ı

247 44 46
                                    

Siz bayım, ah, siz bayım!

Mektubuma daha güzel bir hitap cümlesiyle başlamak isterdim ancak anlatacaklarımla çelişirdi. Kusura bakmayın -veya bakın, sonuç benim için değişmez.

Size çok kızgınım bayım! Şimdi diyeceksiniz, "Kim bu, ben ne yaptım?" diye. Ben size ve haylazlıklarınıza tutulmuş bir kızım. Suçunuz ise hiçbir şey yapmamak! "Hiçbir şey yapmamak da suç mudur?" demeyin. Suçtur. Hele ki aşkta, suçların en büyüğüdür.

Siz bu okulun en haylaz oğlanısınız, bense en sıradan kızı! Gönül kuşum da uçtu, size yuva yaptı. Olacak şey değil; akıl kârı, hiç değil. Ama oldu! Biraz da bu yüzden kızgınlığım, kendi suçumu da kabullenemiyorum. Sizi sevmek bir suç, kabul ediyorum ve daima bunun arkasında duracağım. Ama siz, bayım, siz günahkâr olmamak için direniyorsunuz.

Size bu körlüğünüz(!) dışında başka bir şey de söylemek istiyorum.

Ben sizi bu kadar severken, bayım, siz beni hiçbir zaman görmediniz. Çığlıklarımı duymadınız, elimi tutmadınız, kollarınızı sarmadınız. Bu yüzden de bu mektupları yazma kararı aldım. Beni mazur görün.

Zarfların üstünde göreceğiniz hitap ise Stefan Zweig'a ait. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu okuduğumda "Ne kadar da beni anlatıyor!" demiştim. Ve bunu eklemenin uygun olduğunu düşündüm. Sizce de değil mi?

Sana, beni asla tanımamış olan sana sevgilim, uğruna gözyaşları döktüğüm, şiirler yazdığım, şarkılar söylediğim, endişelendiğim, korktuğum, sevdiğim ve beni asla tanımamış olan sana...

02.02

mektupların sahibi 02.02Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin