Ben Ezik Değilim (Düzenleniyor)

BED - 16. Bölüm '' Bir Melek Oldu, Uçtu ''

Multimedya: Video/ Emre Aydın = Beni Biraz Böyle Hatırla

"Bir insanın ismini bilebilirsin, ama hikayesini bilemezsin. Yaptıklarını duyabilirsin, ama yaşadıklarını göremezsin. Bana öyle geliyor ki, insanları yargılamada acele etmemek lazım."

Çalan alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Üstümde ki yorganı ayaklarımla zemine düşürüp yatağın üstünde birkaç defa sağa sola döndüm. Gözlerimi ovuşturduktan sonra yataktan kalkıp lavaboya doğru yürümeye başladım. Saat sabahın altısıydı. Dersin başlamasına ise daha iki buçuk saat vardı. Normalde bu kadar erken kalkmamama rağmen birinci derste İngilizce sınavı olduğu için bu saatte uyanmıştım. Çünkü biliyordum ki normal saatimi beklersem sınava geç kalırdım. Ve anlamıyordum Allah aşkına kim birinci derse sınav koyardı ki? Ahh! Tabi ki bizim okulda ki pek sevdiğim (!) öğretim görevlileri.

Ayaklarımı sürüyerek lavaboya girdim ve uykumun açılması için musluktan akan soğuk suyla birkaç defa yüzümü yıkadım. Daha sonra da ıslak yüzümü duvarda asılı duran beyaz havluyla kuruladım. Beyaz banyo dolabının çekmecesini açıp içinde ki siyah aynalı tarakla hızlıca saçlarımı taradım. Bileğimde ki lastik tokayla saçlarımı rastgele bağladıktan sonra lavabodan çıktım. Dolapta ki askıda duran okul kıyafetlerimi alıp hızlıca giyindim. Tam odadan çıkacakken gözlerim boy aynasına takılmıştı. Nedense bugün canım küpe takınmak istemişti.

Normalde takı takmak pek alışkın olmadığım bir davranış olsa da sanırım bir günlük değişiklik yapmamın kimseye zararı olmazdı. Boy aynasının çekmecesini açıp annemin takılarla doldurduğu kahverengi kutuyu elime aldım. Birkaç dakika karıştırdıktan sonra ne zaman alındığını ve nereden alındığını hatırlamadığım kırmızı, bebek figürlü bir küpe bulabilmiştim. Oldukça çocuksuydu ama içinde ki çocuğu yaşatabilmek iyi bir şeydi... Sanırım.

Uzun zamandır küpe takmadığımdan olsa gerek kapanan kulak deliklerimden dolayı biraz zorlansam da sonunda başarmıştım. Son bir kez aynada küpelerimi kontrol ettikten sonra çantamı alıp odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağı indikten sonra etrafa göz gezdirdim. Cem henüz uyanmamıştı ki normal okul saatinde bile geç kalan birisinden bu saatte uyanmasını beklemek bir saçmalıktı. Annem de bugün çalışmadığı için hala uyuması normaldi.

Mutfağa ilerleyip çantamdan aldığım not kağıdına ''Bugün ilk ders sınav var o yüzden erkenden gidiyorum, merak etmeyin. Ve bu arada Cem umarım okula geç kalırsın, nihahaha :D'' Yazdıktan sonra buzdolabının kapağına yapıştırdım. Mutfak dolabının alt çekmecesinde duran çikolatalı sütlerden birisini alıp mutfaktan çıktım. Ayakkabılıkta ki siyah şeritli beyaz spor ayakkabımı giyip evden ayrıldım. Kimsenin uyanmaması için kapıyı dikkatlice kapatıp merdivenlerden zıplayarak inmeye başladım. Birkaç adımdan sonra bitmiş olan süt kutusunu çöpe atıp yürümeye devam ettim. Yaklaşık yirmi dakika içinde okula ulaşmıştım. Bahçe kapısından içeri girerken kulaklıklarımı çıkarıp boynuma astım. Ve okulun giriş kapısına ilerledim.

Giriş kapısının daha açılmadığını fark edip merdivenlerden geri indim. Bahçede ki banklardan birisine oturup bir süre etrafı izledim. Canım sıkılmıştı, okulun etrafında birkaç defa turlamama rağmen zaman geçmek bilmiyordu. Aniden rüzgarın hızlanması ve yağmurun yağmaya başlamasıyla kaçacak bir yer aramaya başladım. Allah'tan spor salonunun kapısının açık olduğunu fark etmiştim. Hızlıca spor salonuna girdim. Dışarıdan daha sıcak değildi ama en azından kuruydu.

Spor salonunun koridorunda dolanırken soyunma odalarına bakmaya karar verdim. Sırayla girdiğim odaların duvarlarına yazılmış yazıları okudum. Ya sevilen şairlerden dizeler vardı ya da sevilen şarkı gruplarının isimleri. Bazen de aşk itirafları ve hayal kırıklığına uğramış kişilerin duyguları. Kız soyunma odalarını bitirdikten sonra saçma merakıma yenik düşüp koridorun sonunda ki erkek soyunma odasından içeri girdim.