twenty two

81 21 0
                                    

Özet:

"Sen kankan Hoseok'u arasana, o bunları bilir."

"Tabi ya! Aferin."
..........

"Hadi hyung ara."

"Yarın kalkınca ararım."

"Senin gibi kuzene yazıklar olsun! Evi terk ediyorum."

"Taehyung sabah seni merdivenlerin başında bulacağımızı ikimizde biliyoruz."

"Doğru olabilir."

"Ben sizi anlamıyorum valla."

"Ben kolay anlaşılıyorum ama Taehyung biraz şifreli."

"Kalbimi kırdın hyung. Hadi ara yarın Dahyun'dan gizli nasıl arayacaksın?"

"Tamam arıyorum."

Dedim ve telefonumu aldım. Hoseok'un numarasını arıyordum. Sonunda bulunca aradım.

"Alo?"

"Alo? Sen beni ararmıydın?"

"Hoseok yarın buraya gelsene."

"Yine ne işin düştü?"

"Yaa benim salak kuzenim Taehyung var ya. "

"Evet."

"Aşık oldu kıza nasıl evlenme teklifi edeceğini bilmiyor."

"Tamam yarın gelirim, bir de şerefsiz evlendin de beni niye çağırmadın?"

"Sen yarın gel anlatırım."

Birşey demesini beklemeden kapattım. Yoksa konuşma sabaha kadar uzardı.

"Noldu?"

"Yarın buraya gelecek, Momo sen Dahyun ile alışverişe falan gidin, biz de planı yaparız."

"Tamam."

Taehyung odadan çıktı ve bende Momo'yu belinden kendime çektim.

"Benim de uyuyacağım."

"Tamam yaa."

Momo kafasını göğüsüme yasladı ve uyuduk.

...

"Yoongi hyung kankan geldi."

Taehyun'un beni dürtmesiyle uyandım.

"Maşallah kış uykusuna yatmış mübarek."

"Kalktım tamam."

Yanıma baktığımda Momo yoktu.

"Momo nerede lan?"

"O Dahyun ile alışverişe gitti."

Dedi ve beraber aşağıya gittik.

"Ooo hyung."

Dedi Hoseok'a ne oldu diye bir bakış attım.

Sonra fark ettim.

Ben t-shirt ümü giymeyi unutmuşum.

"Ben geliyorum."

İçeriye gidip kafama göre bir t-shirt giyindim ve aşağıya tekrar indim.

"Hoşgeldin."

"Hiç hoşbulmadım. Evlendin ve bana söylemedin."

"Sana evlendiğimi kim söyledi?"

"Kim olacak Sana."

"Sana? Sevgili misiniz?"

"Evet."

"Lan eski sevgilisi daha ben momo'ya aşıkken Sana'dan uzak dur diye mesaj atmıştı ne ara yeni sevgiliye geçti."

"O sen miydin lan?"

"Ya benim şurada önemli bir derdim var ama derman olan yok."

"Kusura bakma."

Hepimiz düşünmeye başladık. Sonra Hoseok "buldum!" Diye bağırdı.

"Ne buldun?!"

"Bak şimdi..................."

"Tamam canım çok basit."

"Emin misin?"

"Eveet."

~

Dahyun'dan:

Momo unnie ile alışverişteydik. Ben sıkılmıştım.

"Ben eve gitmek istiyorum."

"Yaa biraz daha duralım."

Kafamı olumlu anlamda sallayınca oflayarak elbiselere geri döndüm.

Öylece bakıyorduk. Hiçbir afedersiniz hiçbir bok yediğimiz yoktu.

Ayrıca onda birşey vardı ve bana söylemiyordu. Heyecanlı gibiydi.

Sonra telefonum çaldı.

Arayan Tae'ydi.

"Alo?"

"Dahyun?"

"Noldu Taehyung?"

"Dahyun ben çok kötü birşey yaptım."

"Naptın Yoongi nerede?"

"Ben o-onu öldürdüm!"

"Ne?!"

Telefonu kapatmıştı. Momo unnie soru dolu bakışlarını üstüme atmıştı.

"Ne oldu?"

Cevap vermeden alışveriş merkezinin kapısına çıktım. Birisi ağzıma ilaçlı mendil tuttu. Kendimi daha fazla sıkamadım ve kendimi karanlığa teslim ettim...

...

Uyandığımda gözlerim bağlıydı. Bir an öldüm ve yaşıyorum arasında kaldım. Sonra nefes aldığımı fark edince yaşadığıma karar verdim.

Birisi elimden tuttu ve arabadan çıkarttı. Gözlerim açılmıştı.

Bir saniye.

Burası Han nehriydi.

Gül dökülmüş yoldan yürümeye başladım. Sonra Taehyung'u gördüm.

Önümde diz çöktü ve bir yüzük çıkarttı.

"Benimle evlenir misin?"

"... E-EVET!"

Ne olduğunu şimdi anlamıştım.

Taehyung ayağa kalktı ve dudaklarımdan öptü. Ayrılınca yüzüğü parmagima taktı.

Alkış sesleri duymaya başladım. Momo, Yoongi, tanımadığım birisi ve Sana.

Demek herşeyi biliyorlardı.

Bugünü aklıma kazıdım. En güzel günüm...

Şerefsizlik yapıp burada bırakıyorum. Finale adım adım yaklaşıyoruz. Bu arada teklif yerini beğenmediyseniz haklısınız ben biraz öküz olduğum için sjsjjsjsjsj bye!

I'm Falling In Love With You' MomoGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin