Ben Ezik Değilim (Düzenleniyor)

BED - 8.Bölüm '' Bir Fincan Kahve...Kırk Saniyelik Mutluluk''

MULTEMEDİA:URAS=DAVİD HENRİE

Yüzümde bir ıslaklık hissetmiştim.Gözlerimi açıp baktığımda yanımda uyuyan Urası gördüm öyle güzel ve masum uyuyordu ki.Gökyüzüne baktığımda yağmur yağdığını fark ettim ayağa kalktım yağmur hızlanmaya başlamıştı.Olduğum yerde ellerimi açıp dönmeye başlamıştım.

URAS:

Üşümüştüm.Uyandığımda Çilemin yanımda olmadığını fark ettim.Yerimde doğrulduğumda karşımda elleri açık bir şekilde dönen Çilemi gördüm.Ayağa kalktım ve onun arkasında geçtim ellerini tuttum.

ÇİLEM:

Ben olduğum yerde dönerken ellerimde bir sıcaklık hissettim.Kafamı çevirdiğimde karşımda sırılsıklam olmuş bir şekilde Uras duruyordu.Ellerimden tutmuştu.Benle beraber dönmeye başladı.Bende ellerimi çekmemiştim.Beraber deniz kenarında koşuyorduk.Daha sonra ben Urasa dönüp:

-Uras artık gezi yerine dönelim mi ben ıslandımda senin de benden farkın yok hani ,dedim.O da bana:

-Tamam dönelim ,dedi.

Gezi yerine geldiğimizde beraber eve girdik.Ben merdivenlerden odama çıkarken o da arkamdan bana bakıyordu.Anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girdim.Hemen banyoya girdim sıcak bir suyla duş aldım ve dolabımdan aldığım pijamalarımı giydim.Yatağıma ilerlediğimde yatağımın üzerinde kocaman bir hediye paketi bir demet kırmızı gül ve bir not buldum.Hediye paketinde:

-Doğum günün kutlu olsun.Umarım bugün eğlenmissindir.Asıl hediyem buydu.Mutlu beraber yıllara.URAS yazıyordu.

Aklım nottaki mutlu beraber yıllara beraber derken ne söylemek istemişti.Hemen hediye paketini açtım.Karşımda kocaman beyaz elinde kalp olan bir ayıcık duruyordu.Onu yatağın üzerine bırakıp elime gül demetini aldım.Üzerinde 12 tane çift sayıda yazıyordu.

Bu ne demekti ki tek sayıda olsa ne olurdu çift sayıda olsa ne olurdu.Ama bu geçirdiğim en güzel doğum günümdü ailemden ayrı olsam bile.Daha fazla yorgunluğa dayanamadım.Yatağıma yattım ve uyudum.

Dışarıdan sesler geliyordu.Saate baktığımda saat 04.30'tu.Yerimden kalktım ve dışarı baktığımda gezideki herkes dışarıdaydı.Bu insanlar salak mıydı.Bu saatte kalkılır mıydı yahu.Bende yüzümü yıkayıp hemen dışarı çıktım merak etmiştim doğrusu.

Dışarıda kar yağıyordu her yer bembeyazdı.Çocuklar birbirine kar topu atıyor.Bazıları kardan adam yapıyor bazı sevgililerde öpüşüyordu.Ben gezmeye karar vermiştim gezerken Uras ile Niranın öpüştüğünü gördüm.Ben onlara bakarken Uras beni görmüştü.

Kalbimde bir boşluk hissetmiştim sanki kalbim parçalanmıştı.Ben oradan hızla uzaklaşırken Uras peşimden geliyordu.Beni burda bulurdu bende adanın diğer tarafına gitmeye karar verdim.

URASIN AĞZINDAN:

Niran yanıma gelip beni öpmüştü.Ben tam ondan ayrılırken Çilem öylece bize bakıyordu.Koşarak yanımızdan uzaklaştı.Yer yarılsaydı da dibine girseydim.Bende peşinden koştum ama yetişemedim.Evde de yoktu aklımda tek bir yer geldi.Adanın diğer tarafı.

ÇİLEM

Oraya vardığımda küçük bir kulübe gördüm.Hemen içeri girdim.Çok karanlıktı korkuyordum.Kapının açıldığını gördüm.Karşımda duran Urastı.Üşüdüğümü fark etmiş olacak ki dışarıdan odun getirdi ve şömineyi yaktı.Daha sonra mutfaktan iki tane kahve getirdi.Yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.

-Çilem o anda ben dışarıdayken Niran yanıma geldi ve beni öptü ben ondan ayrılmaya çalışırken sen geldin.Ona güvenesim gelmişti.

-Uras ben sana inanıyorum dedim.Bana döndü ve küçük bir tebessümde bulundu.Kahvelerimiz bitince konuşmaya başladı:

-Hadi arkadaşların merak etmiştir gidelim mi? dedi.Bende olur diye karşılık verdim.Kapıyı açtık dışarı çıkarken yaklaşık bir metreye yakın kar vardı.Anlayacağınız burada mahsur kalmıştık.

MUTLU HUZURLU BİR GÜN GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE.

Arkadaşlar destekleriniz için teşekkür ederim. Ama biraz emeğe saygı zaman ayırıp votelerseniz ve yorum yaparsanız çok sevinirim. İyi ki varsınız. Hayırlı günler. :)