdı sonra yüzünü ekşitti ama neden?
"Selamun aleykum Beyhan teyze." dedim
"Aleyküm selam Zehra, hayırdır?" demişti. Elimdeki tencereyi uzatarak konuştum,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHRA (Tamamlandı)
SpiritualAsıl yürekler kör olunca görmez insan gerçeği "Evet.. Çünkü biliyordum Zehra, bir kez daha bakarsam yanarım, kül olurum. Nefsime galip gelip bakmadım o zaman, ama ne fayda bir saniye sonra tekrar bakmak istedim sana ve o an anladım ki, senin varlığı...