24 haraç içinden.

258 26 8
                                    

Üç gün boyunca çalışmıştık.Gerek ormanda hayatta kalma olsun her şeyi öğrenmiştik.En azından temel şeyleri.

Ben en son çalıştığım üçlü oklarımı daha iyi atışlara çevirmiştim.İsabelle...İsabelle her zaman olduğu gibi muhteşemdi zaten.Onun için arenaya bir kırbaç koyacaklarına nerdeyse adım gibi emindim.

Şimdi ise her haraç yeteneklerini göstermek için kendini oyun kurucuya göstercekti ve 1 ila 12 arası bir puan alacaktı.Duyduğuma göre 74. Açlık oyunlarında bir kız, oyun kurucu'nun kafasına bir ok fırşatmış.Ve kız 11 puan almıştı bu cidden inanılmazdı.

"1. Mıntıka Catarina r
Loss." Diye anons yaptılar.Magnusun yanındaki kız yavaşça kalkıp dik bir duruşla içeri geçti.Gergindim hemde fazlaca gergindim.

Burası sırf yeteneğimi göstermemem adına ok ve yay koymayabilirdi.

Yaklaşık on beş dakika içersinde catarina adındaki kız çıktı.Ağlamışa benyordu.Belki onu azarlamışlardı.En slnunda beklediğimiz bu metal odadan çıktı."1. Mıntıka Magnus bane." Diye anons yaptı.Magnus sırıtarak içeri geçti.

"Alec?" Dedi bir ses.İzzy bana tek kaşını kaldırmış bakıyordu."Bak fesat biri değilim fakat her antraman yaptığımızda gözün şu bane'de oluyor." Dedi isabelle.Gözlerimi kıpıştırdım."Şey biz bir kaç kere konuşmutuk iyi biri işte." Dedim.

İzzy sırıttı."Tamam inanmış gibi yapacağım." Bu kızdan korkulur.

Magnus da çıktığında ağlamışa benziyordu fakat dik durmaya çalışıyordu.Kaşlarımı çatarak onun gidişini izledim.

En sonunda sıra bize gelmişti." 3. Mıntıka İsabelle lightwood." Dediler.İzzy hızla ayağa kalktı.Bana doğu gülümsedi ve içeri geçti.

Zaman geçmek bilmezken izzy de en sonunda ağlayarak çıkmıştı. Endişeli Bakışlar  atarak odadan çıkmıştı.Bir sorun vardı bunu biliyordum.

" 3. Mıntıka Alec lightfood."diye anons yaptılar.İnsanlar bana kıkırdamaya başladı.Hayır, burası benden cidden nefret ediyordu.

Sinirle soluyarak odaya girdim.İçerisi baya büyüktü ve gözüme çarpan ilk şey yay'ın olmamasıydı.

Burda bir alberet vardı.Oyun kurucuya ve yanındakilere döndüğümde hepsi içki içme devam ediyordu.

Ardından asıl oyun kurucu onlara susmalarını işaret ederek bana döndü."Adım Alec lightWOOD." Dedim 'Wood' kelimesinin üstüne basarak."LightFOOD değil."

"3. Mıntıkadan geldim. Aslında biliyor musunuz? Hangi mıntıkadan geldiğimi doğru söylediniz şaşırdım." Dedim ellerimi göğsümde kavuşturarak.

Oyun kurucu 32 diş güldü. " Bize yeteneğini göstermek için mi geldin yoksa laf atmak için mi?" Dedi oyun kurucu.

"Yeteneğimi göstermek isterdim fakat burda ok ve yay yok."  Dedim.Oyun kurucu ve diğerleri bir odacıkta keyif çatıyorlardı ,tabii odanın amacıda bizlerden onları ayırmak içindi.

Oda normalde penceresizdi fakat yıllar önce yaşanan bir olay yüzünden şeffaf bir güvenlik kalkanı koymuşlar."Üç gün boyunca yayı bir alberet olarak kullandın.Bence bu senin için çok zor olmamalı." Dedi oyun kurucu kibirli bir bakışla.

Daha çok laf yarışına girmeden albereti elime alıp inceledim.Yay gibiydi fakat biraz karşık bir sistemi vardı.

Okları kılıfa koydum ve omuzuma astım.İşin garip tarafı önümde bir hedef yoktu.

Tam oyun kurucuya döndüğümde yüzünde pis bir sırıtış gördüm.Bana gülümsedi ve içkisinden bir yudum aldı.Arkamı döndüğümde beş kişinin bana silahlı bir şekilde bana yaklaştığını gördüm.

TributeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin