Bugün 3 kişinin canına kıymıştım. Aslında onları öldürürken kitaplarda okuduğum karakterleri canlandırmıştım. Buda benim hoşuma gitmişti. Artık katil olarak sokaklarda geziyordum. Şimdi ise yakalanmadan bir an önce içimdeki sesin dediğini yapmam gerekiyordu. İntikam almak. İntikam almadan önce sabahın olmasını ve babaannemin durumunun ne olduğunu öğrenmeliydim. Belki sabah onu mezara defnederlerdi. Eğer öyle bir şey olursa onu mezarda ziyaret eder ve helallik isteyebilirdim.
Karanlık sokaklarda ilerliyordum. Sokaklarda kimsecikler yoktu. İlk defa bu yollardan geçmiştim. Okuluma, evime, mahalleme uzaktım artık. Şimdi kendime kalacak bir yer bulmalıydım. Terk edilmiş ev arıyordu gözlerim. Bulsam bir yer girip yatacaktım, dinlenecektim hemen. Evler eski gecekondu evleriydi ama hiç biri boş değildi. Perdeleri kapalı, bazılarında ise hala ışıkları yanıktı. Bu yüzden kalacak yer aramaya devam ediyordum. Aylardan Mayıs olmasına rağmen havada soğukluk vardı. Gece'nin en dibindeydim. Soğuk içime işlemişti.
Dar bir sokağa girmiştim. Biraz ilerledikten sonra dar sokağın sonuna doğru terk edilmiş bir ev gözüme ilişmişti. Önce etrafı kolladım. İçeride benim gibi evsiz kalmış kişiler olabilirdi. Onları korkutmamalıydım. Ya da onlar beni. Çünkü elimdeki çantada ne olduğunu kimse bilmemeliydi. Zor durumda kalırsam kullanmak da istemiyordum. İnşallah kimse yoktur diye dua ederek evin penceresinden içeri girdim. Yıkık dökük bir evdi. Yanık kokusu vardı. Tahminimce en son bu ev yanmıştı. Belki de burada kalanlar yakmıştır. Odaya girdiğimde karton üzerinde yatan birini görmüştüm. Benim ayak seslerimden uyanmış olmalı ki hiç konuşmadan sadece kafasını kaldırmıştı. Yüzü dışarıdan gelen sokak lambası ışığında parlamıştı kafasını kaldırınca. Yaşlıca bir amca.
"Kimsin evladım sen?"
"Şey.. Ben.. Kalacak yer arıyordum."
"Evin barkın yok mu ?"
"Yok Amca. Burada kalamam sanırım."
"Hayır.. Hayır.. Kalabilirsin. Soğuk olur birazcık. Kaç gün kalacaksın?"
"Sadece bu akşamlık. Sabah gideceğim."
Yaşlı amca ayağı kalkmıştı. Kendi yattığı yerin karşısındaki kartonların üzerine bana yatmam için yer yapmıştı.
"Kimse gelmez buraya. Yat uyu dinlen."
"Saol amca."
Amca bana yatağını yaptıktan sonra kendi yerine yatmıştı. Kim bilir ne derdi varda buralarda kalıyordu. Hayatını merak etmiştim birden ama uyumam lazımdı. Çünkü yarın intikam vaktiydi. Silahlarla dolu çantayı kafama yastık yapmıştım. Sırt üstü uzanıp üzerime muşamba gibi bir şeyle örtmüştüm. Daha bir ay önce sıcak sobanın yanında babaannemle ekmek kızartıp daha sonra da yağ sürüp yerken, şimdi babaannem mezarda ben ise nerde olduğumu bilmediğim terk edilmiş bir evdeydim. Yanımda yatan amca ve ben. Aynı odada kartonların üzerinde yatıyorduk.
Uyumak için kendimi zorluyordum. Ama gözlerime uyku girmiyordu bir türlü. O gün okulda yediğim dayak benim uyku sorunumu da başlatmıştı. Dalamıyordum. Dalarsam da uyanamıyordum. Bu yüzden sıkıntıdaydım. Adam öldürmüş biri gibi değildim. Sanki daha demin o 3 kişiyi ben öldürmemiştim. Çok soğuk kanlı oluşum hoşuma gitmişti. Demek ki intikam aldığım zaman da hoşuma gidecekti.
İntikam almak için öncelikle Cenk'i bulmalıydım. İlk olarak beni en son götürdükleri yere bakacaktım. Cenk'i bulup ondan bu oyunun nasıl geliştiğini, bu oyunu bana neden yaptıklarını öğrenmeliydim. Daha sonra kim varsa bu işin içinde onları da ölüme götürecektim. Benim hayatımı karartan, babaannemin temiz kalbinin durmasını sağlayan bu işe yaramaz pislikleri daha başka canlar yakmamaları için cehenneme gönderecektim. Ama önce uyumalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Öldürmek İçin Geldim
General FictionYeni Bir Soluk... Seni Öldürebilir miyim?.. İçinizdeki katili dışarı çıkartırsanız ne olur? Bir Lise öğrencisi ne kadar tehlikeli olabilir? Bartu ile intikam hikayesi.. Sizlerle..